Cihazlarımız güvenli mi?

Burada bence en ürkütücü şey artık dünya üzerinde, kullandığımız kişisel cihazlara erişip onlara müdahale eden ve hayati tehlike yaratan teknolojiler geliştirilmiş olması.

Furkan LÜLECİ furkan.luleci@dunya.com

Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Beyrut'ta 17 Eylül'de daha önce hiç görülmemiş bir türde saldırı yaşandı. Hizbullah üyeleri kullandıkları çağrı cihazlarının patlamasıyla yaralandı ya da hayatını kaybetti. Hizbullah, İsrail'in kolaylıkla takip ettiği gerekçesiyle cep telefonu yerine bu çağrı cihazlarını tercih ediyordu. Ancak bu cihazların da güvenli olmadığı böylece ortaya çıktı. İddiaya göre İsrail, Hizbullah’ın satın aldığını bildiği bu cihazlara önceden patlayıcı yerleştirdi.

Burada bence en ürkütücü şey artık dünya üzerinde, kullandığımız kişisel cihazlara erişip onlara müdahale eden ve hayati tehlike yaratan teknolojiler geliştirilmiş olması. Çağrı cihazlarına daha önceden yerleştirildiğine inanılan patlayıcılar gelen bir mesajla infilak etti.

Aklımıza çeşitli sorular geliyor:

Satın aldığımız teknolojik cihazlara ne kadar güvenebiliriz?

Üretici ya da dağıtıcı bu cihazlar bize ulaşana kadar müdahale edilmediğinin garantisini nasıl verecek?

Üreticilerin cihazların güvenliğini sağlamak için şeffaf bir üretim ve tedarik zinciri politikası benimsemeleri gerekiyor. Üretim aşamasından başlayarak cihazlar, güvenlik testlerine tabi tutulmalı ve bu testlerin sonuçları bağımsız denetim kuruluşları tarafından doğrulanmalı. Bilindik markalar cihazlarının parçalarını farklı tedarikçilerden sağlıyor. Bu durumda her bileşenin güvenilir kaynaklardan geldiğinin garanti edilmesi büyük önem taşıyor. Üretici şirketler, donanım bileşenlerinin dışarıdan müdahaleye açık olup olmadığını sıkı bir şekilde kontrol etmeli ve bu kontroller düzenli olarak güncellenen standartlar çerçevesinde yapılmalı.

Bunun yanı sıra, cihazların dağıtım süreci de aynı derecede güvenli olmalı. Dağıtıcılar, cihazların lojistik sürecinde herhangi bir dış müdahaleye maruz kalmamasını sağlamak için güvenlik önlemleri almalı.

Örneğin, cihazların izlenebilirliği sağlanarak, hangi aşamalardan geçtiği, kimlerin erişimi olduğu kaydedilmeli ve bu süreç şifreleme teknolojileriyle korunmalı. Ayrıca, üretici ve dağıtıcılar, müşterilere cihazın güvenli olduğunu belirten sertifikalar sunarak, güven oluşturabilir. Bu sertifikalar, cihazın hiçbir şekilde kötü niyetli bir müdahaleye maruz kalmadığını kanıtlayan güvenlik mühürleri ya da dijital doğrulamalarla desteklenebilir.

Siber tehlike

Cihazlardaki yazılımların güvenliği zaten önemliydi. Banka bilgilerinden şirket sırlarına kadar her şeyin depolandığı akıllı cihazlar için yaratılan güvenlik protokollerine yenilerini eklemek gerekecek belli ki. Yapay zekanın geldiği şu noktada insan ister istemez dijital platformdaki 'Kübra' dizisini düşünmeden edemiyor.

Dizide yapay zeka kendini o kadar geliştiriyor ki internete bağlı bilgisayarlara, telefonlara ATM'lere ve tüm dijital altyapıya müdahale edebilir hale geliyor.

Yapay zekanın bunlara kendi başına kalkışmasına hiç gerek yok çünkü bu tür bir teknoloji mümkün olduğunda kötü niyetli kişiler insanların özel bilgilerine, finansal verilerine, sağlık kayıtlarına ve daha birçok özel bilgiye kolayca erişim sağlayabilir.

Kimlik hırsızlığı, finansal dolandırıcılık ve diğer siber suçlar küresel çapta büyük bir tehdit haline gelebilir.

Altyapıların ve kamu hizmetlerinin zarar görebileceği ya da çökertilebileceği senaryolara da filmlerde çok sık rastlıyoruz. ATM'lerden elektrik şebekelerine, hastanelerin dijital sistemlerinden havaalanlarındaki kontrol sistemlerine kadar birçok altyapı risk altında. Bu durum, enerji krizlerinden ulaşım kaosuna, hatta sağlık hizmetlerinin durmasına kadar birçok yıkıcı sonuç doğurabilir. Bu nedenle siber güvenlik çok ama çok önemli.

YouTube'un geleceği

YouTube, kısa bir süre önce "Made on YouTube 2024" etkinliğinde içerik üreticilerine yönelik dokuz yeni özellik tanıttı. Bu yenilikler, YouTuber’ların yaratıcılıklarını geliştirmelerine, izleyici kitlelerini büyütmelerine ve gelirlerini artırmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. İşte bu güncellemeler:

Veo for Dream Screen: Daha gerçekçi arka planlar ve altı saniyelik video klipler üretme olanağı.

