Çin ile 2 komşun carini açarsa...

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Dış ticaret verilerine göre:

5 ülke (ABD, Almanya, Rusya, İran, Çin) ile dış ticaret açığımız yıl sonuna kadar 60 milyar doları aşabilir.

* * *

Önceki hafta İspanya'yı, Portekiz'i, Yunanistan'ı anlattık.

Çalışkanlıklarıyla ilerleyip, tasarruf yapan;

Sonrasında siestalarla tembelliğe alıştırılan;

"Başka yerlerde daha ucuza üretiliyor, oralardan alıp tüketelim…" mantığıyla üretici/girişimci kimliğini kaybeden/bırakan;

Kısacası genetik kodlarıyla oynanıp, ekonomik olarak sıkıntılı bir sürece itilen İspanya'yı, Portekiz'i, Yunanistan'ı…

* * *

"Başka yerlerde daha ucuza üretiliyor, oralardan alıp tüketelim…" mantığı bizde de var…

Bu mantıkla hareket edip;

üretimini sıfırladığımız;

sonrasında da büyük maliyetlere katlanmak zorunda kaldığımız ürün sayısı sayfalar tutar…

* * *

Hayvancılık…

Buğday…

Pamuk…

İsimlerine bakıp aldanmayın!

Örneğin pamuk:

1990'larda mutlak ihracatçıydık.

Sonra, "Başka yerlerde daha ucuza üretiliyor, oralardan alıp tüketelim…" dedik.

Şimdi 5-6 milyar liramızı pamuk ithalatına harcıyoruz.

Pamuğun kralıyken, o üretim kabiliyetine/şartlarına şimdi sahip miyiz?

Büyük maliyetlere katlanıp, pamuğa alternatif olarak geliştirdiğimiz ürünlerden vazgeçip, pamuğa dönüşün maliyetine tekrardan katlanabilir miyiz?

Madem pamuğa dönecektik, son 6-7 yılda ödediğimiz 10-12 milyar liralık pamuk ithalatı faturasının hesabını sorabilecek miyiz?

* * *

Cari açık…

Kimine göre en büyük sorun…

Kimine göre ülke resmini güzel gösteren; açıkları kapatıp çatlakları sıvayan bulunmaz nimet!

Sonuçta 51 milyar doları aştı.

Kapatmak mı?

Dış ticaret verilerine göre Rusya, Çin ve İran'a verdiğimiz dış ticaret açığının senelik toplamı bu yıl 45 milyar doları bulacak.

Yani bu üç ülkeyle ticareti dengelemek açıktan kurtulmamızı sağlayacak.

Bu da üreterek olacak.

* * *

Örneğin Rusya:

 Rusya ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin 2015 yılına kadar 100 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.

Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin, 1996 yılında yakaladığı ivmeyle, kriz yılı 2008'e kadar yani 12 yılda 12 kat büyümesi bu hedefi gerçekçi kılıyor. 

Türkiye'nin rekor hızla artan gaz ithalatının, bu büyümenin katalizörü olduğu gerçeği ise Türkiye'yi korkutuyor.

Türkiye ile Rusya arasındaki dış ticaret açığının 5 yıl sonra en iyimser hesapla 50 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Türkiye'nin 1996 yılında dış ticaret fazlası verdiği Rusya'nın özellikle 2000'li yıllarda artan doğal gaz alımlarıyla en çok ithalat yaptığımız ve dış ticaret açığı verdiğimiz ülke haline gelmesi; şu anda 3 milyona yaklaşan ve 5 yılda 6 milyona ulaşması beklenen Rus turistler sayesinde bu açığın kapanması imkânsız görünüyor.

Otomotiv, beyaz eşya, gıda ihracatı ve müteahhitlik hizmetleri açığın kapanmasında öncelikli sektörler olarak sıralanıyor.

Yani Rusya özelinde bu sektörlerin desteklenmesi, Rusya hükümetinin de denge için zorlanması gerekiyor.

Çin özelinde farklı sektörlerin desteklenmesi, Çin hükümetinin de o sektörler özelinde denge için zorlanması gerekiyor.

İran özelinde…

Irak özelinde…

Almanya özelinde…

* * * 

Bu adımlar atılmadığı taktirde, süreç açısından İspanya, Yunanistan, Portekiz kadar şanslı olmayacağımız ortada.

Tüm yazılarını göster