Büyümenin dışı güzel ama içi sorunlu

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

İlk çeyrek büyümesi yüzde 4.81 ile beklentilerin üzerinde çıktı. Uzun süren düşük büyüme döneminin ardından son iki çeyrekte görülen rakamlar güzel gözüküyor. Ancak sadece büyüme hızı rakamına bakarak “durum iyi” demek, hastanın röntgenine, kan vb tahlillerine bakmayıp sadece kilosuna bakarak reçete yazmaya benzer. 

Büyümenin iç yapısına, iç dengelerine bu gözle baktığımızda ne yazık ki, dıştan gözüktüğü kadar sevindirici bir manzara ortaya çıkmıyor. Büyümenin yapısal analizinden çıkan rapor şöyle:

*Göreli yüksek büyüme hızına karşın uluslararası ölçekte Türkiye irtifa kaybetmeye devam etti. Yıllık toplam gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 10.77 gerileyerek 708.65 milyar dolara düştü. Son 3 yılda yaklaşık 100 milyar dolarlık kayıp var.

- Kişi başına gelir, geçen yılın ilk çeyreğine göre 1200 dolardan fazla bir kayıpla 9 bin 21 dolara kadar geriledi. Son bir çeyrekteki kayıp ise 200 dolara yakın.

- Büyüme tamamen tüketime dayalı olarak gerçekleşti. Büyümenin yatırım ve dış ticaret ayakları kırık. Tek ayaklı büyümenin nerede tökezleyeceği belli olmaz.

- İlk çeyrekte özel tüketim yüzde 6.90 büyüyerek tek başına yüzde 4.81’lik büyümenin 4.79 puanını gerçekleştirdi. Böyle bir ağırlık cari açık ve dış borç belasıyla cebelleşen bir ekonomi için sağlık değil, hastalık işareti.

- Özel tüketime dayalı büyümenin faturası dış ticaret cephesinde çıkıyor. İhracattaki büyüme yüzde 2.3’te kalırken ithalat yüzde 7.53 büyüdü. İthalattaki büyüme hızı geçen yılın ilk çeyreğinin iki katı ve son 9 çeyreğin en yüksek rakamı. İhracat artışı büyümeye 0.62 puan katkı yaparken ihracat büyümeden 2.16 puan götürdü.

- Sonuç olarak cari açığın GSYİH’ye oranında 4. çeyrekte başlayan artış sürdü ve yüzde 4.65’e ulaştı.

- Yatırımsız büyüme hastalığı ilk çeyrekte de sürdü. Kamu yatırımlarındaki yüzde 1.23’lük artışa karşın özel yatırımlar yüzde 0.33 geriledi.

- Büyümede kamu-özel dengesi açısından da sağlıksız bir yapı var. Kamu kesimi büyümesi yüzde 8.50’yi bulurken, kamu hariç büyüme yüzde 4.21’de kaldı.

- Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin açıklama ve raporlarında tekrarladıkları “ekonomide dengelenme sürüyor” sözlerinin,  ne iç talep-dış talep tarafında, ne nihai tüketim-yatırım tarafında, ne de kamu-özel dengesi alanında gerçekleri yansıtmadığı görülüyor.

- İlk çeyrek büyümesinin en büyük dayanağı olan özel tüketim artışının iç yapısı da ciddi soru işaretleri taşıyor. Yurtiçi bireysel tüketimde gıda, konut, mobilya ve ev aletleri harcamalarındaki artış yüzde 2.28 ile 3.35 arasında. Nüfus artışını da dikkate alırsak çok sınırlı bir artış söz konusu. Ama sağlık harcamaları reel olarak yüzde 22.18’lik bir sıçrama yapmış. Özel tüketimdeki artışın dörtte biri sadece sağlıktaki artıştan gelmiş! Adeta çok hastalandığımız için hızlı büyümüşüz.

- Eğlence ve kültür harcamalarındaki reel artış yüzde 10.38’e çıkmış. Hem de büyük şehirlerde bombalar patlarken, sınır kentleri ve Güneydoğu’da savaş hali sürerken ve turist sayısı azalırken, eğlence harcamaları son 6 yılın en büyük artış hızına ulaşmış. Özel otomobil harcamalarını da içeren ulaştırma ve haberleşme harcamaları da yüzde 9.54 artmış.

- Temel ihtiyaçlarda bir artış yaşanmazken, özel tüketimin bu kalemlerindeki hızlı artışta eğer başka bir sorun yoksa, bu durum ancak gelir dağılımındaki ciddi bir bozulmanın işareti olabilir. 


 

Tüm yazılarını göster