Cari açığın finansmanında imdada yine Merkez Bankası yetişti

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Cari açığı ocak ayında yine finanse edemedik! Tıpkı geçen yılın mayıs, haziran, temmuz ve aralık aylarında olduğu gibi… “Açık veriyoruz, ama neyse ki finanse edebiliyoruz” ya da “Açığı ya bir de finanse edemesek ne olurdu” diyenler kaçacak delik arıyor olmalılar. “Finanse etmek” kavramıyla, “finansman kalitesi” kavramı arasındaki farkı umarız bir gün anlarız. Çünkü hep söyledik, finanse edilmeden açık verilmez. Ama finansman kalitesiz olur, o başka!

2014 yılına 4.9 milyar dolar cari açıkla başladık. Geçen yılın aynı ayındaki açık 5.8 milyar dolardı. Cari açıkta bir gerileme yaşanması gayet doğal. Zaten bu yıl açığın öngörülen 55.5 milyar doların da altında kalması beklenen bir durum. Geçen yıla kıyasla göreli olarak çok yüksek düzeyde bulunan kur ve büyümesi yavaşlamış bir ekonominin daha az cari açık üretmesinden daha doğal ne olabilir ki hem. 

Ocak ayında geçen yılın 932 milyon dolar altında kalınınca, aralık sonunda 64.9 milyar dolar olan yıllık açık da ocak sonunda 64 milyar dolara geriledi. Ama dedik ya, bu düzey halen çok yüksek. 2014 yılı cari açık hedefi 55.5 milyar dolar, görünen ise bu düzeyin epeyce altında kalınacağı yönünde. İlk tahminler, 2014 yılının 45-50 milyar dolar arası bir açıkla kapanacağı noktasında yoğunlaşıyor.

Bu arada yeri gelmişken belirtelim; yıllıklandırılmış cari açık geçen yılın mart ayından bu yana ilk kez geriledi. Yıllık açık, geçen yıl şubatta 49.3 milyar dolarken, martta 48.7 milyara düşmüş, daha sonra düzenli bir artış yaşanmıştı. İşte o artış ocakta durdu ve aralık ayına göre 932 milyon dolarlık bir  gerileme oldu. 

5.8 milyar rezerv kullanıldı 

Ocak ayında 4.9 milyar dolar cari açık verildi. Bu açığın kapatılabilmesi finans hesabından gelen parayla olur normalde, değil mi. Ama nerdeee! Finans hesabından para gelmesi bir yana, bu hesaptan 3.1 milyar dolarlık çıkış oldu. Bir yandan 4.9 milyar açık, bir yandan 3.1  milyar çıkış! Etti mi 8 milyarlık kaynak ihtiyacı!

Nasıl kapatılacaktı açık, adres Ankara-Ulus, yani Merkez Bankası. Ocak ayında Merkez Bankası rezervinden tam 5.8 milyar dolarlık kullanım gerçekleşti. 8 milyar dolar finansman gerekiyordu, Merkez Bankası’ndan 5.8 milyar dolar rezerv kullanıldı, kaldı yine 2.2 milyar dolarlık açık. Bilanço netleştirilmeli, ödemeler dengesi toplamı sıfır olmalıydı.  “Demek ki” denildi, “Net hata ve noksandan da 2.2 milyar dolar giriş var”. O da eklendi, böylece 8 milyar dolarlık kaynak yaratılmış oldu.

Bu yılın özeti böyle. Geçen yılın ocak ayında ise daha fazla cari açık vermiştik ama, finansman tablosu çok başkaydı. 5.8 milyar dolarlık cari açığa karşılık finansman hesabından 9.5 milyar dolar gelmiş, bu para cari açığı fazlasıyla karşılamış, artan 3.7 milyar dolar da rezerve eklenmişti. Yani geçen yıl ocakta rezerve 3.7 milyar dolar ekleyebilen Türkiye, bu yıl rezervden 5.8 milyar dolar kullanmak durumunda kaldı. 

Finans hesabı nasıl bozuldu?

Brüt finans hesabını oluşturan üç temel kalemden doğrudan yatırımlarda geçen yıla göre bir artış var. Portföy yatırımları 1.4 milyardan 72 milyona indi. Bu iki kalem dışında kalan diğer yatırımlarda ise dramatik bir değişim var. Diğer yatırımlar kaleminden geçen yıl ocak ayında 7.5 milyar dolar gelmişken, bu yıl 4.1 milyar dolarlık çıkış gerçekleşti. Diğer yatırımlar kalemi kapsamında hem varlıklar azaldı, hem yükümlülükler. 

Bu çerçevede asıl değişim, yükümlülüklerdeki azalmada görüldü. Özellikle de bankaların yükümlülüklerinde. Geçen yılın ocak ayında yükümlülüklerini 3.1 milyar dolar artıran bankalar, hızla frene basıp bu yıl yükümlülüklerinde 2.1 milyar dolarlık azaltıma gittiler.

Bu eğilimin ocaktan sonraki dönemde de devam ettiğini biliyoruz. Somut rakamlara henüz sahip değilsek de, eğilim bu yönde ve bu da doğal zaten. Daha az yükümlülük altına gireceğiz, zaten istesek de fazlası pek olmayacak, daha az açık vereceğiz. Tuhaf olan da, sanki bir plan çerçevesinde gerçekleştiriyormuşuz gibi “Cari açığımızı azalttık” diye de mutlu olacağız.  
     

Tüm yazılarını göster