Daha az faiz ödeyince bankaların kârı arttı

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

2009 Yılı sonu faaliyet raporları açıklandıkça bankaların geçen yılı yüksek kâr ile kapattıkları görülüyor.

Kamu oyunda tartışılan (1) Reel sektör kötü durumda iken bankaların nasıl kâr ettikleri, (2) bankaların karşılıklarını nasıl yükseltebildikleri.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin dün bankaların 2009 yılı sonundaki durumlarını sergileyen rakamları açıkladı.

Açıklanan rakamlara göre bankaların vergi öncesi kârları 2008 yılında 16.6 milyar TL iken, 2009 yılında yüzde 50 artmış. 25.1 Milyar TL'ye yükselmiş. Bir yıl önceye göre 8.4 milyar TL daha fazla bir kâr elde etmişler.

BDDK'nın yayınladığı tablolardan bu kârın kaynağının bankaların 2009 yılında faiz giderlerinin 11.2 milyar TL azalması olduğu anlaşılıyor.

Bankaların net faiz geliri 2009 yılında bir yıl önceye göre 10.8 milyar TL artarak 41.7 milyar TL'ye yükselmiş.

Bankaların faiz geliri, kredilerden, hazine bonolarından aldıkları faizlerdir.

2009 yılında bankaların kredileri 24.8 milyar TL, bonoya yatırdıkları para 68.9 milyar TL artmış. Buna karşılık toplam faiz gelirleri bir yıl önceki çizgide kalarak 85.2 milyar TL olarak gerçekleşmiş.

Bankaların faiz gideri ise, mevduata, ve içeriden ve dışarıdan buldukları kredilere ödedikleri faizlerdir. Faiz giderlerinde bir yılda 11.2 milyar TL azalış gösteriyor ki bankalar mevduata daha az faiz ödemişler daha ucuza borçlanmışlar.

Bu tabloda dikkati çeken şudur: (1) Bankalar kredilerini azaltmamış. (2) Yaşayan kredilerin faizleri genelde bir yıl önceki çizgide kalmış. Ucuzlamamış. İşte bu nedenlerle faiz gelirleri aynı kalmış.

Takipteki alacaklar için 9.8 milyar TL karşılık ayrılmasına rağmen kalan faiz geliri bankaların yüksek kâr göstermelerine imkan vermiş.

BDDK tarafından yayınlanan tablolardan anlaşıldığı kadarı ile bankalardaki toplam mevduat 2009 yılında 60.1 milyar TL artarak 514.6 milyar TL'ye yükselmiş. Mevduatın yüzde 35.2'si kamu bankalarında.

2009 yılında bankaların bono ve tahvil portföyleri 68.9 milyar TL artarak 262.8 milyar TL'ye ulaşmış. Portföyün yüzde 40.4'ünü kamu bankaları taşıyor.

Krediler ise 25.8 milyar TL artarak 392.2 milyar TL'ye yükselmiş. Kredilerde kamu bankalarının payı ise yüzde 24.8 oranında.

Dün yapılan basın toplantısında BDDK Başkanı Tevfik Bilgin banka sisteminin güçlü olmasının ve yeterli kaynağa sahip olmasının önemine değindi.

Kriz sonunda bankaların sarsılmaması, k3arlılıklarını sürdürebilmeleri genelde bazı kesimlerin tepkisini çeker oldu. Nerede ise bankalar neden çökmedi diyerek üzülenler oluyor. Halbuki başka ülkeler işi gücü bırakmış,banka sistemini ayağa kaldırmaya çalışıyor.

BDDK başkanının da işaret ettiği gibi önemli olan bankaların kârlarının banka sistemi içinde kalması, bankaların yapısının daha da güçlü hale gelmesi.

Çünkü ekonomi harekete geçtiğinde banka sistemi olmadan büyümenin sürdürülmesi imkansız.

