Cari açık dikiş tutmuyor (Sorunun ucuz döviz olduğunu ne zaman anlayacağ

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ocak-mart dönemi 3 aylık cari açık (döviz açığı) 22.1 milyar dolar oldu. Geçen yılın aynı döneminde 10.0 milyar dolar idi.

Uzun süre cari açık önemli değildir diyenler şimdi tedbir peşinde.

Hükümet (1) Bankaların kanuni karşılık oranlarını artırarak,bankaların kredi artışına sınır getirerek, içeride talebi frenlemek ve böylece ithalata talebi kısmak arayışında, (2) Faiz oranlarını aşağıya çekerek, yurtdışından sıcak para girişini sınırlamaya çalışıyor.

Fakat bugüne kadar görüldü ki, bankaların kredi artışı sınırlansa da iç talep canlılığını koruyor, faiz oranları aşağıda tutulsa da bizim için düşük olan faiz oranları bankaları için cazip olduğundan döviz girişi devam ediyor.

Bakalım sorunun ucuz döviz olduğunu nasıl anlayacağız?

Cari açığın büyümesinin arkasında ucuz döviz var.

İlk 3 ayda ihracat yüzde 21 oranında artarken ithalat yüzde 445 oranında arttı. Geçen yılın ilk 3 ayında dış ticaret açığı 12.4 milyar dolar idi, bu yıl 24.5 milyar dolar oldu.

Geçen yılın ilk 3 ayında dış ticaret açığı 12.4 milyar dolar iken cari a açık (döviz açığı) 10. milyar dolar idi, bu yıl dış ticaret açığı 24.5 milyar dolar olunca cari açık 22.1 milyar dolara yükseldi.

Sıcak parayı önlemeye dönük tedbirlere rağmen sıcak para girişi devam ediyor. Ve de bu sayede cari açık kapanıyor.

Yılın ilk 3 ayında cari açık 22.1 milyar dolar. Normal yoldan giren döviz 22.2 milyar dolar,nereden geldiği belli olmayan döviz 4.3 milyar, böylece toplam döviz girişi 26.5 milyar dolar. İhtiyaçtan fazla dolar girdiği için de döviz bolluğu ve ucuzluğu devam ediyor.

Bu tablo karşısında farklı yaklaşımlar var:

- Bazılarına göre cari açık sorun değildir. Gidebildiği yere kadar gider. Bugüne kadar böyle geldi. Böyle gider. Dert etmeye gerek yok.

- Bazılarına göre bu sorun bir gün ekonominin duvara toslamasına neden olur. Tedbir almak gerekir.

- Bazılarına göre alınan tedbirler ile yıl sonuna kadar bu derde çare bulunacaktır.

Dikkat buyurulur ise tartışmalar cari açığın kapatılması veya finansmanı konusunda yoğunlaşıyor. Cari açığın ekonominin yapısında ortaya çıkardığı sorun üzerinde durulmuyor.

- Cari açık ülkeye ek bir satın alma gücü imkanı getiriyor. Bu ise ekonomide canlılığa ve büyümeye yol açıyor.

- Fakat ucuz dövize kapı açan cari açık, ülkede üretim yapısını bozuyor. İhracatçı zorlanıyor. İthalat coşuyor. Üretim girdileri giderek ucuz ithal girdiye dönüşüyor.

Bu işin sonu Türk Lirası'nın değerinin düşürülmesine gelip dayanıyor. Halbuki Sayın Babacan bile "Güçlü Türk Lirası bizim namusumuzdur" diyor.

Bu durumda kısa sürede cari açığın kapatılmasına dönük ciddi politika değişikliği olasılığı yok demektir. Bu durumda ucuz döviz politikası (ciddi bir sorun ile karşılaşılıncaya kadar) devam edecek demektir.

Tüm yazılarını göster