Büyüme… Aldı başını gidiyor mu?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Kabul edilmesi gereken birinci gerçek, ikinci çeyrek büyümesinin tahminlerden epeyce yüksek geldiği. Yüzde 8.5'lik bir beklenti vardı, biz de tahminimizin bu yönde olduğunu yazmıştık. Ancak gerçekleşmenin yüzde 10.3 olduğu açıklandı.

İkinci çeyrek büyümesinin tahminlerin üstünde gelmesinde hemen her sektörün katkısı var. Ancak en büyük katkının inşaat sektöründen geldiği gözleniyor. İlk çeyrekte yüzde 8.3 büyüyen inşaat sektörü, ikinci çeyrekte yüzde 21.9'luk bir büyüme kaydetti. İnşaatta, ikinci çeyrekte de ilk çeyrekteki gibi yüzde 8.3'lük bir büyüme olsaydı, GSYH artışı yüzde 10.3'e ulaşmayacak ve yüzde 9.6'da kalacaktı. Ancak, kabul edilmeli ki, inşaattan kaynaklanan beklenmeyen katkı olmasaydı bile, yüzde 9.6, iyi bir oran.

2008'in halen altındayız

İlk çeyrekteki yüzde 11.7 ve ikinci çeyrekteki yüzde 10.3 büyümenin ortalaması bizi yüzde 11'lik bir büyümeye götürüyor. Yani ilk yarıdaki GSYH, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 arttı. (Yüzde 11; yüzde 11.7 ile yüzde 10.3'ün aritmetik ortalaması değil, GSYH büyüklükleri bize böyle bir oran veriyor.) Bu yılın ilk yarısında yüzde 11 büyümüş olmamıza rağmen, elde ettiğimiz GSYH büyüklüğünde hala 2008'e ulaşabilmiş değiliz.

Tam bir V çizmiş durumdayız. 2008'in ilk yarısındaki GSYH 49 milyar 672 milyon liraydı. Geçen yıl ilk yarıda 44 milyar 182 milyon liraya inildi. Gerilemenin oranı yüzde 11.05. Bu yıl ise geçen yılki düzeye göre yüzde 11'lik bir artışla 49 milyar 36 milyon liraya çıkıldı.

Yani 49.7 milyardan 44.2 milyara inildi, bu yıl da 49 milyara çıkıldı; neredeyse tam bir V çizildi. Dolayısıyla krizi geride bırakma eğilimi çok güçlü, güçlü olmasına ama, biz hala normal günlere dönebilmiş değiliz. Ayrıca, dünyanın en çok büyüyen ülkelerinin başında yer aldığımız da doğru; ancak bu, geçen yıl dünyanın en çok küçülen ülkelerinden olduğumuz gerçeğinin üstünü örtemiyor.

Yıllık büyüme yüzde 5.77

TÜİK, geçen yılın ilk üç çeyreğine ilişkin GSYH büyüklüklerinde ve dolayısıyla değişim oranlarında küçük değişikliklere gitti. Ancak, 2009'un tümündeki yüzde 4.7'lik küçülme oranı değişmedi. Revize edilen yeni büyüklükler dikkate alınarak yapılan hesaplama, GSYH'de ikinci çeyrek sonu itibariyle son bir yıldaki büyümenin yüzde 5.77 olduğunu gösteriyor. İlk çeyrek sonundaki yıllık büyüme yüzde 1.25 düzeyinde bulunuyordu.

Yılın tümünde ne olur?

Büyümenin çeyrekler itibariyle hız keseceği ortada, nitekim ikinci çeyrekte tahmin edilenden düşük olmakla birlikte bir yavaşlama var. Bu yavaşlama üçüncü ve özellikle de dördüncü çeyrekte daha da belirginleşecek. Çünkü üçüncü çeyreğe baz oluşturacak geçen yılki küçülme yalnızca yüzde 2.7 düzeyinde. Dördüncü çeyreğe baz oluşturacak geçen yılın GSYH'si ise küçülmemiş, aksine önceki yıla göre yüzde 6 büyümüştü. Dolayısıyla son çeyrekte işimiz oldukça zor, zaten bu çeyreğe ilişkin kaygılara hep dikkat çekmeye çalıştık.

Biliniyor ki, orta vadeli program yayımlanmış olsaydı 2010 yılına ilişkin büyüme yüzde 3.5'ten yüzde 6'ya revize edilecekti. Şimdi tahminlerde de yüzde 6 ön plana çıkarılıyor. Haziran sonunda oluşan yıllık bazdaki yüzde 5.77'lik büyüme, 2010 sonu için de bir gösterge sayılabilir ve yüzde 6 dolayında bir gerçekleşme sağlanabilir. Ama yine dikkat çekmek istiyoruz; geçen yılın son çeyreğindeki yüzde 6'lık büyüme risk oluşturmaya devam ediyor.

Yılın ikinci yarısında büyümenin sıfır olması durumunda, 2010 yılının tümündeki oran yüzde 5 düzeyinde oluşacak. Bu demektir ki, 2010 yılı için kendimize yüzde 5 ile 6 arasında bir nokta seçmemiz makul bir davranış olur. Ya da, yüzde 5'in altını çok olumsuz, yüzde 6'nın üstünü çok olumlu diye nitelemek gerekir.

Tüm yazılarını göster