Daha iki ay geçti, TÜFE’de yıllık tahmin bile riske girdi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

TÜFE şubat ayında yüzde 0.46 arttı, iki aylık artış yüzde 2.41’e ulaştı. Şubat itibariyle yıllık artış da yüzde 7.89 oldu. Bu oranlar, hayret uyandıracak sürpriz oranlar değil. Beklentiler paralelinde gelen oranlarla karşı karşıyayız. Ancak yine de enflasyonda pek iyi gitmeyen şeyler var!

Bir kere, şubat sonunda oluşan yüzde 7.89’luk yıllık artış, geçen yılın ağustos ayından sonraki dönemin en yüksek yıllık artışı. 

İkincisi, bu yılın ilk iki ayındaki yüzde 2.41’lik oran, son 10 yıl içinde ortaya çıkan en yüksek ikinci artışa işaret etmekte. İlk iki ayın en yüksek artışı, 2010 yılında yüzde 3.32’lik oranla yaşanmıştı. 
Dolayısıyla, bu yılın oranlarında, özellikle de şubat ayındaki oranda bir sürpriz yok, ama gidişata bakarsak, ortada pek sevimli bir tablo da yok!

Tahmin de riske girdi 

TÜFE’de 2014 yılı hedefi yüzde 5.3’tü. Merkez Bankası, bu hedef sabit kalmak üzere gerçekleşme tahminini yılın ilk enflasyon raporunda yüzde 6.60’a yükseltti. Uygulama her yıl bu şekilde yürütülüyor. Hedef, doğal olarak sabit bırakılıyor, ancak tahmin, gelişmelere göre daha farklı belirlenebiliyor. Bu yıl da aynısı yapıldı ve tahmin yukarı çekildi. Gerçi tahminin hedefin altına indiği de hiç görülmedi ya…

Merkez Bankası’nın, 2014 enflasyonunu yüzde 6.60 olarak tahmin ettiğini belirttik. İlk iki aydaki enflasyon ne oldu, yüzde 2.41. Yani yüzde 6.60’ın tutması için son on aydaki artışın yüzde 4.09’da kalması gerekiyor. Peki, son on ayda bu oranda kalmak ne derece mümkün, işte zaten önemli olan da o…

Zor dostum zor!

Kabul etmek gerekir ki, yılın tümüne ilişkin yüzde 6.60’lık hedef, zaten iddialı. Geride kalan son dokuz yıla bakıyoruz, yıllık TÜFE’de en düşük oranlar yüzde 6.16, yüzde 6.40 ve yüzde 6.50 olmuş. “Demek ki yüzde 6’larda kalmak mümkün oluyormuş, bu yıl neden olmasın” denilebilir elbette.
Ama hep diyoruz ya, 2014 çok ama çok özel bir yıl. Her şey, olumlu ya da olumsuz yönde, her an değişebilir.

İlk iki ay ve son bir yıl itibariyle fiyatı en çok artan ürün grubu ne, ulaştırma. Bu artışın nedeni ne, kurda gördüğümüz yükselme. Peki kur artışının etkileri fiyatlara tam olarak girdi mi, pek sanmıyoruz. Dolayısıyla başta ulaştırmada ve zaman içinde diğer mal ve hizmetlerde olmak üzere kur artışının etkisini daha belirgin bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. 

İşte 2014’ü diğer yıllardan ayrıştıran temel etkenlerden biri bu. Ama kabul edelim, 2014’ün enflasyona olumlu katkı yapabilecek yönleri de yok değil. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerine doğru yol alırken, hükümet, enflasyonun düşük kalmasını ve bunun sandıkta olumlu bir yansıma yaratmasını istemez mi yani… Dolayısıyla, bir yandan kur artışının baskısı, bir yandan bunun başka şekillerde baskılanması gibi bir durum görebiliriz. Hangi etki ağır basar, bunu da zaman gösterecek elbette.

Yeniden oranlara dönelim… 2005-2013 dönemini kapsayan 9 yılın ortalamasına göre ilk iki ayın artışı yüzde 1.45 oldu. Son on ayda yüzde 6.43 artış kaydedildi ve böylece yıllık ortalama artış yüzde 7.97 olarak gerçekleşti. Elimizde böyle bir veri seti var. Ve biz şimdi diyoruz ki, dokuz yılın ortalamasına göre son on ayda yüzde 6.43 olan artış, bu yıl yüzde 4.09’a düşecek; yıllık artış da yüzde 7.97’den yüzde 6.60’a gerileyecek. 

İbre yüzde 9’u gösteriyor   

Basit bir varsayımdan hareket edelim. İlk iki aydaki artış belli, yüzde 2.41. Son on aydaki artışa ilişkin dokuz yılın ortalaması da elimizde, yüzde 6.43. Varsayalım, bu yıl da son on ayda yüzde 6.43 artış olacak. 2014 enflasyonu nereye gider, yüzde 8.99’a… 

Ne dersiniz, 2014 enflasyonu için yüzde 9’u işaret edenler haklı mı çıkacak?

Tüm yazılarını göster