Bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir çok kültürü barındırmış bu cömert topraklarda gün yüzüne çıkarılan tarih hala bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Bu sürecin aslında tesadüf olmadığını biliyoruz.
Örneğin Denizli’de yakın tarihte gün yüzüne çıkan tarihi kalıntılar kentin ta antik çağlardan beri tekstilin başkenti olduğunu gösteriyor
Denizli'deki girişimciliğin, çalışkan yatırımcıların, ihracattaki başarının, sektörel çeşitlilğin
tarihsel kökleri olduğunu öğrenmek gerçekten ufuk açıcı. Laodikya Antik Kenti kazılarında çıkan boyahane kalıntıları, Roma yazıtlarında bölgede üretilen kumaşlardan övgü ile söz edilmesi, Barbaros Hayrettin’in yelken bezlerinin, Yıldırım Beyazıt’ın kızının gelinliğinin dokuması, bu coğrafyada ki tekstil üretim kültürünün çok uzun zamana yayılan bir altyapısı olduğunu kanıtlar nitelikte.
Geçmişten günümüze kentin lokomotif sektörü olan tekstil yerini kimseye bırakmaya niyetli değil . Kentin rakamları da bunu doğruluyor. Dünyanın neredeyse her noktasına ürünlerini tanıtan Denizlili sanayiciler sayesinde özellikle havlu-bornoz grubunda çoktandır Denizli havlusu diye kendiliğinden bir marka oluşumu söz konusu. Kentin havlu-bornoz ihracatının yüzde 80'ini tek başına karşılaması durumu daha iyi açıklar sanırım.
Denizli bu alanda ciddi tanıtım çalışmaları da yürütüyor. Bunların en önemlisi 6 Mart Dünya Türk Havlu-Bornoz Günü' adı altında düzenlenen etkinlik mesela. Bu yıl 4'üncüsü düzenlenecek olan
organizasyonun sorumluluğunun üstlenen Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS)
bu etkinliği uluslararası platforma taşımak için de çalışma yürütüyor.
Denizli kendi markaları ile ülke ve dünya pazarında yerini almış durumda. Kalitesi ile tanınan bir çok firması var: Örneğin Eke Tekstil’ in Hamam'ı dünyaca tanınan bir marka. Deniz Tekstil’in Seasoul'u,
Hürsan Tekstil’in Baveno'su, Gökhan Tekstil’in Soft Cotton'u, Kocaer Tekstil’in Chakra’sı, Ozan Tekstil’in Hoby’si, Başarı Tekstil’in İssimo'su, Altınbaşak Tekstil’in Altınbaşak' ı, Gardenya Tekstil’in Shıkka’sı, Sümaş Tekstil’in Cotton Box'ı, Evliyaoğlu Tekstil’in Kidboo' su, Oğuzlar Tekstil’in Zugo'su gibi daha sayamadığım bir çok markası daha var. Yüzyıllar öncesinden gelen tekstil üretimini bu noktalara taşıyan Denizlili sanayicilerin bir tekstil müzesi kurmasının artık çok gerekli olacağını düşünüyorum.