DHL, MNG’yi neden satın aldı?

Dünyanın en büyük lojistik devlerinden DHL, MNG’nin yüzde 100 hissesini almak üzere anlaşma sağladığını duyurdu. İş Rekabet Kurumu’nun onayına kaldı.

Ömer EKİNCİ Dönüşüm Rotası omer.ekinci@desnet.com.tr

Dünyanın en büyük lojistik devlerinden DHL, MNG’nin yüzde 100 hissesini almak üzere anlaşma sağladığını duyurdu. İş Rekabet Kurumu’nun onayına kaldı.

Peki DHL, MNG’yi neden satın aldı?

Bu konuyu DHL Group CEO'su Tobias Meyer şöyle açıklıyor. “E-ticaret sektöründeki faaliyetlerimizi genişletmeye çalışıyoruz, MNG Kargo, bizim iş portföyümüzü tamamlayacak, bu sektördeki kurulu ağımızı daha da genişletmemize yardımcı olacaktır."İki farklı sebebini okumak mümkün bu satın almanın, bugünkü kurlarla Türk şirketlerinin Türk lirası üzerinden değerleme tutarlarının euro ve dolar cinsinden karşılıkları inanılmaz düşük durumda. Kelepir tabir edilen fiyatlarla Türkiye’de şirket satın almak mümkün. Diğer yandan da Türkiye artık 90 milyona varan devasa bir nüfusla bölgenin en yoğun, en hacimli ülkelerinden biri. E-ticaret gelişimini hızla tamamlıyor ve pandemi e-ticarete en mesafeli grupları bile e-ticaret müşterisi haline getirdi. Ayrıca fiyat kıyaslama gibi bir özgürlük sağlaması da e-ticareti eskiden alternatif bir dağıtım kanalıyken şimdi ana mecraya dönüştürüyor. Doğrusu MNG’nin satışı son dönemki ilk büyük kargo şirketi satışı oldu ama son olmayacaktır. Hem Dolar bazında Türk şirketlerinin ucuz oluşu, hem Türkiye pazarının büyümesi başka satışlar da getirecektir.

Herkes için kritik kavşak: STAJ

Bugünlerde herkese özelden e-postalar, mesajlar, telefonlar geliyor. Staj yapmak isteyen ve staj yeri bulamayan gençler ya da o gençler adına onlara yer bulmaya çalışan tanıdıklar. Pandemi döneminde büyük bir gedik açıldı iş hayatı ekosisteminde. İki yıl ve belki biraz daha fazla süre işyerleri stajyer almak şöyle dursun müşterilerini bile ofislerine sokmadılar. O dönemlerde, herkes evlerindeyken sık sık aklıma gelirdi, “yüz binlerce genç ne olacak şimdi?”. Okula gidemediler, dersleri online gördüler, staj da maalesef heba oldu. O dönemin acısını henüz yaşamadık, önümüzdeki yıllarda yaşayacağız.

Pandemide değişen alışkanlıkların üzerine bir de bugünün ekonomik koşulları eklendi. Zaten ofise, fabrikaya yeni insanlar almak istemeyen bu yeni konservatif yaklaşıma ek olarak şimdi artan maliyetler var.

Stajyer bir işletme için eskiden dönemlik ara iş gücüydü. Hatta başarılı olanları kazanmak için de bir yöntemdi. Artan ücretlerle birlikte yeni personel yetiştirmek artık işletmeler için çok daha büyük maliyetlere dönüştü. Yeni insanlara işletmelerin kapıları artık daha az açık. Çok mecbur kalmadıkça ekibi büyütmüyor. Bir de artık şirketler için personel giderinin dışında ulaşım-servis maliyetleri, öğlen yemeği maliyetleri de artık göze alınabilir durumda olmayı geçti. Bir personelin günlük öğlen yemeği / kahve, çay gibi tüketimleri günlük 100 TL’den, ayda 2000 TL’den başlıyor. Bazı bölgelerde çok daha üstüne çıktığı da görülüyor.Maliyetlerden korunma çağında idealist şirketler ya da işleri çok yolunda olan, ekonominin realitesini yaşamayan işletmeler dışında çok fazla firmanın stajyer almaya sıcak bakmadığını görüyoruz. Bu noktada işletmelerin, şirketlerin elini taşın altına koymasına, gönüllü olmasına ihtiyacımız var. Yoksa bu gidişle muhtemelen orta vadede oğlunu/kızını okula gönderir gibi aileler şirketlere çocuklarını staja ya da yetiştirilmek üzere işe yerleştirmeyi ve şirkete olan tüm maliyetleri ödemeyi teklif edecek.

Güzel bir örnek: Staj okulu

Bu noktada şu detayı da eklemeden geçemeyeceğim. İnsan Kaynakları alanına ömrünü adamış bir isim var. Burhan Koca. HRPeak kurucusu olan Burhan Koca aynı zamanda 2001 yılından bu yana Staj Okulu isminde bir program düzenliyor. Staj imkanı bulamayan binlerce gencin katıldığı Staj Okulu programında gençler birçok şirketin üst düzey yöneticisinden eğitim alıyor. Benim de bir dönem eğitimci olarak katıldığım Staj Okulu’ndan mezun olup bugün iş hayatında çok iyi yerlerde olan çok başarılı isimler var. Sistemin tıkandığı noktalarda böyle başarılı projelerle gençlere iş hayatına kapıdan değilse bacadan sokmanın yollarını bulmak zorundayız. Burhan Koca ve ekibini tebrik ediyorum.

Tüm yazılarını göster