Davos toplantılarını Dr. Klaus Schwap isimli Alman asıllı bir iktisatçı başlattı, kurumlaştırdı.
Ama bu iktisatçıyı yola çıkarken Türk işadamı Şarık Tara destekledi. O nedenle Davos toplantılarının temelinde Şarık Tara'nın katkısı vardır.
Daha önce de yazdığım bu hikayeyi hatırlatmak istiyorum.
Bundan 40 yıl önce 1970'li yıllarda dünyada bir "management - sevk ve idare modası" vardı. Herkes "management" nedir, onu öğrenmeye çalışıyordu. Bu amaçla okullarda kürsüler kuruluyor, özel şirketler paralı kurslar düzenliyordu. İşte bu moda döneminde, İsviçre'de Dr. Klaus Schwab adında bir iktisatçı/müteşebbis "European Management Forum (kısaltılmış ismi IMF'ye benzetilsin diye EMF olarak düşünülen) Avrupa Sevk ve İdare Forumu" adında bir özel firma kurdu.
Bu firma, şirketlerin personeli için para karşılığı "sevk ve idare kursları" düzenliyordu. O yıllar Şarık Tara'nın yurtdışına açılma, yurtdışında taahhüt islerine girme, petro - dolarlardan yararlanma arayışları başlamıstı. Şarık Tara, İsviçre'de Dr. Schwab'a rastladı.
Şarık Tara, Dr. Schwab'ı, o yılların en ilginç konusu olan sevk ve idare konusunda konferans vermek için İstanbul'a davet etti. TÜSİAD da konuya ilgi duydu. TÜSİAD'ın desteği ile Dr. Schwab ilk uluslararası toplantısını 1975 Nisan ayında Tarabya Oteli'nde düzenledi.
O yıllar "petro-dolar" yıllarıydı. "Arab'ın doları, Batı'nın teknolojisi, Türk'ün aklı" hevesine kapılmıştık. Arab'ın petrol dolarlarını Türkiye üzerinden Batı'ya akıtacağımızı sanıyorduk.
Buna Dr. Schwab da inandı ki, gene Şarık Tara'nın desteği ile İsviçre'nin Montr" kentinde 1976 Ekim ayında Batılı, Türk işadamları ile petrol krallarını bir araya getirmek için uluslararası ilk büyük uluslar arası organizasyonunu yaptı.
Sevk ve idare konusunun modasının geçmekte olduğunu, uluslar arası toplantıların ilgi gördüğünü fark eden Dr. Schwab, şirketinin adini, statüsünü değiştirdi. World Economic Forum (Dünya Ekonomi Forumu) yaptı.Daha sonra ekonomi kelimesi de isimden çıkarıldı. Şirket vakıf haline getirildi. Vakıf kurs yerine, uluslararası toplantılar düzenlemeye başladı.
Bu toplantılara katılanlar belli bir ücret ödüyor. Bu ücretin bir kısmı da bu isleri organize eden Dr. Schwab'ın kazancı oluyor.
Üç türlü toplantısı var:
1) Ülke toplantıları: Örneğin Türkiye ekonomisi üzerine Istanbul'da toplantı düzenliyor. Türkiye ile ilgili yabancı şirketlerin temsilcileri geliyor. Türk yetkililerle görüş alışverişi yapıyor.
2) Sektör toplantıları: Örneğin Avrupa bankaları, dünya cam sanayii gibi konularda toplantılar yapıyor. Bunlarda ayni sektörden değişik insanlar bir araya gelip, görüş alışverişinde bulunuyor.
3) Davos toplantıları: Dr. Schwab, Dünya Forumu şemsiyesi ile yılda bir defa ocak ayinin sonunda, Şubat ayının başında İsviçre'nin Davos kentinde "prestij toplantısı" yapıyor.
Bu toplantıya parasını ödeyerek, dünyaca ünlü konuşmacıları çağırıyor.
Sonra değişik ülkelerin önde gelen politikacılarını, işadamlarını, akademisyenlerini, gazetecilerini davet ediyor... Para ile de bilet satıyor. Gelenler iki gün süre ile hem birbirlerini görüyor, hem de
"beyin fırtınası" denilen görüş alışverişi için bu toplantılara katılıyor. Şarık Tara, Dr. Schwab'i o kadar beğendi, destekledi ki onu yıllarca ENKA Holding'de yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirdi. İşte bu arada, Şarık Tara, her zamanki yaratıcılığı ile bir "cinlik yaptı"... Türkiye ile Yunanistan'ın arasının en gergin olduğu dönemde Türk ve Yunan başbakanlarını Davos toplantısına davet ettirdi. İki ülkenin politikacıları bu resmi olmayan toplantı vesilesiyle buluştu. Davos ünlendi.
Gelelim bu yılki Davos toplantılarının özelliğine. Medyaya yansıyan haberlere göre bu yılki toplantılarda Çinli, Hintli katılımcılar ile diğer Asya ülkelerinden gelenler dikkat çekiyormuş.
Bu Dr. Schwap'ın pazarlama becerisinin/organizasyon becerisinin büyüklüğünün işaretidir. Geçen yıl kriz nedeniyle Batılıların katılımı yavaştı. Bu yıl krizden çıkış çabasında Batılılar Davos'a gereken önemi veremiyor. Kriz sonrası cebi para dolu olan ve morali yüksek olan ülkeler ve ekonomiler Asya ülkeleri ve ülkeleri…
Dr.Schwap konjonktüre göre Davos'un yapısını gündemini ve katılımcılarını çok iyi ayarlıyor. Petro-dolarların havada uçuştuğunda petrolcüler önde idi. Finansal balonun şiştiği dönemde bankacılar Davos'u dolduruyordu. Rusya öne çıkmaya çalıştığında Ruslara önem verildi. Krizde, krizden çıkış şartları tartışıldı. Bu yıl kriz sonu dünya pazarlarında söz sahibi olmak isteyenlerin Davos'unu izliyoruz.
Ne olur ise olsun Davos kurumsallaştı. Özelliği zenginler panayırı olması. Her ülkenin küresel pazarda oyun oynayacak politikacılarının,iş adamlarının,yöneticilerinin Davos toplantılarına katılmaları yararlı oluyor. Normal şartlarda birbirini göremeyecekler,birbirini tanıyor, birbirine dertlerini anlatmak fırsatı buluyor.
Açık anlatımı ile Davos'da iş bağlanmıyor ama, iş bağlama arayışındakiler ,iş bağlayacakları
Kişilerlerle karşılaşma,tanışma,belki de yakınlık kurma şansını elde ediyor. Tabii ki bunun da bir bedeli var. O da katılım ücreti.