Bu ruha, 'Üretmeyeceksin!' denilebilir mi?

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com
Şöyle anlattı Gaziantepli sanayici dostumuz,
"Hayvansal ürünlere bakmak için Burç köyüne gittik…
Tarlanın ortasında köylülerle konuşurken, 12-13 yaşlarında bir çocuk yanaştı ve, 'Ne içersiniz?' diye sordu.
'Çay…' dedik.
Arkasını dönüp bisikletini aldı ve binip uzaklaştı.
Şaşırıp, arkasından baka kaldık.
10-15 dakika sonra, arabaların dahi zorla yol alabildiği o kötü yolda, bisikletinin üzerinde, elinde bir tencere ile geldi.
Saplı tencereye sıcak su koymuş ve dolu çay bardaklarını o tencereye dizmiş. İkramını yaptı.
Ürünleri aldık, kalkarken yine yanımıza yanaştı, 'Hizmetimiz iyi, peynirle zeytinyağı almak için tekrar gelirsiniz artık' dedi güler yüzüyle.
O çocuk için bu hafta yine gideceğiz."
Kim önüne set çekebilir ki bu ruhun?
* * *
Cumartesi akşamı…
Gaziantep'te…
Edirne'den Kars'a, Amasya'dan Antalya'ya kadar geniş bir yelpazede üretim yapan un sektörünün temsilcileri bir araya geldi.
Halaylar çekti.
Beşler Grup'un yeni nişasta ve yem yatırımını sazla/sözle kutladı.
Alışık olmadığımız bir fotoğraftı…
* * *
İç ve dış rekabetin ölümcül boyutlara ulaştığını sıkça görmemiz ve yabancıların, bu açığımızı daha fazla kullanmaya başladığını bilmemiz dedirtti "Alışık olmadığımız bir fotoğraf." lafını… 
En son duyduğum yurtdışı ihaleden bahsedeyim.
13 firma katılmış.
6'sı Türk.
En düşük teklif veren ilk 6 firma yani!
Sıralamadaki 6'ıncı şirket(imiz)le 1'inci şirket(imiz) arasında 17 milyon dolar fark var…
Nedir bu fark?
İhaleyi alan şirket(imiz)in karından giden 17 milyon dolar.
"O kazanmasın, ben kar etmesem de olur." mantığının, kaybettirdiği tutar.
6'sı birleşse 17 milyon dolar daha fazla kazanılacak.
Ve daha büyük işlerin önü açılacak.
Ama…
* * *
"Alışık olmadığımız bir fotoğraf." dedim…
Çünkü alıştığımız fotoğraf, farklı pozisyonlar içeriyor…
Birliktelik becerilemiyor…
Ne zamanki birilerimiz bir işe soyunuyor…
Otomatik bir mekanizma birlikteliğe, büyümeye karşı içeriden de dışarıdan da atağa geçiyor…
* * *
2012 yılında toplam 300 milyon dolarlık ihracatı var Beşler Grup'un… Bunu 500 milyon dolara çıkarmak istiyor…
Bin kişiye istihdam sağlıyor… Bu rakamı da iki katına çıkarmayı hedefliyor…
Fabrikalardaki atıkları dahi, 'milli servettir' deyip, değerlendiriyor… Diğer fabrikalardaki atıkları da değerlendirmek için adım atıyor…
Ve bu hedeflere ulaşmak amacıyla nişasta ve yem tesisi yatırımına başlıyor.
Başlar başlamaz, bir tufan!
Söylentiler!
Yıldırıcı dedikodular!
Amaç mı?
Çok basit:
"Belirli alanlarda kimse yatırım yapmasın/potansiyeli değerlendirmesin/dışa bağımlılığa devam edilsin…"
* * *
Başbakan Erdoğan, Beşler'e yapılan bu baskıları duymuş olacak ki, tesisin açılışına özel ilgi gösterdi.
Ve Gaziantep'te ki toplu açılışların ertesi günü 5 bakan, 10 milletvekilini yanına alarak (300 kişiye istihdam sağlayıp, 100 milyon dolarlık ihracatın önünü açacak) tesisin açılışına katıldı.
Açılış sırasında firma sahiplerine, sağlayacakları istihdam ve yapacakları ihracat için en az 10 kez teşekkür etti.
STK temsilcileri ve Gaziantepli sanayiciler de Beşler'i yalnız bırakmadı. 
Sonuç mu: Türkiye kazandı.
 
Tüm yazılarını göster