Devalüasyon zararlıdır!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bir ülkenin ulusal parası, başka paralar karşısında küçük oranlı değer kaybına uğradığında pek kullanmayız devalüasyon kavramını. Oysa, "değer düşmesi" anlamına gelir devalüasyon. Bu kavram nedense o değer düşmesinin oranı büyükse gelir aklımıza. Hatta son zamanlarda, Türk Lirası'nın değerinde kısa bir sürede gerçekleşen yüksek oranlı değer kayıpları, "devalüasyondan da beter" gibi çok "yaratıcı" nitelemelerle anlatılmaya çalışılmıştı.

Devalüasyonun bir dizi ekonomik zararı vardır; yararı da olduğu gibi. Dış ticareti etkiler; ithalat pahalanır ve yavaşlar, ihracatçı mutlu olur devalüasyondan dolayı. Dış ticaret dengesindeki iyileşme, doğal olarak cari dengeye yansır, cari açık küçülür.

Kısa sürede en çok mutlu olanlar ise ekonominin neler getireceğini iyi okuyabilen ve devalüasyon olacağını hissedebilen "ekonomi dehaları"dır. Çünkü bunlar, en düşük fiyattan hisse senedi alıp, en pahalı fiyattan satan borsa simsarları gibi, döviz simsarlığı konusunda uzmandırlar. Hissederler ulusal paranın değer yitireceğini, hemen zıplayıverirler değer kazanacak olan paraya.

Değer kazanan genellikle dolardır zaten. Ulusal paralar hangi paraya karşı değer yitirir ki hem… İstisnaları olur olmasına da, dünyada rezerv para dolardır.

***

Son para cambazı İsviçre'den çıktı. İsviçre Merkez Bankası Başkanı'nın eşi, devalüasyondan önce dolar almış. İsviçre Merkez Bankası (SNB) Başkanı Philippe Hildebrand da, eşinin dolar alarak kar sağlamasının kendi bilgisi dışında olduğunu kanıtlayamadığı için istifa etmiş. Hildebrand, "İyi bir merkez bankası başkanı olabileceğimi düşünmek isterdim" diye konuşmuş.

Olayı hatırlatalım kısaca: Merkez Bankası Başkanı Hildebrand'ın eşi Kashya'nın, 504 bin İsviçre Frangı'nı, başkanlığını eşinin yaptığı İsviçre Merkez Bankası'nın frank için üst limit belirlemesinden üç hafta önce düşük kurdan dolara çevirdiği öne sürülmüştü. İddia, İsviçre Halk Partisi tarafından ortaya atılmış ve basına da konu olmuştu. Bu iddialar üzerine, Merkez Bankası Başkanı Philippe Hildebrand, yasadışı bir işlem yapmadığını ve görevinden istifa etmesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Her zaman sadece kurallara uygun değil, aynı zamanda doğru davrandım" diye konuşmuştu.

Ancak, kamuoyu baskısı Hildebrand'ı istifaya zorladı ve kendisinin gerçekten suçu yoksa bile eşinin "paragöz" olması yüzünden Başkan görevi bırakmak zorunda kaldı.

***

Bizde 11 yıldır klasik anlamda devalüasyon yok. Tabii ki Türk Lirası'ın her değer kaybı devalüasyon ama, başta da belirttiğimiz gibi biz devalüasyon kavramından, uzun aralıklarla ve yüksek orandaki ayarlamaları anlıyoruz. Bu açıdan bakınca son devalüasyon neredeyse 11 yıl öncesinde kalmış. 21 Şubat 2001 tarihinde, bant sisteminden dalgalı kur sistemine geçtik; 22 ve 23 Şubat'ta da devalüasyonlar yaşadık.

O dönemde TRT 2'de, (şimdiki TRT Haber) arkadaşım Elif Saygılıer'le birlikte ekonomi haberlerini sunuyoruz. Elif İstanbul'da, ben Ankara'dayım. Elif, yayın öncesi konuşmamızda, İstanbul'da kurda bant sisteminden vazgeçileceğine ilişkin dedikodular dolaştığını aktarıyor; ama elimizde kesin bir bilgi yok, dolayısıyla yayında bu konuda herhangi bir şey söyleyemiyoruz.

Ama bizde de İsviçre Merkez Bankası Başkanı'nın eşi gibi 21 Şubat'tan hemen önce, devalüasyonu "hissedenler" oluyor. Üstelik bu kişi ya da kişiler, çok "özensiz" davranıyor. Düşünün, bir arkadaşınız kendisi çok meşgul olduğu için parasını yönetmeniz için size emanet etmiş, o parayı yönetirken arkadaşınızın konumunu hesaba katmaz mısınız? Katmıyorsunuz, arkadaşınızı zor durumda bırakıp bırakmayacağınızı hiç düşünmüyorsunuz ve o şekilde hareket ediyorsunuz. Gidiyorsunuz, 18 Şubat 2001'de, yani devalüasyondan üç gün önce arkadaşınızın TL cinsi birikimini dolara çeviriyorsunuz. Tabii ki bilemezsiniz, bant sisteminden dalgalı kur sistemine geçileceğini, doların çok değerleneceğini, ama yine de bu işlerin içinde olan arkadaşınızı bu dolara geçiş işleminden haberdar etkeniz iyi olurdu değil mi…

Oluyor işte böyle aksilikler. Kimi arkadaşının iyi niyetli işgüzarlığından, kimi de eşinin paragöz davranışından ötürü koltuğu bırakmak durumunda kalıyor…

Tüm yazılarını göster