Daruma'dan Türk enerji şirketlerine kefaletsiz kredi

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Daruma tarafından Kasım ayında açıklanacak proje, non-recourse proje finansmanı ile gerçekleşiyor. Bu yapıda finansman, enerji lisansının sahibi olan proje şirketi dışında, kimsenin kefaletini almadan sağlanıyor. Hedef hem Türkiye enerji sektörüne bir yenilik getirmek, hem de sahibi nispeten küçük olan projelerin kefaletsiz olarak finanse edilebilir olmasına öncülük yapmak.

"İşimiz sadece proje finansmanı sağlamak değil, yapılandırma aşamasında devreye girerek, projelerin en optimum şekilde finanse edilebilir konuma gelmelerini sağlamak" diyen Daruma Corporate Finance Yönetici Ortağı Tülay Kaya ve Genel Müdür Yardımcısı Can Atacık, gayrimenkul ve enerjinin öncelikli sektörleri olduğunu ifade ediyorlar. Daruma'nın 2011 yılı sonuna kadar yenilenebilir enerji projeleri finansmanının 300 milyon dolar civarında olacağını belirten Kaya ve Atacık, "2012 hedefimiz 300-400 milyon euro" diyor.

1998 yılında kurulan Daruma, borç ve sermaye finansmanında uzmanlaşmış bir Kurumsal Finansman şirketi. Türkiye'nin en büyük 500 şirketine ve orta/büyük şirketlere borç ve sermaye finansmanı hizmeti veren Daruma'nın müşterileri arasında Orta Asya ve Balkanlarda faaliyet gösteren Türk ve yabancı şirketler de var.

Enerji sektöründe şirket evlilikleri hızla devam ediyor

2005 yılından sonra enerji piyasasına girdiklerini ifade eden Daruma Corporate Finance Yönetici Ortağı Tülay Kaya, yabancı sermayenin de ülkeye girmesinin artmaya başladığı bu tarihten itibaren şirket birleşmeleri ve satınalmalar başta olmak üzere büyük işlemlere yöneldiklerini kaydediyor. Kaya, şunları söylüyor: "Enerji sektöründe şirket evlilikleri ve satın almalar, en cazip alanlardan birisi. Özellikle yenilenebilir enerji kanununun çıkmasının ardından çok sayıda yabancı yatırımcı geldi. Türkiye çok avantajlı bir pazar. Ülkenin ekonomik büyüme potansiyeli, artan enerji ihtiyacı, kanun ve regülasyonların olması, pazarı yabancılar açısından cazip kılan başlıca özellikler."

Kaya'nın dikkat çekmek istediği bir diğer konu ise, yabancı yatırımcıların Türk yatırımcı ile hareket etmek istemeleri. Bunun nedenini Ankara'nın önemli pozisyonuna bağlayan Kaya, şu bilgileri veriyor: "Enerji gibi sıkı yonetmelik ve denetimlere tabi sektörlerde yerel bilgi ve beceri çok önemli. Özellikle projelerin yatırıma hazırlandığı dönemde yabancı yatırımcılar için bu bilgi birikimi elzem olabiliyor."

Sektörde konsolidasyon devam edecek

2005 ve özellikle de 2007 yılı itibariyle çok sayıda şirketin enerji sektörüne girdiğini söyleyen Daruma Corporate Finance Genel Müdür Yardımcısı Can Atacık ise, sektörde konsolidasyonun olduğunu ve devam edeceğini söylüyor. Atacık şöyle devam ediyor: "Enerji sektörüne giren şirketlerin büyük bir bölümü kalıcı değildi. Sektörde kalmaya kararlı olan büyük şirketler, yollarına devam ettiler. Enerji sektöründe portföy yönetimi çok önemli bir konu. Bu arada, dağıtım şirketlerinin özelleştirmelerinin tamamlanmasının ardından daha da büyük bir konsolidasyon yaşanmasını bekliyoruz. Enerji sektörü, uzun vadeli, tahmin edilebilir gelir sağlayan bir sektör. Yabancı yatırımcılar için Türkiye'nin en cazip ülkelerden birisi haline gelmiş olmasının önemli bir nedeni de, Türkiye'nin temel değerlerine inanıyor olmaları. Küresel açıdan baktığınızda hem yenilenebilir enerji yatırımlarının yüzde 20 oranında artığını, hem de yatırımcı açısından cazip olan coğrafyaların değiştiğini görüyoruz. Türkiye'de de daha fazla fon görüyoruz. Sadece Avrupa'dan değil, Rusya ve Ortadoğu'dan da Türkiye'ye büyük ilgi var.

Destek çok önemli

Kaya ve Atacık'ın altını çizdikleri bir konu da garantili fiyat konusu. Türkiye'deki yenilenebilir enerji projeleri için kanunla belirlenen minimum fiyatların sektörün hızlı bir şekilde büyemesi ve Turkiye enerji üretiminde arzu edilen çeşitliliği yakalanabilmesi için öneminin çok fazla olduğunu ifade eden Kaya ve Atacık, bu fiyatların ve garantinin sadece öneminin yatırımcıyı teşvik etmek açısından olmadığını, bununla  beraber uzun vadeli elektrik alım satım anlaşmalarının henüz yaygın olmadıgı ülkemizde projelerin finanse edilebilmeleri için de bankalar açısından büyük önem teşkil ettiğine parmak basıyorlar. Enerji sektöründe bugüne kadar finanse edilen projelerin ağırlıklı bir bölümünün, büyük şirketlere ait olduğunu kaydeden Atacık, "Ufak şirketlerin bilançoları enerji projeler için yetersiz kalıyor. Bununla beraber garantili fiyat seviyelerinin düşük olması ve ikili uzun vadeli elektrik anlaşmalarının olmaması uzun vadeli proje finansmanı sağlanmasını sınırlıyor. Aslında makul fiyat garantileri ile beraber doğru yapılandırılmış projeler yurtdışında çok yaygın ve standart olarak kullanılan ve yatırımcının ana şirketi ve şahsının kefaletini gerektirmeyen non-recourse proje finansmanı yapısı ile finanse edilebilecektir" diyor.

Türkiye'de bir ilke imza atacak

Daruma, önümüzdeki günlerde Türkiye'de bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Kasım ayında açıklanacak bu proje, non-recourse proje finansmanı ile gerçekleşiyor. Bu yapıda finansman, enerji lisansının sahibi olan proje şirketi dışında, kimsenin kefaletini almadan sağlanıyor. Daruma'nın hedefi bu şekilde Türkiye enerji sektörüne bir yenilik getirmek ve bu sayede sahibi nispeten küçük olan projelerin de kefaletsiz olarak finanse edilebilir olmasına öncülük yapmak.

Tüm yazılarını göster