Canlanma, tekstil ve giyim sektöründe başlayacak

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Tekstil ve giyim sektöründe büyük yatırımlar olmasına rağmen, büyük birikim olmasına rağmen nedense bu sektörler küçümsene gelir.

Kriz dönemi öncesi Türkiye'nin tekstil ve giyim sektörünü yavaş yavaş tasfiye etmesi bile tartışılır olmuştu.

Kriz rüzgarı çok şeyi değiştiriyor. Türkiye ihracatında tekstil ve giyim sektörünün önüne geçen otomotiv sektörü ile demir-çelik sektörü bir süre gerilemek zorunda kalacak.

Tekstil ve giyim sektörünün dış pazarlarını ele geçiren Çin, kriz rüzgarının etkisinde pazarlarını kaybetme durumunda olacak.

Türkiye'nin (1) pazara yakınlığı, (2) kısa sürede model hazırlama ve teslimat yapabilme gücü, krizden sonra uyanacak pazarlarda Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak.

Şunu kabul etmek gerekir ki, gıdadan sonra giyim insanların öncelikli harcama alanları. Bu nedenle sonbahara doğru iç pazardaki canlanmaya paralel olarak dış pazar siparişleri de artacak.

Açık anlatımı ile kriz sonrası üretimde canlanma öncelikle tekstil ve giyim sanayiinde olacak.

Bu tabloyu sanayicilerimizin iyi değerlendirmesi gerekiyor. İyi değerlendirme ne demek?

(1) Kriz rüzgarının moral bozukluğu içinde üretimi kısa sürede tekrar başlatamayacak yanlışlardan kaçınmak gerekiyor.

(2) Kriz rüzgarında ayakta kalmayı başarabilmek gerekiyor.

(3) Kriz rüzgarı eserken değişen pazar şartlarını iyi değerlendirmek ve talep uyanışına hazırlıklı olmak gerekiyor.

Tabii ki bunlar anlatımı kolay, gerçekleştirmesi zor şartlar. Ama sanayi çarkının dönmesi gerekir.

Sanayicilerimizin hem kriz tecrübesi var, hem de dış pazarda zorlukları yenme gücü var. Açık anlatımıyla kriz rüzgarı eserken sanayicilerimizin evlerine kapılarak kara kara düşünmeleri bir yarar sağlamayacak.

Krizin fırsat yaratma hikayesine inanmak güç ama, kriz döneminde kriz sonu fırsatların ne olacağını araştırmak ve kriz sonuna hazırlıklı olmak çok önemli.

Sanayicilerimizin bunu yapabilecek birikimi ve gücü var.

Tüm yazılarını göster