Büyüme; 2009 korkulandan iyi, 2010 umulandan kötü!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Büyümede 2009 yılının son çeyreğine ve dolayısıyla yılın tümüne ilişkin gerçekleşmeyi yarın göreceğiz. Başlangıçta yüzde 4 büyüyeceğimizi öngördüğümüz, daha sonra yüzde 3.6 küçülürüz diye revize ettiğimiz, bu oranda kalamayacağımızı anlayınca yüzde 6 daralma olarak değiştirdiğimiz 2009'un oranı belli olacak.

Yarın, Türkiye ekonomisinin 2009 yılında yüzde 6 daraldığını mı göreceğiz; pek sanmıyoruz. Daralma daha aşağılarda, yüzde 5'in biraz üstünde kalabilecek. Yıllık küçülmenin hükümetin öngördüğü yüzde 6'dan daha düşük gerçekleşmesini sağlayacak olan, daha önce de (10 Şubat 2010'da) yazdığımız gibi son çeyrekte ekonominin yüzde 5 dolayında büyüyeceğinin beklenmesi. Son çeyrek büyümesi yüzde 5 olduğu takdirde, yılın tümüne ilişkin küçülme yüzde 5.2 olarak gerçekleşecek.

Ekonominin son çeyrekte yeniden büyümeye geçmiş olmasını sağlayan en önemli etken, baz etkisi. 2008 yılının son çeyreğinde kendini iyice gösteren ve Türkiye ekonomisini de etkisi altına alan küresel kriz yüzünden, söz konusu çeyrekte ortaya çıkan daralmanın üstüne 2009'un aynı döneminde bir artış yaşanmış olması doğal. Büyümeye ilişkin öncü gösterge olan imalat sanayindeki rakamlar da bu baz etkisinin gücünü gösteriyor.

İmalat sanayi üretiminde, geçen yıl son çeyrekte, 2008'in aynı dönemine göre yüzde 9.5'lik bir büyüme sağlandı. İmalat sanayinin toplam GSYH içinde yüzde 25'e yakın payı olduğunu, GSYH'yi oluşturan yüzde 75'lik bölümün son çeyrekte hiç değişmediğini varsaysak bile, imalat sanayinden kaynaklanan yüzde 2.4'lük büyüme, deyim yerindeyse garanti!

İmalat sanayi son çeyrekte yüzde 9.5 büyüdü ve GSYH büyümesine yüzde 2.4'lük katkıda bulundu. GSYH'nin imalat sanayi dışında kalan sektörlerinde de yüzde 3.5'lik büyüme kaydedilirse, son çeyrek büyümesi yüzde 5'i bulacak.

İşte ekonominin son çeyrekte yüzde 5 büyümesi durumunda da, yıllık küçülme hükümetin son revizesinin de altında kalacak ve yüzde 5.2 olarak gerçekleşecek.

2009 yılında GSYH'nin korkulan ölçüde daralmayacağı kesin gibi. Ama bu durum, biraz da "ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" deyimine benzemiyor değil. Yüzde 6 küçülmeyeceğiz, diye sevinme noktasına gelmiş durumdayız…

2010 da umduğumuz gibi olmayacak

Büyüme, 2009 yılında korkulan ölçüde sonuçlanmayacak; ama ya 2010 ne olacak? Resmi hedef yüzde 3.5 büyüme. Kimi çevreler ve kuruluşlar, bu hedefin rahatlıkla aşılacağı noktasında görüş belirtiyorlar. Son olarak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilk çeyrekte çift haneli bir büyüme gerçekleşmesini beklediklerini dile getirdi. Bu mümkün mü, çok zor da olsa, evet; mümkün. Çünkü geçen yılın ilk çeyreğinde (oran revize edilmezse) yüzde 14.7 gibi dramatik bir küçülme yaşadık. Bu oranın üstüne çift haneli bir büyüme gelebilir. Ama bunun zor olduğu ortada.

Kapasite kullanım oranı ve sanayi üretimindeki gelişmeye dayalı olarak yapılan tahminlere göre ilk çeyrekteki büyüme yüzde 8.5-9.0 arasında bekleniyor. Sanayinin performansında bir ivme yaşanmadığı takdirde, baz etkisi yüzünden büyümenin giderek hız kaybedeceği ortada. Büyüme hızının, ikinci çeyrekte yüzde 4.0-4.5 aralığına, üçüncü çeyrekte ise yüzde 1.5-2.0 aralığına ineceği tahmin ediliyor.

Aslında dananın kuyruğu son çeyrekte kopacağa benziyor. Eğer ekonomiyi canlandırmak mümkün olmaz, sanayi ister iç, ister dış talep kaynaklı bir patlama gösteremezse ve bunun sonucunda Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğinde yüzde 2.0-2.5 aralığında bir daralma yaşarsa, şaşmamak gerek.

Şu anki tablo da, 2010 yılında yüzde 3.5 ya da daha yüksek  büyüme bir yana, ekonominin ancak yüzde 2.5-3.0 aralığında büyüyebileceğine işaret ediyor, onu da not etmekte yarar var.

Tüm yazılarını göster