Cari dengede artış başladı, asıl tırmanış ağustosta bekleniyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yıllık cari açık, bir yıl aradan sonra yeniden artış gösterdi. Bir ara öyle bir hava estirildi ya da estirilmeye çalışıldı ki, sanki cari açık sorunumuz tümüyle yok oluyordu. Yıllık açığın düşmekte olduğuna dikkat çekiliyor ve bu düşüşün sürekli olacağı gibi bir izlenim yaratılmaya çalışılıyordu. 

Oysa zaten 2016'nın tümü için yaklaşık 29 milyar dolarlık bir açık öngörmekteydik ve bu açıkta kalınması da turizm gelirlerimizin 27 milyar dolar olmasına bağlıydı. Dengeyi, 27 milyar dolarlık turizm geliri gerçekleşeceği varsayımına dayalı olarak kurmuştuk. 

Turizmde bu rakamı tutturamayacağımız aylar öncesinden belli olduğu halde, mayıs sonunda inilen 27.7 milyar dolarlık yıllık açıktan sonra bile yönün hala aşağı olduğunu söyleyebilenler çıktı. Ne oldu peki, haziran rakamları dün açıklandı ve gördük ki cari açıkta düşüş durmuş ve bir artış başlamış gibi. Bu artışın devam edeceğini tahmin etmek için kahin olmak da gerekmiyor.

Turizme bak, geleceği gör 

Bu yılın ilk yarısındaki cari açık, geçen yılın aynı dönemindeki açıktan 2.8 milyar dolar daha az. Cari dengenin oluşumunda en büyük etkiyi yapan dış ticaret dengesi (ödemeler dengesindeki tanımıyla) 5.1 milyar dolar azaldığı halde cari açıktaki düşüş niye 2.8 milyarda kaldı? 

Yanıt büyük ölçüde turizm gelirindeki düşüşte gizli. İlk altı aylık dönemler itibariyle turizm geliri 3 milyar dolar daha düşük gerçekleşti. Geçen yılın ilk yarısında 10.6 milyar dolar düzeyinde oluşan turizm geliri, bu yıl 7.6 milyar dolar oldu. 

Bugünler iyi günler mi? 

Turizm geliri altı ayda geçen yılın 3 milyar dolar altında kaldı ama bu rakamın üçte birden fazlası bir tek ayda, haziranda oluştu. Haziranda geçen yıl 2.7 milyar dolar olan turizm geliri bu yıl 1.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 

Turizmde en çok gelir elde ettiğimiz aylar temmuz, ağustos ve eylül ayları. Özellikle de ağustostaki gelir zirveye çıkıyor. Örneğin geçen yılın ağustosundaki turizm geliri 4.1 milyar dolar olmuştu. 

Her ne kadar Rusya ile sorun aşılmış görünüyorsa da bu gelişmenin etkisini ağustosta görmek pek mümkün değil. Kaldı ki, Türk turizmini Rus turistlerin kurtarması da mümkün değil. Bize Batı ülkelerinin turistleri de lazım. 

Dolayısıyla temmuz ve özellikle ağustos ayında turizm gelirinde geçen yıla göre çok büyük farklar oluşması ve bu yüzden de cari açıktaki artışın hızlanması beklenmeli. Temmuzda iç turizm hareketliydi, o tümüyle başka ve konumuzla kuşkusuz ilgisi yok. Ve bir de temmuz turizmini olumsuz etkileyen 15 Temmuz'daki darbe girişimi var. 

Yani turizmde işler iyi gitmiyor ve en büyük döviz geliri kalemimizdeki kan kaybı sürüyor. Özellikle içinde bulunduğumuz aylarda. 

Dolayısıyla haziranda mayısa göre 1.7 milyar dolar artan yıllıklandırılmış cari açığın bu artışını temposu pek düşmeden haziranı izleyen üç ayda da sürdürmesi kaçınılmaz gibi görünüyor. 

Hem zaten geçen yılın ağustos ve eylül ayları, cari açık değil tam tersine cari fazla verilen aylar. Bu yıl cari dengede fazla verme olanağı bulmamız mümkün görünmüyor. Bu yüzden de bu aylarda ve çok az açık verilen ekim ayında cari açığın hızla artması kaçınılmaz gibi duruyor. 

Hazirandaki döviz nereden geldi? 

Haziranda finans hesabı kapsamında tam 10.2 milyar dolarlık döviz girişi oldu. Bu tutarın 271 milyon doları doğrudan yatırımlar, 996 milyon doları da portföy yatırımları için geldi. 

Ancak asıl döviz girişi 8.9 milyar dolarla diğer yatırımlar başlığı altında gerçekleşti. 8.9 milyar dolarlık girişin 4 milyarı efektif ve mevduatlardaki artıştan, 3.7 milyarı kredi kullanımından, 1.2 milyarı da ticari kredilerden kaynaklandı. 

Döviz girişi cari açığın çok çok üstünde olunca Merkez Bankası rezervine 3.7 milyar dolarlık ekleme yapma olanağı doğdu. Rezerve, yılın ilk yarısında yapılan ekleme de 8.5 milyar dolara ulaştı.

Tüm yazılarını göster