Cari denge altı yıl aradan sonra fazla verdi, ama nasıl?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Önce ağustos ayının rakamındaki revizeye değinmek gerek. Merkez Bankası ağustos ayında cari işlemler dengesinin 163 milyon dolar açık verdiğini açıklamıştı. Ama dün eylül verileri açıklanırken ağustos rakamının revize edildiği ve 163 milyon dolarlık açığın 27 milyon dolar fazlaya dönüştüğü görüldü. Eylülde ise bu kez 95 milyon dolar fazla verildiği açıklandı. Cari işlemler dengesinde daha önce son olarak 2009 yılının ekim ayında 629 milyon dolar fazla verilmişti. Dolayısıyla cari işlemler dengesi yaklaşık altı yıl aradan sonra fazla vermiş oldu. 

Düz mantıkla düşünürsek cari açığımızın azalması ve fazla verir duruma gelmemiz gayet iyi bir gelişme. Bu durum, el parasına ihtiyacımız kalmadığını, hatta bizim onlara para verdiğimizi gösteriyor. Öyle ya, ağustostan sonra eylülde de döviz gelirimiz giderimizden fazla olmuş. 

Ama bu nasıl olmuş, geçen yılın eylülünde 2 milyar 365 milyon dolar açık vermişken, bu yıl nasıl 95 milyon dolar artıya geçmişiz?

Bu gelişme tümüyle dış ticaretten kaynaklanıyor. Geçen yılın eylül ayında cari işlemler dengesindeki tanıma göre 5 milyar 66 milyon dolarlık ticaret açığı vermiştik. Bu yıl ise açık 2 milyar 527 milyon dolarda kaldı. Yani tam 2 milyar 539 milyon dolarlık bir azalma, bir iyileşme var. Cari işlemler dengesini oluşturan diğer kalemlerde ise önemli bir hareket olmadı ve dış ticaret açığındaki azalma neredeyse aynı ölçüde cari işlemlere yansıdı. 

Rakamları bir kez daha tekrar edersek, geçen yılın eylülünden bu yılın eylülüne dış ticaret açığı 2 milyar 539 milyon dolar, cari işlemler dengesi de 2 milyar 460 milyon dolar iyileşme gösterdi.

Açık vermek zaten mümkün değildi

Aslında cari açığı tek başına ele alıp değerlendirmek de pek doğru değil. Ülke olarak döviz gelir ve giderinde, yani cari işlemlerde bir açık ya da fazla verirsiniz, bir de bu açık veya fazlanın karşılığı olarak finans hesabı oluşturursunuz.

Teorik olarak, ödemeler dengesinde net hata ve noksan olmayacağı için, cari açık kadar finansman sağlamış olmalısınız ki o açık kapatılabilsin. Ya da, cari fazla vermişseniz, bu kez de finans hesabından cari fazla kadar çıkış yaşanmış demektir. 

Ama finans hesabından elde ettiğiniz kaynak, açığınızı kapatmaya yetmezse bu kez Merkez Bankası rezervinizi kullanmak durumunda kalırsınız. Yok eğer cari açığın çok üstünde kaynak girişi olursa, bu kez de o fazlayı rezerve eklersiniz.

Gelelim rakamlara ve son iki yılın eylülünde nasıl bir gerçekleşme olduğuna... Geçen yıl ve bu yıl eylülde olanlara bakınca birbiriyle taban tabana zıt gelişmeler yaşandığını izliyoruz. 

Geçen yıl eylülde 2.4 milyar dolar cari açık verdik. Finans hesabından ise 2.2 milyar dolarlık döviz girişi oldu, ayrıca Merkez Bankası rezervinden 449 milyon dolarlık kullanım gerçekleşti ve toplam finansman 2.7 milyar doları buldu. 

Bu yıl eylülde ise 95 milyon dolarlık cari fazla verdik vermesine ama, zaten finansman kalemindeki gelişme açık vermemizi mümkün kılmıyordu ki. Hep söylendi, yazıldı; cari işlemlerde önce açık vermek, sonra onu finanse etmek gibi bir durum olamazdı. Cari açık ya da fazla, finansmanla eş zamanlı gerçekleşen bir durumdu çünkü. 

Bu yıl eylülde finansman kaleminden döviz girişi olmadı, tam aksine çıkış yaşandı. Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımların toplamından oluşan brüt finans hesabından tam 2.9 milyar dolarlık çıkış oldu. Bu hızlı döviz çıkışı karşısında Merkez Bankası rezervinden 847 milyon dolar kullanmak gerekti. 

Ödemeler dengesi bir bilanço olduğu ve toplamının sıfır etmesi gerektiği için de dengeyi sağlamak adına finans hesabı ile cari denge arasındaki fark olan yaklaşık 2 milyar dolar pozitif olarak net hata ve noksana yazıldı. Bir kez daha belirtmekte yarar var, net hata ve noksandaki 1 milyar 980 milyon dolar, kaynağı bilinmeyen, hele hele zihinlerde yer ettiği gibi bavullarla getirilen bir para olarak tanımlanamaz. Bu para, döviz giriş ve çıkışındaki zaman kaymalarından kaynaklanan ya da hangi kaleme yazılacağı konusunda tereddüt yaşanan veya ölçüm hatalarının sonucu olarak ortaya çıkan bir paradır. Eylülde büyük miktarda artı olması ya da ilk dokuz ay toplamında 13 milyar doları bulması çok önemli sayılmaz, bakarsınız bir sonraki ay eksi gelir. Nitekim dokuz ayda artı 13 milyar dolar olan net hata noksan, eylül itibariyle son bir yılda yine artı olarak 8 milyar dolardır.  

Tüm yazılarını göster