Büyümeye bardağın ne tarafından bakmalı?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

TÜİK'in dün yaptığı açıklamaya göre Türkiye ekonomisi yılın ikinci yarısında sabit fiyatlarla yüzde 2.9 büyüdü. Böylece yılın ilk yarısındaki büyüme yüzde 3.1 düzeyinde gerçekleşmiş oldu.
Her rakamı olduğu gibi büyümeye ilişkin rakamı da iki türlü değerlendirmek; bardağın dolu ya da boş tarafını öne çıkarmak tabii ki mümkün.
Dolu taraftan bakarsak, Türkiye ekonomisinin 11 çeyrektir büyüdüğünü söylemek durumundayız. Ekonomi, 2009'un son çeyreğinde başladığı büyüme sürecini devam ettiriyor.
Boş taraftan bakarsak, büyümede son 11 çeyreğin en kötü performansı bu yılın ikinci çeyreğinde ortaya çıktı. Bu 11 çeyreğin ilk 9'unda yüzde 5'in bile altı görülmemişken, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 3.3, ikinci çeyrekte yüzde 2.9 büyümede kalındı. Yani gidişat çok belirgin olarak büyümenin yavaşlama içinde olduğunu ortaya koyuyor.
Bardağın boş tarafından bakanlara karşı, dolu tarafı ön plana çıkarmayı tercih edenlerin dile getirebilecekleri bir savunma da yok değil. Bu yılki büyümenin 2010 ve 2011'in altında kalacağının ta baştan öngörülen bir durum olduğu vurgulanabilir. Dolayısıyla çeyrek bazında böylesine bir gidişin sürpriz olmadığının altı çizilebilir.
Sonuç olarak büyümedeki yüzde 2.9'luk ikinci çeyrek oranına istediğiniz gibi bakabilir; iyimser yaklaşımla "Aman ne güzel, büyümeye devam ediyoruz" diyebilir; kötümser yaklaşımla "Gidiş iyi değil" değerlendirmesinde bulunabilirsiniz. Hangisi mi doğru; ikisi de yanlış değil!

Yıllık büyüme yüzde 4.9'a geriledi
GSYH'yi oluşturan büyüklüklerdeki gelişmelerin detayına girmek istemiyoruz. Bu gelişmelere haber sayfalarımızda da ayrıntılı bir şekilde yer verildi. Biz, biraz farklı hesaplamalar yapmak istiyoruz.
Yılın ilk yarısında yüzde 3.1 olan büyümeyle birlikte son bir yıldaki büyüme yüzde 4.9'a geriledi. Yüzde 4.9, geçen yılın son iki çeyreği ile bu yılın ilk iki çeyreğindeki GSYH büyüklüğünün, aynı şekilde hesaplanmış bir önceki bir yıllık döneme göre artışını gösteriyor.
Bu yöntemle hesaplanmış yıllık oranlar 2011'de yüzde 8.8, 2010'da yüzde 5.9'du, 2009'da ise yüzde 6.9'luk gerileme vardı.

Yüzde 4 için ne gerekiyor?
İlk yarıda yüzde 3.1 düzeyinde gerçekleşen büyümeden sonra yılın tümünde yüzde 4 olarak öngörülen büyümeye ulaşmak için ikinci yarıda yüzde 4.8 büyüme sağlamak gerekecek. Yüzde 4.8, pek kolay olmasa da gerçekleştirilemeyecek bir oran gibi görünmüyor. Hele hele Merkez Bankası'nın "Piyasada temmuzda oluşan sıkıntıyı gördük, biz de ayağımızı frenden çektik" açıklamasından sonra üçüncü ve dördüncü çeyrekte ekonominin biraz canlanması beklenebilir. Hem unutmamak gerekir ki 2013'te seçim de var. Hangi hükümet ekonominin cendereye alındığı bir ortamda seçime gitmek ister ki...
Her ne kadar yılın tümündeki büyümenin yüzde 4'ün biraz altında kalabileceği hükümetin en yetkili ağızları tarafından da dile getirilmiş olsa bile, bu açıklamaların biraz da hareket alanı yaratmak amaçlı olduğu izlenimi uyanıyor. Büyüme yüzde 4'e ulaşmazsa "Biz zaten bekliyorduk" demek için hareket alanı... Yüzde 4'e ulaşılır, hatta bu oran aşılırsa, zaten sorun yok.

Sanayi üretimi iyi geldi
Bu arada TÜİK dün temmuz ayının sanayi üretimi verisini açıkladı ve temmuzda üretimin geçen yıla göre yüzde 3.4 arttığı görüldü. Takvim etkisinden arındırılmış üretimdeki artış da yüzde 3.4 oldu. Bu oranlardan daha önemli olan kuşkusuz takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış üretim endeksinin temmuzda bir önceki aya göre yüzde 1.7 artış göstermesi. Söz konusu endeks, böylece bu yıl en yüksek artışı temmuzda kaydetmiş oldu.
Sanayi üretiminin temmuzda görece iyi gelmesi, üçüncü çeyreğe ilişkin umutları artıran bir etken olarak yorumlandı.

Vatandaş harcamıyor
Yeniden GSYH verilerine dönersek... Üretim yöntemiyle GSYH'nin detaylarını haber sayfalarına bıraktığımızı söyledik; ama harcamalar yöntemiyle oluşuma kısaca göz atmakta yarar var. Burada dikkati en çok çeken, ilk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de vatandaşın harcama yapmadığı ya da yapamadığı. Yerleşik hanehalklarının tüketimi ikinci çeyrekte geçen yıla göre yüzde 0.5 azaldı.
Yerleşik ve yerleşik olmayanların yurtiçi tüketimi yüzde 0.4 arttı. Tüketimde en hızlı düşüş yüzde 10.9 ile giyim ve ayakkabıda görüldü. Mobilya ve ev aletlerine dönük harcama da yüzde 4 azaldı.
Hanehalklarının harcaması en çok eğitimde arttı. Eğitim harcamaları ikinci çeyrekte geçen yıla göre yüzde 7.7 artış gösterdi. Gıda harcamalarındaki artış ise yüzde 2.4 olarak gerçekleşti.
Bu arada devletin nihai tüketim harcamaları ikinci çeyrekte yüzde 4.4'lük artış gösterdi.  

Tüm yazılarını göster