Büyüme beklenenden de mi küçük olacak?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Merkez Bankası yetkilileri piyasa ekonomistleri için toplantılar yapıyor. Bu toplantılarda ekonomide olan biten hakkında bilgi veriyor.

Bizler de bu toplantılara katılanların çalıştıkları kurumların internet sayfalarındaki açıklamalardan olan biteni izlemeye çalışıyoruz.

Garanti Yatırım'ın Araştırma Bölümü'nün sayfasından öğrendiğimize göre, 4 Eylül Salı günü Ankara'daki toplantıda katılanlara şu mesajlar verilmiş:

" Halen sıkı para politikasına devam ediliyor - gevşeme ise gündemde.

" Faiz koridorundaki indirim sinyal niteliğinde olacak - dolayısıyla buradan 100 değil de 50 baz puanlık indirim bekliyoruz. Yıl sonuna kadar toplam beklentimiz 150 baz puan.

" Enflasyon görünümünde bir değişiklik yok, düşüş beklendiği gibi sürüyor.

" 3. çeyrek büyümesi düşük gerçekleşecek - şu ana kadar baktığımız göstergeler de benzer nitelikte ekonominin yavaşlamaya devam ettiğini gösteriyor.

Garanti Yatırım Araştırma Bölümü, ekonomide olan biteni çok iyi değerlendiren uzman kadroya sahiptir. Araştırma Grubu çalışanlarından iktisatçı Gizem Öztok Altınsaç, Ankara'daki son toplantıyı değerlendirmiş.

Gizem Öztok Altınsaç gerçekçi değerlendirmeler yapar. Neyin ne olduğunu çok iyi anlatır. Sayın okuyucularıma bu değerlendirmeleri aktarmak istiyorum.

Merkez Bankası diyor ki: Yılın 2. çeyreğinde büyümede beklendiği gibi bir toparlanma var ancak 3. Çeyrekte bir yavaşlama görülüyor. Bu Ramazan etkisi de olabilir, ancak yavaşlama MB beklentisinden fazla. Yine de hala hafif pozitif bir büyüme olacak gibi görünüyor. 2012 için %4 büyüme tahmini üzerinde riskler mevcut, ancak bu aşamada TCMB herhangi bir tahmin değişikliğine gitmiyor.

Gizem Öztok Altınsaç bu mesajı söyle yorumluyor: 2. Çeyrek büyümesi 10 Eylül'de açıklanacak. Beklentimiz %3.8. Üçüncü çeyrekte ise MB'nin de değindiği gibi yavaşlamanın belirginleştiğini görüyoruz. Son çeyrekte ise, piyasanın aksine büyümenin oldukça zayıf gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Yıl için %2.5 olan beklentimizi koruyoruz.

Merkez Bankası diyor ki: Ekonomide dengeleme sürüyor. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel ithalat ve altın hariç ihracat rakamlarında neredeyse son 1.5 yıldır yatay bir seyir var. Cari açıkta da özellikle enerji dışı açık rakamında önemli iyileşme var. Ancak cari açıktaki iyileşme giderek yavaşlıyor.

Gizem Öztok Altınsaç bu mesajı şöyle yorumluyor: Dış ticaret performansı özellikle altın hariç bakıldığında zayıf. Buna ek olarak cari açık bu ay 61 -62 milyar dolar bandına gerileyecek. Yılbaşında 77 milyar dolar seviyesindeydik. Yıl sonu içinde 55 milyar dolar beklentimizi koruyoruz. Lakin ekonomide yavaşlama belirginleşirse cari açıkta bir tur daha hızlı düşüş sürecine girebiliriz.

Merkez Bankası diyor ki: Ağustos ayı enflasyon verisi herhangi bir sürpriz içermiyor. H ve I endekslerinde Şubat'tan beri düşüş sürüyor ve bu düşüşün yıl boyunca sürmesi bekleniyor. Yıllık enflasyon şu anda MB tahmin aralığında. Enflasyon beklentilerinin pek değişmediği görülüyor ancak hala orta vadeli hedeflerin üzerinde seyrediyorlar. Faiz koridoru bu aydan itibaren daraltılacak, ancak bunun boyutu ve süresi konusunda herhangi bir sinyal yok. TCMB para politikası yeterince sıkı olarak nitelendirildi. Ancak faiz koridoru daraltılsa dahi esnekliğin korunması önemli olacak. Koridorda yapılacak indirimin ise fiyatlara yansıdığı düşünülüyor.

