DASK'ın yeni poliçesi ”DAS”

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Geçtiğimiz gün TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bir konuşma yapmış ve "zorunlu deprem sigortasını yaygınlaştırmak için afet sigortaları kanun tasarısının yenileneceğiz" demiş. Ve ardından depremden başka sel, fırtına benzeri doğal afetlerin de sigorta kapsamına alınacağını belirtmiş Başbakan Yardımcısı Babacan.Bu uzun zamandır konuşuluyordu.

Sayın Babacan "Zorunlu Deprem Sigortasını daha da yaygın hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla Afet Sigortaları Kanunu Tasarısını yenilemeyi planlıyoruz. Bu tasarı ile Zorunlu Deprem Sigortası için ilave kontrol mekanizmaları getirilmekte, Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun gerektiği takdirde sel, fırtına ve benzeri afetler için de teminat sağlayabilmesi öngörülüyor" demiş. Ve sözlerini 18 Kasım 2011 tarihi itibarıyla ülke genelinde sigortalı mesken sayısının 3 milyon 646 bine ulaştığını belirterek tamamlamış.

Buraya kadar kısmını okuduğumuzda her şey normal gibi gelebilir. Ama burada benim söylemek istediğim şeyler var. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), diğer taraftan satın alınan poliçe ise, Zorunlu Deprem Sigortası. Öncelikle bu poliçenin ismi değiştirilecek ve "Doğal Afetler Sigortası" (DAS) olsun diyelim.. Bu poliçe kapsamına depremin yanısıra, sel,fırtına ve benzeri afetleri de ekleyin. 2+2'nin 5 etmeyecektir.

Sadece ismi "Zorunlu"

Sadece ismi "Zorunlu" olan deprem sigortasını 4 konutun 1 tanesi yaptırırken, diğer taraftan isminde "Zorunlu" olan Trafik Sigortasını her 10 kişiden 9'u yaptırmış. Nedeni çok basit; birinde yakalanma olasılığı düşük ve cezası yok, diğerinde yakalanma olasılığı çok ve cezası var. Özetle Zorunlu Deprem Sigortası'nın teminat kapsamı yeterli görülmediği için sigorta yaptırılmadığı düşünülmemeli. Risk zaten büyük ülkenin yüzde 98'i deprem riski altında. Bu risklere sel, fırtına eklendiğinde her 4 evin 3'ü koşup "Doğal Afetler Sigortası" (DAS) yaptırmayacak. Başımıza gelince gidip yaptırıyoruz. Sigortalılık oranına bakıldığında depremi yaşayan bölgelerde oranın yüksek olduğu görülecektir.

Aylardır, hatta senelerdir deprem kabusu ile yatıp kalkıyoruz, bizi yöneten sayın bakanlarımız çıkıp "Zorunlu Deprem Sigortası'nı ihmal etmeyin" dedi mi ?. Ben duymadım. Sayın Ali Babacan TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda konuya değinmiş, Vatan Gazetesi'nden meslektaşımız yazdı da haberimiz oldu. Bu söylemlerin kamuoyu ile paylaşılması gerekir.

Korkudan sigorta yaptırılmalı mı ?

Geçtiğimiz hafta Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) Yönetim Kurulu Toplantısı'na davet edildim. Sohbet sırasında acente dostlarımın genel beklentisi "Devlet büyüklerimizin söylemleri ile toplumda sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasının sağlanması". Hatta içlerinden bir tanesi çarpıcı bir anısını paylaştı benimle, şöyle ki "acentesinin dışarıdan görünür bir yerine digital kayan yazılar panosuna "DASK'ı olmayana su ve elektrik hizmeti verilmeyecek" diye yazmış. Konu hakkında bilgi almak için ve sigortasını yaptırmak için o kadar ilgi olmuş ki, yazıyı hemen kaldırmış.

Zorunlu Deprem Sigortası olmayana Belediye artık hizmet vermeyecek denilse 4 evin 4'ü de sigorta yaptırır bence. Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan bu tür sigortaların yaygınlaştırılmasını istiyorsa teminatların genişletilmesinin yanısıra tanıtımı ve zorunluluğun gerekliğini yerine getirecek önlemlerin alınması sağlaması yeterlidir. Tarım Sigortalarında da kapsam genişletilmişti, 2+2 5 etti mi merak ediyorum. Çünkü tarım sigortalarında her sene dolu vuran çiftçiler zaten gidip sigorta yaptırıyor. Riskli bölgede olmayan zaten tarım sigortasını yaptırmıyor.

"Devlet"artık bana gelmeyin" demeli

Son olarak DASK'ın geniş kapsamlı poliçe hazırlığı yapıldığında buna nasıl yurtdışından reasürans teminatı alınabileceği de araştırılıyordur sanırım. İklim değişiklikleriyle son yıllarda artan felaketler nedeniyle yabancı dev reasürans şirketleri zaten yoğurdu üfleyerek yerken, biz depremin yanına, seli onun yanına da fırtınayı da ekleyelim sonunu hep beraber görürüz. Benim söylediklerim yanlış da anlaşılmasın, ben bu girişimlere karşı değilim, ama gelişmiş sigorta pazarlarındaki gibi bunu sıra ile yapalım, önce sigortalılık bilincini ve oranını artıralım, sonra teminatları genişletiriz. Devlette ben bu işlerde artık yokum, gidin sigortanızı yaptırın, sonra gelip benden para istemeyin" demeli.

Tüm yazılarını göster