DATE:16-02-101035-1043-80

Daha az faiz ödeyince bankaların kârı arttı

OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik GÜNGÖR

2009 Yılı sonu faaliyet raporları açıklandıkça bankaların geçen yılı yüksek kâr ile kapattıkları görülüyor.

Kamu oyunda tartışılan (1) Reel sektör kötü durumda iken bankaların nasıl kâr ettikleri, (2) bankaların karşılıklarını nasıl yükseltebildikleri.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin dün bankaların 2009 yılı sonundaki durumlarını sergileyen rakamları açıkladı.

Açıklanan rakamlara göre bankaların vergi öncesi kârları 2008 yılında 16.6 milyar TL iken, 2009 yılında yüzde 50 artmış. 25.1 Milyar TL'ye yükselmiş. Bir yıl önceye göre 8.4 milyar TL daha fazla bir kâr elde etmişler.

BDDK'nın yayınladığı tablolardan bu kârın kaynağının bankaların 2009 yılında faiz giderlerinin 11.2 milyar TL azalması olduğu anlaşılıyor.

Bankaların net faiz geliri 2009 yılında bir yıl önceye göre 10.8 milyar TL artarak 41.7 milyar TL'ye yükselmiş.

Bankaların faiz geliri, kredilerden, hazine bonolarından aldıkları faizlerdir.

2009 yılında bankaların kredileri 24.8 milyar TL, bonoya yatırdıkları para 68.9 milyar TL artmış. Buna karşılık toplam faiz gelirleri bir yıl önceki çizgide kalarak 85.2 milyar TL olarak gerçekleşmiş.

Bankaların faiz gideri ise, mevduata, ve içeriden ve dışarıdan buldukları kredilere ödedikleri faizlerdir. Faiz giderlerinde bir yılda 11.2 milyar TL azalış gösteriyor ki bankalar mevduata daha az faiz ödemişler daha ucuza borçlanmışlar.

Bu tabloda dikkati çeken şudur: (1) Bankalar kredilerini azaltmamış. (2) Yaşayan kredilerin faizleri genelde bir yıl önceki çizgide kalmış. Ucuzlamamış. İşte bu nedenlerle faiz gelirleri aynı kalmış.

Takipteki alacaklar için 9.8 milyar TL karşılık ayrılmasına rağmen kalan faiz geliri bankaların yüksek kâr göstermelerine imkan vermiş.

BDDK tarafından yayınlanan tablolardan anlaşıldığı kadarı ile bankalardaki toplam mevduat 2009 yılında 60.1 milyar TL artarak 514.6 milyar TL'ye yükselmiş. Mevduatın yüzde 35.2'si kamu bankalarında.

2009 yılında bankaların bono ve tahvil portföyleri 68.9 milyar TL artarak 262.8 milyar TL'ye ulaşmış. Portföyün yüzde 40.4'ünü kamu bankaları taşıyor.

Krediler ise 25.8 milyar TL artarak 392.2 milyar TL'ye yükselmiş. Kredilerde kamu bankalarının payı ise yüzde 24.8 oranında.

Dün yapılan basın toplantısında BDDK Başkanı Tevfik Bilgin banka sisteminin güçlü olmasının ve yeterli kaynağa sahip olmasının önemine değindi.

Kriz sonunda bankaların sarsılmaması, k3arlılıklarını sürdürebilmeleri genelde bazı kesimlerin tepkisini çeker oldu. Nerede ise bankalar neden çökmedi diyerek üzülenler oluyor. Halbuki başka ülkeler işi gücü bırakmış,banka sistemini ayağa kaldırmaya çalışıyor.

BDDK başkanının da işaret ettiği gibi önemli olan bankaların kârlarının banka sistemi içinde kalması, bankaların yapısının daha da güçlü hale gelmesi.

Çünkü ekonomi harekete geçtiğinde banka sistemi olmadan büyümenin sürdürülmesi imkansız.

Tüm yazılarını göster