Gizem Öztok Altınsaç yorumluyor: Enflasyon beklentilerinin halen resmi enflasyon hedefinin (%5) üzerinde olması olumlu değil. 12 aylık beklenti %6.7, 24 aylık beklenti %6.2 seviyesinde. Bu sebepten de MB temkinli duruşunu koruyor. 18 Eylül'deki toplantıda da faiz koridorunun üst bandında (%5-11.5) yüklü bir indirim beklemiyoruz. Sinyal niteliğinde 50 baz puanlık bir indirim söz konusu.

Merkez Bankası diyor ki;

. 2012 sonunda kredi büyüme oranının %14-15 civarında olması bekleniyor. Öte yandan kredi-mevduat faiz marjı hala çok yüksek. Faiz koridorunun daraltılmasının bu marjı azaltması bekleniyor.

- Bankacılık sektörüne yönelik olarak 2013 ten itibaren bazı yeni uygulamalar devreye girecek. Finansal istikrar ile ilgili olarak TCMB'nin kaygısı Türk bankalarının "noncore" yükümlülüklerinde (mevduat dışı) ciddi bir kaldıraç kullanıyor olmaları. Bu kaldıracın azaltılması ve bankaların "core" yükümlülüklerine ağırlık vermeleri konusunda düzenlemeler yapılacak. Ancak bu aşamada planlanmış yeni bir uygulama şimdilik söz konusu değil. Öncelik enflasyonda olacak.

- TCMB son dönemde likiditeyi artırdıktan sonra TL de bir miktar değer kaybı oldu. Ancak TL'nin seviyesi ile ilgili net bir yorum yapılmadı. TL likiditesinin artırılma sebepleri olarak ise bayram ve vergi ödemeleri nedeniyle artan TL ihtiyacı ve piyasalardaki diğer belirsizlikler gösterildi.

Gizem Öztok Altınsaç yorumluyor: Buradan hareketle TCMB'nin TL'deki değer kaybının diğer gelişen ülke para birimlerinin önüne geçmesi durumunda piyasadaki fazla likiditeyi geri çekmeye hazır olduğunu düşünüyoruz.

- Bundan sonraki dönemde faizler yerine rezerv opsiyon katsayısı (ROK) aktif olarak kullanılacak. TCMB döviz giriş çıkışlarına bakarak TL munzamın döviz olarak tutulabilme opsiyonunda her bir dilim için uyguladığı katsayıları değiştirecek. Bankalar maliyet hesaplarına göre ihtiyaçları kadar dövizi MB'den çekecekler veya MB'ye yatıracaklar. Böylece piyasadaki TL ve FX likiditesi faizlere dokunulmadan ayarlanmış olacak. Eğer bu da yeterli olmazsa TCMB katsayılara ek olarak dilimlerde de değişiklik yapabilecek. ROK değişiklikleri aylık PPK toplantıları ile kararlaştırılacak. TCMB ROK uygulamasının çok daha net ve piyasa dostu olacağını düşünüyor. Ancak ayarlamaların ne şekilde yapılacağı konusunda MB yine bir deneme yanılma süreci olabileceğini de belirtiyor.

- Faiz koridoruna ek olarak neden ROK uygulamasına geçiliyor. Likidite yönetiminde hem TL hem de FX likiditesi dikkate alınmalı. Faiz koridoru içinde belli bir miktar belirsizlik barındırıyor ve bu dönem dönem istenilen bir özellik. Ancak daha normal piyasa şartlarında belirsizlik arzu edilmiyor. Bu acıdan faiz koridoru para politikasında önemli bir boşluğu dolduruyor. Ancak önümüzdeki dönemde likidite ayarlaması ROK ile yapılacak. Faiz koridoru ise daha çok yabancı yatırımcıya hitap edecek ve döviz giriş çıkışları konusunda TCMB'nin elini rahatlatacak.
Sayın okuyucularım, görülüyor ki Merkez Bankası'nın açıklamaları önemli ama açıklamaların ne anlama geldiğini anlamak ve yorumlamak daha da önemli.


 

Tüm yazılarını göster