Büyümenin ilk çeyrekte yüzde 5'e yaklaşması şaşırtıcı olmayacak

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

GSYH'nin yaklaşık dörtte biri sanayi üretiminden oluşuyor. Bu da, sanayi üretimindeki gerçekleşmeyi, GSYH açısından en önemli öncü gösterge haline getiriyor. Ve dün açıklanan mart ayı verisiyle birlikte sanayi üretiminin ilk çeyrekte geçen yıla göre yüzde 5.6 gibi çok yüksek oranda arttığını görüyoruz. Bu oranın, takvim etkisinden arındırılmamış oran olduğunun altını bir kez daha çizelim. Çünkü GSYH hesaplamasında sanayi üretiminin takvim etkisinden arındırılmamış düzeyi dikkate alınıyor.

Sanayi her ne kadar GSYH'nin dörtte birini oluşturuyorsa da, her dönem için sanayi üretimindeki değişimle GSYH değişimi arasında bire bir paralellik kurmak doğru olmaz elbette. Çünkü kimi dönemler GSYH değişimini diğer sektörler de önemli ölçüde etkileyebiliyor. Ama sanayi üretimi-GSYH bağlantısı yine de önemli, yine de dikkate alınmalı.

İşte geride kalan yıllara oluşan bağlantıya bakıyoruz; ilk çeyrekte ortaya çıkan yüzde 5.6'lık sanayi üretimini dikkate alıyoruz ve bu oranın bizi yüksek bir GSYH değişimine götürmekte olduğu sonucuna varıyoruz.

Yüzde 5'e ulaşır mı? 

"Elle tutulur, sayılabilir, görülebilir, şu kadar çalışılsaydı şu kadar olurdu hesabı yapılmadan ölçülebilir" üretim düzeyini gösteren takvim etkisinden arındırılmamış sanayi üretiminde ilk çeyrekte gerçekleşen yüzde 5.6 artış, büyümeye ilişkin umut veriyor, bu kesin. 

2006-2015 dönemini kapsayan on yılın ilk çeyrek verileri, bu yıl ilk çeyrekte GSYH artışının yüzde 4.5-5.0 aralığında gerçekleşme olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Hatta iddialı bir yaklaşımla ilk çeyrek büyümesi için "Yüzde 4.5'in altı kötü bir sürpriz, yüzde 5'in üstü ise güzel bir sürpriz olur" demek bile mümkün.

Diğer sektörlerin etkisi

Biraz önce de belirttik; sanayi sektörü, dörtte bir dolayındaki payıyla GSYH üstünde çok belirleyici. Ancak, diğer sektörlerde nasıl bir gelişme olduğu da elbette önemli. 

İşte ilk çeyrekteki büyüme hızına ilişkin risk de sanki burada gibi. Sanayide üretimin hangi gerekçeyle olursa olsun hiç de fena gitmediği, hatta gayet iyi seyrettiği ortada. İster stok için çalışılmış olsun, ister başka nedenle olsun, üretimde kayda değer bir artış var ve bu GSYH artışını yukarı iten bir etki doğuracak.

Ama ya diğer sektörlerdeki durum... Diğer sektörler GSYH'yi sanayi gibi destekleyecek ölçüde iyi durumda mı, yoksa tam tersine sanayinin yaratacağı rüzgarı tersine çevirecek etki mi yapacaklar? Bunu somut olarak test etmek, görmek ve bir yargıda bulunmak kolay değil.

Ama şurası kesin; eğer sanayi dışındaki sektörler çok olumsuz etkide bulunmazlarsa, ilk çeyrekte GSYH sanayinin katkısıyla yüzde 4.5-5.0 aralığında büyüyecek gibi görünüyor.

Yıllık artış yüzde 4.2

İster sanayi üretimi olsun, ister başka veriler... Aslında tek bir aya bakarak değerlendirme yapmak gidişatı görmek açısından gerekli gerekli olmaya ama, büyük resmi görmek için daha geniş zaman dilimini kapsayan değerlendirmelere ihtiyaç var. Sanayi üretiminin şubatta geçen yıla göre gösterdiği yüzde 8.6'lık artıştan sonra marttaki artışın yüzde 4.7'ye inmesine bakarak durumun kötüye gittiğini söylemek işte bu bakış açısıyla doğru değil. Üretim artışında bir ivme kaybı olduğu elbette doğru. Ama önemli olan üç aylık üretim değişimi ve onda da aktardığımız gibi yüzde 5.6'lık bir artış görüyoruz. Bu yüzde 5.6, son beş yılın ilk çeyrek bazındaki en yüksek ikinci artışı.

Çeyrek bazlı üretim değişiminden daha önemli olan kuşkusuz yıllık değişim. Bu yılın mart ayı sonu itibariyle bir yıllık dönemde oluşan toplam sanayi üretimi, aynı şekilde hesaplanan bir önceki bir yıllık toplam üretimin yüzde 4.2 üstünde bulunuyor. Üretim değişimi yıl toplamı bazına getirildiğinde aydan aya olan değişimlerin etkisi çok aza indirilmiş oluyor. 

İşte bu şekilde hesaplanan yıllık oran, son beş yılın ikinci en yüksek oranı. Mart itibariyle yıllık sanayi üretimi son dönemde en yüksek artışı 2012'de göstermiş ve o yılın oranı yüzde 7.5 olarak ölçülmüştü. 

Tüm bu değerlendirmeler, sanayide işlerin fena gitmediğinin göstergesi. Ama, üretimin iyi seyrediyor olması, sanayide hiç sıkıntı yaşanmadığı anlamına gelmiyor kuşkusuz. Daha önce de bu köşede yer vermiştik; özellikle orta boy sanayici bu yıl klasik yakınmayı daha da yukarı taşımış görünüyor: 

"İşler fena değil, geçen yıla göre biraz açıldı, üretim de iyi, ama piyasada para yok!"

Üretim paraya dönmediği sürece bir zaman sonra tıkanmalar ve domino taşlarının yıkılması gibi üst üste devrilen irili ufaklı firmalar görebiliriz. Dolayısıyla ilk çeyrekte gerçekleşeceği tahmin edilen yüzde 5 dolayındaki büyümeye bakarak rehavete kapılırsak, çok fena hata yapmış oluruz. 

Tüm yazılarını göster