Hafta içinde Autobest jürisinin düzenlediği kokteyldeotomotiv dünyasının önde gelen isimleri ile biraraya gelme imkanı bulduk. Krizden satışların düzeyinden bahsederken konu dönüp dolaşıp Ankara temaslarına geldi. Sektörün duayenlerinden herkesin abi diye hitap ettiği bir ismin serzenişi oldukça manidardı: “Asker bavuluna döndük. Gidiyoruz, daha havaalanında arayıp yarın bir daha gelin diyorlar. Tekrar gidiyoruz. Bu sefer karşımıza dün çalıştığımızın tam aksinde içeriği bambaşka evraklarla çıkıyorlar.”
Kamyonlara ilişkin tasarı konusunda ise herkes bunun çevre, güvenlik adına olumlu bir adım olduğunda birleşirken, pazarın canlandırılmasına yönelik önerilerle yakından uzaktan ilgisi olmaması nedeniyle de yakınılıyordu. Destek konusunda kısa vadede beklentiler neredeyse sıfırlanmışken, sektörün biraz da çuvaldızı kendisine batırması gerektiği de gecenin gündem maddeleri arasındaydı.
Zira, son günlerde sektörün içinden de, temsilci dernekler arasında bir birlik olmadığı, talep önceliklerinin etkin bir sıralamada Ankara’ya sunulamadığı, başkentteki temasların hepsinde de herkesin kendi ihtiyacına ilk sırada yer verilmesini istediğine dair sesler yükseliyordu.
Gerçekten de sektör bu kriz ortamında tek ses olmayı başaramadı. Başaramadı derken belki izlenen strateji o yöndeydi, belki de gerçekten kişilik (tüzel, şahsi) çatışmaları bu birlikteliği engelledi. Ama şu andaki durumda sektörde bir temsilci eksikliği yaşanıyor. ODD, OSD, OYDER, TAYSAD, TAİD, UİB vs...
Bu ve adını atlamış olabileceğim birçok dernek ve birlik Ankara’ya “Biz şunları istiyoruz...” şeklinde bir kısa ve özet bir metinle gidemedi. Sadece hurda teşviği konusunda hemfikir olunabildi. Dolayısıyla taleplerin fazlalığı ve çeşitliliği, destekte çok da istekli davranmayan Ankara’dan somut adımlar atılmasını engelledi.
Sektörün önemli bir iletişim zaafiyeti olduğunu düşünüyorum. Hani bir çizgi çekip en sola “yumruğu masaya vuran”, en sağa ise “tamamen sessizlik” yazsak, resmi ibre şu anda en sağda duruyor. Ama ibre sağda diye gösterilse de birçok kişinin konu hakkında yorum yaptığını da söyleyebilirim. Bu fotoğrafa bakarak bir yorum yapmam istenseydi, şu sözleri söylerdim: “Destek de zor görünüyor, sektörel birleşme de...”
Not: Yazının başında bahsettiğim Autobest’in ödül töreni bu yıl İstanbul’da yapıldı. Farklı ülkelerdeki otomotiv gazetecilerinin oluşturduğu jürinin tüm üyeleri İstanbul’da ağırlandı. Sadece jüri değil, Ford Avrupa Başkanı JohnFleming, VW’nin pazarlama bölümünün başına geçeceği söylenen Alfa Romeo eski CEO’su Luca de Meo, Renault Euromed Başkanı Christian Esteve gibi birçok önemli isim bu organizasyon için Türkiye’ye geldi. Bu tip organizasyonların, tanıtım açısından önemi büyük. O yüzden ödül törenini düzenlemeyi başaran meslektaşım ve arkadaşım Autobest Jürisi Türkiye Üyesi Okan Altan’ı tebrik ederim.