Çöküş öncesindeki final aşaması...

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Son aylarda uluslararası platformda altının fiyatı sert gerilemeler sergiler iken faizlerin düşük kalacağı varsayımının çökmeye başlaması, geleceğe yönelik kırılganlığı önemli ölçüde artırıyor. Bu tablo riskten kaçınma eğiliminin çok tehlikeli bir şekilde güçlendiğine ve çok uzun bir süredir yoğun sermaye girişinin hedefi durumundaki gelişmekte olan ekonomiler için alarm zillerinin çalmaya başladığı anlamına geliyor.

Küresel ölçekte şeffaflığın azaldığı, sürdürülebilir olmayan eğilimlerin devreye girmesi ile sorunların ağırlaştığı 1995 sonrasına baktığımızda ilginç eğilimlere tanık oluyoruz. Risk alma isteği ve gelişmekte olan ekonomilere sermaye girişi konularında, altın fiyatındaki dalgalanmalar öncü gösterge niteliği sergiliyor. Son 18 yıl içinde altın iki kez sert gerileme yaşanmış ve bu yılın ilk üç ayında bir üçüncüsü yaşanıyor, ilk ikisinde gelişmekte olan ekonomiler oldukça sert bir şekilde daralmış ve sarsılmış, gelişmişlerin durumunu da etkileyerek onları bir şeyler yapmaya zorlamış. İlki 1997 Asya Krizi, ikincisi ise 2008 küresel kredi krizi sırasında yaşanmış. Fiziki altına ilginin büyük oranda gelişmekte olan ekonomilerden geldiği dikkate alınır ise bu durumun tesadüfi olduğu söylenemez. Altın fiyatındaki dalgalanmaların gelişmekte olan ekonomilere yönelik sermaye hareketi ve risk alma isteği konusunda öncü gösterge haline geldiği, sistemik risk arttıkça bu durumun daha da netleştiği görülebilir.

Altın fiyatındaki sert gerilemelerin devreye girmesinin ardından belli bir gecikme ile gelişmekte olan ekonomilerin sarsılmaya başlaması gerçeği arayanlar açısından ciddi bir uyarıdır, söz konusu ekonomilerde yerel paranın değer kaybetmesi, faizlerin yükselmesi, menkul ve gayrimenkul şeklindeki varlık değerlerinin gerilemesi, bilançolara ilişkin beklentilerin bozulması kesinlikle tesadüf değildir. Uzun dönemli net sermaye girişi nedeniyle hesapsızca farklılaşan gelişmekte olan ekonomilerin, net sermaye çıkışına olan direnci eskiye göre çok daha azdır. Küresel ölçekte faizlerin yükselmesi ve beklentilerin telafi edilemeyecek şekilde bozulma eğilimi sergilemesi kırılganlığı daha önce görülmemiş düzeylere yükseltmektedir. Giderek yoğunlaşan deflasyonist baskı, borç alacak zincirinin kırılması ve dayanılması zor bir ekonomik daralma yaşanması olasılıkları güçlenmektedir. Gelişmekte olanlarda başlayan bir sistemik çöküş ihtimali oldukça yüksektir. Federal Reserve’nin parasal genişlemeye devam etmesi durumunda bile fayda-yan tesir dengesinin bozulmuş olması nedeniyle sonuç değişmeyebilir.

Cüzi bir sermaye çıkışı bile küresel ölçekte ciddi sıkıntı yaratmıştır. Son haftalarda yaşananlar öncü dalga niteliğindedir. Artan güvensizlik nedeniyle her kesiminin başının çaresine bakmaya yönelmesi ve olumsuz eğilimlerin dalgalı bir şekilde güçlenmesi olasılığı çöküş olasılıklarını gündeme getirmektedir. Böyle bir durumda fiziki altın dışındaki tüm yatırım seçeneklerinin likiditesini kaybedebileceği ve talepsiz kalacağı dikkate alınmalıdır. Fiziki altının çöküş sonrasında en güvenli liman olduğu ve o güne kadar sistemik riskteki artış nedeniyle öncü gösterge konumunun güçlenmeye devam edeceği kanaatindeyiz... Sistemi temsil eden kırılgan durumdaki kurumsal yapı açısından altının fiyatının sert bir şekilde gerilemesi, bugünkü koşullarda yükselmesinden çok daha tehlikeli bir durumdur, Aklı evveller bunu anladığında iş işten geçmiş, yapacak herhangi bir şey kalmamış olacak!..

Tüm yazılarını göster