Büyümede tahminler yerle bir; yüzde 4 bile mümkün

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

İlk çeyrekteki yüzde 3’lük büyüme yüksek bulunmuştu. Gerçi bu oran yüzde 2.9’a revize edildi ama, yine de böylesine bir oran beklenmiyordu. İkinci çeyrekle ilgili olarak ise dün açıklanan yüzde 4.4 düzeyinde bir beklenti hiç mi hiç yoktu. Ama TÜİK dün ikinci çeyrek büyüme hızını açıkladı ve karşımıza yüzde 4.4 gibi kimsenin tahmin etmediği bir oran çıkıverdi.

Türkiye ekonomisi, ilk çeyrekteki yüzde 2.9’dan sonra ikinci çeyrekteki yüzde 4.4’le birlikte yılın ilk yarısında yüzde 3.7 büyüdü. İkinci çeyrek sonu itibariyle son bir yıldaki, yani geçen yılın ikinci yarısı ile bu yılın ilk yarısındaki GSYH’nin, bir önceki aynı döneme göre artış hızı ise yüzde 2.7 düzeyinde bulunuyor.

Hangi etkenlerden kaynaklandığı ve sürdürülebilir olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Büyüme ikinci çeyrekte yüzde 4.4 ve bu oran cepte!

Yüzde 4 mümkün hale geldi

İkinci çeyrekteki büyümenin yüzde 4.4’ü bulması ve böylece ilk yarıdaki oranın yüzde 3.7’ye ulaşması, yıllık bazda yüzde 4 olarak öngörülen büyümeye ilişkin umutların yeniden yeşermesini sağladı. Uzunca bir süredir, özellikle hükümet kanadından bu oranın tutturulmasının zor olacağına ve yüzde 3’ün biraz üstünde bir büyümenin beklendiğine, hatta bu düzeyde bir orana bir anlamda razı olunduğuna dönük açıklamalar geliyordu. Oysa dün ilan edilen oranlardan sonra yıllık yüzde 4 bir anda “olabilir” görülmeye başlandı.

Türkiye, yılın ikinci yarısında yüzde 4.3 büyüyebildiği takdirde yıllık bazda yüzde 4’lük hedef yakalanabilecek. Bu arada hemen belirtelim; ikinci yarı için gereken yüzde 4.3’lük oranı, “Yıllık yüzde 4 öngörüldüğüne ve ilk yarıda da yüzde 3.7 büyüme sağlandığına göre, ikinci yarıdaki oranın yüzde 4.3 olması gerekir” yaklaşımından yola çıkarak bulmuyoruz elbette. Yani bu hesaplama, “3.7+4.3/2=4” değil. Yüzde 4.3’ü GSYH’nin çeyreklere göre mutlak değeri üzerinden hesaplıyoruz.  

 2012 yılındaki GSYH, sabit fiyatlarla 117.7 milyar liraydı. Yüzde 4 artışın gerçekleşmesi için bu yılki GSYH büyüklüğünün 122.4 milyar liraya çıkması gerekiyor. Bu yıl ilk yarıdaki gerçekleşme de belli, 58.1 milyar lira. Şu durumda, 122.4 milyar liraya erişmek için ikinci yarıda 64.2 milyar liralık bir GSYH büyüklüğü yaratmak gerekiyor. Bu rakam da, geçen yılın ikinci yarısındaki 61.6 milyar liraya göre yüzde 4.3’lük bir artış sağlamanın zorunlu olduğunu gösteriyor.

Baz etkisinin avantajı

GSYH geçen yıl çeyrekler itibariyle yüzde 3.1, yüzde 2.8, yüzde 1.5 ve yüzde 1.4 artış göstermişti. Yani geçen yıl özellikle ikinci yarıdaki görece düşük büyüme, yıllık oranın yüzde 2.2 düzeyinde kalmasına yol açmıştı.

Şimdi, geçen yılın son iki çeyreğindeki görece düşük büyümenin avantajı ortaya çıkacak. Baz etkisinden dolayı bu yılki büyüme daha yüksek oluşabilecek. Kaldı ki üçüncü çeyrek de büyük ölçüde zaten geride kalmış durumda. İlk iki çeyrekte sırasıyla yüzde 7.6 ve yüzde 7.4 artan ve GSYH artışını adeta besleyen devletin nihai tüketim harcamalarının hız kestiği hiç sanılmıyor. Aynı şekilde hanehalklarının nihai tüketim harcamalarının da. Dolayısıyla üçüncü çeyrekte de yüzde 4 dolayında, hatta daha da yukarıda bir büyüme görmek şaşırtıcı olmayacak.

Son çeyreğe ilişkin tahmin yapmak pek kolay değil. Tek avantaj, geçen yılın yaratacağı olumlu baz etkisi. Bu sayede son çeyrekte de, ekonomiyi çok olumsuz etkileyecek bir durum ortaya çıkmadığı takdirde, göreli olarak yüksek bir büyüme görmemiz ve yılı yüzde 4 değilse bile bu orana yakın bir düzeyde kapatmamız mümkün olabilecek.

                

Tüm yazılarını göster