Çin, Güney Kore ve Tayvan'ın yolunda

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Çinli Komünist Parti liderleri, önümüzdeki on yıl boyunca ülke ekonomisini revize etmeye yönelik bir çok reform açıkladılar. Yarının Çin'inde serbest pazar ekonomisi önemli bir rol oynayacak; hükümetle piyasalar arasındaki ilişki güçlendirilecek; bankalar ve kamu kurumları, mülkiyet hakları gibi bir çok alan bu reformlar doğrultusunda yeniden yapılandırılacak.

Royal Bank of Scotland (RBS) Başekonomisti Louis Kuijs, kaynakların piyasa fiyatları ile dengelenmesinin, Çin imalat sektörünün dönüşümüne yol açacağını söylüyor.

Peki bu kararın arkasındaki neden ne?

Harvard Üniversitesi Asya Merkezi Öğretim Üyesi ve Project Syndicate yazarlarından William H. Overholt'a göre Çinli liderlerin bu kararı almasının nedeni, olası bir krizi engellemek.

Overhault, Çin'in bugüne kadar elde ettiği ekonomik başarıyı üç temel unsura dayandırıyor: Ucuz emeğe bağlı ucuz ihracat; kamu şirketleri tarafından düşük faizle kurulan altyapı ve devletin toprak satışından elde ettiği gelir.

Bugün geldiğimiz noktada ise, işgücü artık ucuz değil; altyapı yatırımlarının yerini küçük şehirlere kurulan alışveriş merkezleri aldı; ve toprak satışları hem ekonomik sınırlarını, hem de Çinli halkın sabrını zorlamaya başladı.

Bürokratik kontrol yerine, piyasa kontrolü

"Ucuz para ve sınırlı yatırım, hem emlak balonu, hem de sanayi üretiminde kapasite fazlası riskine yol açabiliyor" diyen Overholt, gerçek bir değişim olmadığı taktirde, Çin ekonomisinin daha da yavaşlayacağını, istihdam yaratmanın ve inovasyonun zorlaşacağını söylüyor. 

Çözüm net: Çin'in ihracat temelli büyüme modelinden; iç tüketim temelli büyüme modeline geçmesi; altyapı yatırımları yerine, tüketime yönelmesi; büyük kamu şirketleri yerine, KOBİ'lerin devreye girmesi; sanayiden hizmet sektörüne geçilmesi. Yani, bürokratik kontrol yerine, piyasa kontrolünün hakim olması. 

Overholt, Güney Kore ve Tayvan modellerini örnek göstererek, tüm başarılı Asya ekonomilerinin bu değişimi yaşadıklarını söylüyor ve tabi ki değişim sürecinin "acılı" olacağını ekliyor.

Bu süreç neden "acılı" olacak bakalım:

Öncelikle büyük kamu şirketleri düşük faizli kredi fırsatını; bedava kullandıkları devlet arazilerini ve benzer birçok avantajı kaybedecekler.

Parti ve devlet bürokrasisi hem gücünü, hem gelirini kaybedecek.

Borçlarını toprak satışı ile dengelemeye çalışan yerel yönetimler, yeni düzenlemeler sonrasında oldukça zor bir sürece girecekler. Bu yüzden dolayı, büyük kamu şirketleri ve yerel yöneticiler, Komünist Parti'nin reform kararına güçlü bir direniş gösteriyorlar

Fakat, içerde izlenen direnişe rağmen, temel alanlarda, reform çalışmaları başladı.

Ücretlerin her yıl ortalama yüzde 18 düzeyinde artırılması kararı; devletin, petrol başta olmak üzere en güçlü sanayi gruplarına yönelik yolsuzluk karşıtı kampanya başlatması bunlardan bazıları.

Çin'de hizmet sektörünün, ciro ve istihdam olarak sanayi sektörünü geride bırakmaya başladığına ve ülkedeki ekonomik büyümenin ihracat değil, iç talep kaynaklı olduğuna dikkat çeken Overholt, Çinli internet şirketi Alibaba örneğini veriyor: "İnternet şirketi Alibaba, hem tüketicileri hem de küçük şirketleri, hayal edilemeyecek bir boyutta güçlendiriyor. Reform, Çin için artık bir plan değil; reform çoktan başladı."

Orta Asya ve Vietnam başta olmak üzere ASEAN bölgesine yönelik açılımların iyi yönde ilerlediğine dikkat çeken Overholt, reform kapsamında yeni uluslararası açılımların da gündeme geleceğini ifade ediyor.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, bu değişim süreci boyunca, muhalefet, medya ve akademik çevrelerin eleştirilerine; muhafazakar güçlerin engellerine maruz kalacak şüphesiz.

Bu eleştirileri belli bir seviyede tutabilmek amacıyla, Jinping şu an için sadece ekonomik reformlara odaklanıyor. Bir sonraki adım ise siyasi reformlar olabilir.

Tüm yazılarını göster