Cari açığı küçülten ithalat değil ihracat

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

2012 yılının ilk 6 aylık cari açık (döviz açığı) geçen yılın aynı dönemine göre 13.7 milyar dolar azalarak 31.0 milyar dolar oldu.

Geçen yılın aynı dönemine göre 12.7 milyar dolarlık azalmanın 10.1 milyar doları ihracat artışından kaynaklandı. Azalmada ithalattaki daralmanın etkisi sadece 1.9 milyar dolar oldu.
Demek ki döviz kurundaki yükseliş ihracat artışına yardım etmiş. Talebi daraltıcı politikalar ithalatta artışı durdurmuş. İthalatta az da olsa bir gerilemeye imkan vermiş.

Tabloda dikkati çeken şudur: Bizim cari açığımız dış ticaret açığımız ile benzer bir gelişme içinde.
Dış ticaret açığı nasıl küçülür? Ya ihracat artar, ya ithalat azalır. Bunu sağlayacak en etkin araç, döviz kurudur. Döviz fiyatı artınca ithalat yavaşlar. İhracatta rekabet gücü artar. Bizde döviz kurunda aşırı yükselme istenilmediği için iç talebi kısıcı politikalar öne çıkıyor. İç talebi kısıcı politikalar ise cari açığı küçültürken ekonominin de yavaşlamasına, büyüme hedefinin ertelenmesine yol açıyor.

Yılın ilk yarısında 2011 yılında ülkeye değişik yollardan 55.5 milyar dolar girmişti. Bu yılın ilk yarısında döviz girişi 17.0 milyar dolar azalarak 38.5 milyar dolara düştü.

Döviz girişinde doğrudan yatırımların payı 5.7 milyar dolar, portföy yatırımlarının payı 10.5 milyar dolar, döviz kredilerinin payı 19.2 milyar dolar.

İlk 6 ayda nereden geldiği belli olmayan döviz girişi ise 3.1 milyar dolar oldu.

Giren döviz, döviz açığından fazla olduğu için rezerve de 7.5 milyar dolar eklendi.

Normal olarak, giren dövizin, açıktan fazla olması, piyasada bol döviz bulunmasına ve de döviz fiyatının ucuzlamasına imkan veriyor.

Sonuç olarak cari açıktaki tabloya bakılarak Hükümet'in politikalarının başarılı olduğu söylenebilir. Ancak, 1) Cari açıktaki iyileşme başka nerelerde kötüleşmeye yol açtı. 2) Bu iyileşme kalıcı mı sorularını da cevaplamak gerekir.

Cari açıktaki iyileşme, büyümede yavaşlamaya, bütçe gelirlerinde azalmaya, bütçe açığının büyümesine yol açtı.

Cari açıktaki küçülmenin arkasında iç talepteki daralma var. İç talepteki daralmayı uzun süre sürdürmeye, büyümeden vazgeçmeye imkan yok.

Bu durumda, talebi daraltıcı politikalardan vazgeçildiğinde cari açığın tekrar büyümesi kaçınılmaz bir durum olacaktır.

Teşvik politikalarıyla ithalat ikamesine yönelik çabaların kısa sürede sonuç vermesi beklenemez. Kaldı ki ithalat ikamesi, 1) Ya gümrük korumasıyla ya da 2) Yüksek döviz kurunun devamlı olarak uygulanması ile gerçekleşebilecek bir hedeftir.

Bu tabloda önümüzde iki seçenek var: Ya talebi kısmaya devam ederek cari açığın küçük kalmasını sağlayacağız. Ya da talebi gevşeterek büyüme politikalarına dönüp cari açığın tekrar büyümesini göze alacağız.

İkisinin arasında bir başka yol yok.

Tüm yazılarını göster