Cari açık 55 milyara gidiyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası tarafından geçen hafta sonu açıklanan verilere göre cari işlemler dengesi haziran ayında 5 milyar 591 milyon dolar açık verdi. Bu, cari dengenin şimdiye kadar bir ayda verdiği en büyük açık. Haziran sonu itibariyle oluşan 45 milyar 771 milyon dolarlık yıllık açık da, şimdiye kadarki en büyük yıllık açık. Yani, cari açıkta aylık bazda da, yıllık bazda da rekorlar kırarak ilerliyoruz. Nereye kadar mı, işte onu kimse bilmiyor; ama yine de bazı tahminler yapmak elbette mümkün. 

2008 yılına 39 milyar dolarlık açık hedefiyle başladıktan kısa bir süre sonra açığın bu düzeyde tutulmasının mümkün olamayacağı anlaşılmıştı. Çünkü, 2007 açığı 38 milyar dolara yakındı ve bir yandan değerli Türk parası yüzünden hız kesmeyen işalat, bir yandan da hiç hesapta olmayan bir biçimde yükselen enerji fiyatları, döviz giderimize yeni rekorlar kırdırıyordu. 2008 açığı için önce 45 milyar dolardan söz edilmeye başlandı, daha sonra resmi olmamakla birlikte hedef 50 milyar dolara revize edildi. Ancak, 50 milyar dolarlık revize beklenti bile iyimser kaldı. Haziran sonundaki 45.8 milyar dolarlık yıllık açık, 50 milyarın da aşılacağını gösteriyor. Merkez Bankası'nın beklenti anketinde de ilk kez 50 milyar dolarlık eşik geride kaldı. Ağustos ayının ilk beklenti anketinde cari açık 50.3 milyar dolar olarak tahmin edildi. Temmuzun ikinci anketinde yıllık tahmin 49 milyar dolardı, yani tam 1.3 milyar dolarlık bir değişim oldu.

İlk altı ayda verdiğimiz 27.3 milyar dolarlık açığı ve genel gidişatı dikkate alırsak, 2008 yılı cari açığının geniş bir marjda 50-55 milyar dolar arasında, daha dar bir marjda ise 53-55 milyar dolar arasında gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.

Cari açık böylesine rekorlar kırarak artarken, finansman yapısındaki hızlı değişim de dikkat çekiyor. Daha önce de zaman zaman dile getirdiğimiz gibi, cari açığın finansman kalemlerinde yabancıların getirdiği dövizin payı düşüyor. Doğrudan yatırımlar 12.5 milyar dolardan 7.6 milyar dolara geriledi. Yabancılar, geçen yılın ilk yarısında devlet iç borçlanma senetlerine 4.4 milyar dolarlık yatırım yapmışlardı, bu yıl ise 780 milyon dolarlık çıkış oldu. Yabancıların kamu kağıtlarında son aylarda alıma döndüklerini, mayıs ve haziranda sırasıyla 316 milyon ve 1.2 milyar dolarlık alım yaptıklarını, ancak özellikle mart ve nisandaki çıkışların etkisiyle altı ayın toplamında 780 milyon dolarlık bir çıkış olduğunu belirtelim.  Hisse senedine yapılan net yatırım ise 2.6 milyar dolardan 2.8 milyar dolara yükseldi.

Cari açığın finansmanını bankalar ve reel sektör üstlendi, götürüyor. Bankaların sağladığı krediler 779 milyon dolardan 7.9 milyar dolara fırladı. Reel sektörün sağladığı krediler ise 15.1 milyar dolardan 22.3 milyar dolara çıktı. Ucuz döviz, iştah kabartıyor ve öyle görünüyor ki gelecekte de kabartmaya devam edecek. Açık pozisyona dönük tüm uyarılara karşın dış krediden vazgeçmek kolay olmayacak.

Cari açığın tek başına pek önemli olmadığı, GSYH içindeki paya bakmak gerektiği dile getirilir hep, doğrudur. Peki, her ay rekor kırarak artan ve yılın tümünde 55 milyar dolara doğru giden açık, GSYH içinde ne kadar yer tutacak? Bu soruya yanıt verebilmek için önce GSYH'nin 2008 yılında hangi düzeyde oluşabileceğini tahmin etmek gerekiyor. Bu da yarınki yazının konusu...

Tüm yazılarını göster