Büyüme hedefi yüzde 7.0'den yüzde 5.5'e mi indiriliyor?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Geçen hafta sonu 2014-2018 yıllarını kapsıyacak Onuncu Kalkınma Planı taslağı ile ilgili haberler yayınlandı.

Önümüzdeki 5 yıl boyunca uygulanacak politikalar sonucunda reel GSYH'nin yıllık ortalama yüzde 5.5 oranında artması öngörüldüğü belirtiliyor.

Dönem sonunda, GSYH 1.3 trilyon dolara, kişi başına gelir 16 bin dolara ulaşacak
Medyaya yansıyan bilgilere göre,. TBMM Başkanlığı'na sunulan Onuncu Kalkınma Planı'na
(2014-2018) göre, ilgili dönemde ülke insanının refah seviyesini artırma ve gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı azaltma hedefi çerçevesinde, Türkiye'nin büyüme performansının daha ileri seviyelere taşınması ve yenilikçi bir üretim yapısıyla tahkim edilmesi amaçlanıyor.

Tasarıya göre,para politikasının fiyat istikrarını sağlamak amacıyla yürütüleceği planda, şu hedefler gösterildi: "Maliye politikası , mali kazanımları koruyarak istikrarlı yüksek büyüme ortamının tesis edilmesine destek olacak biçimde uygulanacak. Yatırım ve teşvik politikaları üretken bir ekonomik yapıyı destekleyecek mahiyette yürütülecek. Mali piyasaların geliştirilmesi suretiyle de yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi ve ekonominin ihtiyaç duyduğu finansal kaynaklara uygun şartlarla erişilmesi sağlanacak. Böylece ekonominin sağlam bir makroekonomik temel üzerinde, dünya  standartlarında üreten, değer zincirinin daha üst basamaklarında yer alan, daha yüksek teknolojili bir ürün desenine sahip, ithalat bağımlılığını azaltmış istikrarlı bir yapıya kavuşturulacak."

Haberlere göre,Onuncu Kalkınma Planı'nda gelişmekte olan piyasalara yatırımcı ilgisinin artmasının Türkiye'ye kazandırabileceği en büyük kaynaklardan birisinin Körfez bölgesindeki sermaye olacağı, küreselleşme sürecinin fırsatlar sunduğu kadar bazı önemli risk ve tehditleri de beraberinde getirdiği"belirtiliyor.

Gene haberlere göre planda şu değerlemeler yer alıyor: "Görece güçlü bankacılık ve finans yapısına sahip olmakla birlikte, Türkiye'de sermaye akımlarının olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için finansal piyasaların daha da güçlendirilmesi ve derinleşmesinin sağlanması, orta vadede mali disiplinin ve finansal istikrarın korunması, yüksek cari açık riskinin azaltılması ve ülkemizin uluslararası yeni  düzenlemelere uyum kapasitesinin artırılması gereklidir. Türk finans sektörünün büyüme potansiyeli, mali piyasaların küresel düzeyde faaliyetlerini yoğunlaştırmasını ve bankalarımız başta olmak üzere mali kurumlarımızın uluslararası rekabete hazırlıklı olmasını gerektirmektedir.
Gelelim bu ön bilgilere dayalı değerlemelere:

• Büyüme hedefi bugüne kadar yüzde 7 olarak tekrarlanır dururdu. Büyüme hedefinin aşağıya çekilmesi, Türkiye'nin plan dönemi başından buyana benimsediği hızlı büyüme bekleyişlerini değiştirildiğini gösteriyor.

• Basına yansıyan ekonomi ve sosyal politikalarla ilgili hedef ve politikalarla ilgili bilgiler gösteriyor ki Onuncu Plan iddialı bir atılım planı olmaktan öte, mevcut hedef ve politikaların uzantısı şeklinde hazırlanmış bir plan olacak.

Tüm yazılarını göster