Inspiration Tab (İlham Sekmesi): Fikir bulma, başlık oluşturma ve küçük resim tasarlama konusunda rehber.

Communities (Topluluklar): Burada hem içerik üreticileri hem de izleyiciler fikirlerini paylaşıyor.

Community Hub: YouTube Studio'ya eklenen bu yeni özellik, izleyicilerle daha etkin iletişim kurmayı sağlıyor.

Auto Dubbing (Otomatik Dublaj): YouTube, içeriklerin farklı dillere otomatik olarak çevrilmesine olanak tanıyan dublaj özelliğini genişletiyor.

Hype: İzleyiciler, küçük içerik oluşturucuların videolarını "hype"layarak daha fazla keşfedilme şansını artırabiliyor.

YouTube Shopping (YouTube Alışveriş): Bu özellik, daha fazla ülkede kullanılabilir hale geliyor. Youtuber’lar videolarında ürün tanıtarak gelir elde edebilecek.

Gifts Powered by Jewels (Mücevherlerle Hediyeleşme): Sanal mücevherler içerik üreticilerine yeni bir gelir kapısı açıyor.

Big Screen Experience (Büyük Ekran Deneyimi): İçerik üreticileri, içeriklerini sezonlar ve bölümler halinde organize edebilecek.

Bu yenilikler, YouTube’un yapay zeka destekli özelliklere yöneldiğini ve global genişleme stratejisini güçlendirdiğini gösteriyor​. Youtube’un yeni sunduğu imkanlar içerik üretiminin daha hızlı, daha yaratıcı ve daha erişilebilir olmasını sağlayacak.

Örneğin, Veo for Dream Screen kısa video içeriklerinin görsel kalitesini önemli ölçüde artıracak. Bu da hem kullanıcıların dikkatini çekmeye hem de içerik üreticilerinin kendilerini daha profesyonel bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olacak​.

Yapay zekanın içerik üretiminde oynadığı en büyük rol, yaratıcı süreçleri hızlandırması ve kolaylaştırması. Örneğin, yenilenen Inspiration Tab, içerik üreticilerine fikir bulma, başlık oluşturma ve video tasarımı gibi aşamalarda yardımcı olarak içeriklerin planlanmasını kolaylaştırıyor. Bu araç, sürekli olarak ilgi çekici içerikler üretilmesine olanak tanıyor.

Ayrıca, Auto Dubbing gibi özelliklerle içeriklerin farklı dillere otomatik çevrilmesi, global izleyici kitlesine hitap etmeyi kolaylaştırarak içerik üreticilerinin erişim alanını genişletecek.

Yapay zeka, yalnızca içerik üretimini değil, aynı zamanda izleyiciyle kurulan bağı da güçlendiriyor. Örneğin, Community Hub ve Hype gibi özellikler, içerik üreticileri ve izleyiciler arasında daha etkili bir etkileşim sağlayarak toplulukların büyümesine katkıda bulunuyor. Yapay zeka tarafından önerilen akıllı yanıtlar ve içeriklerin öne çıkarılması, üreticilerin izleyicilerine daha kişisel ve anında geri dönüşler yapabilmesine olanak tanıyor.

YouTube’un bu yenilikleri, içeriklerin daha profesyonel, erişilebilir ve etkileşimli olmasına yol açacak ve platformu daha global bir yaratıcı merkez haline getirecek

Teknoloji haberleri

Meta, her yıl düzenlediği “Meta Connect” etkinliğinde bu yıl da yeni ürün ve hizmetlerini tanıttı. Etkinliğin öne çıkan ürünleri arasında, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gözlükleri yer aldı. Şirket ayrıca, Meta AI için geliştirdiği yeni özellikleri ve Llama yapay zekâ modelinin son sürümünü de duyurdu.

TikTok, içerik üreticileri için kişiselleştirilebilen yeni bir abonelik sistemini devreye alacağını duyurdu. Üreticiler, bu sistemle abonelere sunacakları özel avantajları belirleyebilecek ve yalnızca abonelere yönelik içerikler paylaşabilecek. Üç farklı paketin yer aldığı sistemde, aboneler paketlerine göre içeriğe erişim sağlayabilecek.

Elon Musk, “X” platformunda hesap engelleme sistemine önemli bir yenilik getirileceğini duyurdu. Güncellemeyle birlikte, kullanıcılar kendilerini engelleyen hesapların herkese açık gönderilerini görebilecek, ancak bu hesaplarla yorum veya mesaj yoluyla etkileşime geçemeyecek.

Reddit, yılın başlarında Fransa’da başlattığı yapay zeka destekli çeviri özelliğini, 35'ten fazla ülkede daha kullanıma sunacağını açıkladı. Bu yenilik sayesinde kullanıcılar, Reddit akışlarındaki paylaşımları ve yorumları otomatik olarak tercih ettikleri dile çevirebilecek.

Tüm yazılarını göster