Çin tam gelişmiş ülke olamayacak mı?

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Yaşadığımız dünyada tanık olduğumuz eğilimlerden biri de "azalan nüfus" olgusudur. Kentleşen ve gelişen toplumlarda nüfus artışı önce yavaşlıyor, sonra azalma eğilimine giriyor. Eğilimleri tersine dönmesi uzun zaman gerektiriyor; o nedenle şimdi herkes "azalan nüfusun yarattığı sorunları" tartışıyor.

Tomy Brady'nın "Uzun ömür projesi" The New York Times Sabah'da aktarılan yazısındaki saptamada:

"Çin'de madenlere, fabrikalara ve inşaatlara ucuz ve verimli işgücü sağlayıp ülkedeki ekonomik patlamayı kamçılayan insan kaynağının büyümesi durdu. Nüfus bilimcilere göre Çin'in hızlı yaşlanan nüfusu 5 yıl sonra azalmaya başlayacak. Tahminlere bakılırsa, 2040 yılında Çinlilerin ortalama yaşı Amerikalılardan daha yüksek olacak. Uzmanlar Çin'in böylece ekonomik açıdan tam gelişmiş bir ülke olmadan önce yaşlanan ilk ülke olacağını belirtiyor" deniyordu.

Kaçan balık büyük olur

Madalyonun bir yüzünde "azalan nüfus olgusu" var. Bu olgu, emeklilik ve sağlık sorunlarını farklı yapısal özelliği olan bir sorun haline getiriyor.Orta yaş sonrası insanın fiziksel yetenekleri olumsuz biçimde etkileniyor. İnsanların hayata tutunması ve dinginliğini sürdürebilmek için de "kaçan balık büyük olur" algısını yerleşik doğru haline getirme yerine, belli bir ideale bağlılığı, başkalarına katkı yapmanın hazzını, kendine saygıyı yitirmemenin özgüvenini, daha iyi bir nesil yaratma çabasının ahlaki üstünlüğünü, insandaki yeni arayış ve paylaşımcılığın erdemini öne çıkarmak gerekiyor.

Azalan nüfus ve artan yaşlılığın bir başka boyutuna daha değinmek gerekiyor. Çağımızı yönlendiren temel eğilimlerden biri, yeni iletişim teknolojilerini içselleştirmiş genç nüfus ile yaşlanan nüfusun taleplerindeki farklılığın dengelenmesi. Genç nüfusun mobilya ihtiyacı ve zevkinin yerini yaşlı nüfus fiziksel sınırlamaları aşmaya yardımcı olacak eşya arayışına giriyor. Yaş ile fiziksel yeterlilik ilişkilerini yaşam biçimi ve yaşam tarzları bakımından yeniden tanımlanıyor.

İnsan-odaklı ekonomik büyüme

Azalan nüfus ve yaşlılık eğilimi, teknolojinin kolay erişilebilirliği nedeniyle ekonomik büyümede bir adım öne geçen insan-odaklı kalkınmanın da orta ve uzun dönemdeki sorunlarından biri olarak karşımıza çıkacak…

Gelişmekte olan ülkelerde, kentleşme sürecinin tamamlanması işgücü maliyetlerinin artışı gibi bir sonuç yaratıyor. Orta uzun dönem iş planları yapanların nüfus yapısındaki gelişmeleri yakın izlenmesi gerekiyor.

Öngörme ve önlem alma disiplininin kaynağı olan "eğilimleri" yakından gözlemek, gelecek inşa etmenin çok temel araçlarından biri olduğunu unutmamalıyız.

Nüfusla ilgili gelişmeler iş dünyasının hem iş ve aş yaratma sorumluluğu hem de refahını yükseltme görevi… Orta sınıfını rekabet gücü yüksek ülke özel girişimleri üzerinde inşa eden ülkeler daha sağlam adımlarla ilerleme şansına sahip…

Tüm yazılarını göster