İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon iddianamesi hakkında kamuoyuna açıklama yaptı.
İddianameyle ilgili basında yer alan bilgilerin büyük bölümünün yalan yanlış, yönlendirmeye yönelik bilgiler olduğunu söyledi.
Bir; iddianame hakkında savcılık tarafından kamuoyuna açıklama yapılması hukuk dışıdır.
İki; iddianamenin hazırlanmasına neden olan delillerin kamuoyuna açıklanması da hukuk dışıdır.
Üç; hukuksuz bir işlem, 5 gün önceden duyurusu yapılarak gerçekleştirildiğine göre, bir diğer hukuk dışı işlem olan delillerin kamuoyuna açıklanması da rahatlıkla yapılabilir.
Deliller açıklansaydı:
"İddianameyle ilgili basında yer alan bilgilerin büyük bölümü yalan yanlış, yönlendirmeye yönelik bilgilerdir" diyen Başsavcı, bu cümleyi kuramayacak; toplum da böyle yalan yanlış haber bombardımanıyla kandırılamayacaktı.
"Dava hukuki mi, siyasi mi?" gibi toplumu meşgul eden sorular yanıt bulacaktı.
Ekonomide spekülatif hareketleri destekleyen ve ekonomiyi olumsuz etkileyen söylem ve yazımlar olmayacaktı.
Bunlar olmasaydı, "Toprağı ve suyunda soda oranı yüksek diye tarım yapılamaz" denilen Van'da kurulan serada alınan verimin Akdeniz'in iki katına çıktığını yazacaktık gazetelerde.
Avrupa'da yaşayıp, tatilini Türkiye'de geçirmeye karar veren vatandaşlarımızın sayısındaki inanılmaz artışı yazacaktık belki de.
Ya da hafta sonu açıklanan OKS ve ÖSS sınavlarında çocuklarımızın neden bu kadar yüksek oranda sıfır çektiğini ve bizim onlara niye istihdam yaratamadığımızı tartışacaktık.
Tarafları oluşturan birkaç insanın iktidar hırsı nedeniyle koskoca ülkenin geleceğini unutuyoruz.
Yani OKS'de sıfır çeken gençlerin belirsiz gelecekleri için yeni belirsizlikler ekliyoruz.