Bu krizden çıkış var mı?

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com


 

19. Yüzyılın sonlarına doğru, Birinci Sanayi Devrimi'nden yaklaşık yüz yıl sonra, Kuzey Amerikan pazarının bütünleşmesiyle beraber ABD'de İkinci Sanayi Devrimi (1871-1914) başladı diyebiliriz. Birinci Sanayi Devrimi'nin itici gücü buhar makinesi, itici sektörü tekstil ve enerjide kömür idiyse, İkinci Sanayi Devrimi'nin itici gücü içten yanmalı motor, itici sektörü otomotiv ve demir-çelik oldu. Otomotiv sektörünün demir-çelik hamlesinin uzantısı olarak tam bir Amerikan tasarımı, bir Amerikan sanayisi, Amerikan rüyasına götüren itici imgelerin en önde gelenlerinden birisi olarak doğduğu genel kabul görmektedir. Ayrıca kimya, elektrik, petrol endüstrileri öne çıkmış olup, 1920'lere gelindiğinde elektrik ve mekanizasyon (demir-çelik, takım tezgahları, otomotiv) sanayileşmenin temel direkleri sayılmaktaydı. Bu dönemin önemli ayırt edici özelliği içten patlamalı motorun buharlı motora göre çok daha hızlı yaygınlaşması ve hem yeni buluşların, hem düşüncelerin çok daha hızlı uluslararasılaşması olmalıdır. Nitekim demir-çelik sektörünü öne çıkarak gerek Bessemer çelik üretimi prosesi (1855), gerekse Siemens çelik üretimi prosesi aslında daha önce bulunmuşlardı. İcatların kendileri ikinci devrim öncesine rastlamakla beraber, yaygınlaşmaları ve uluslararası teknoloji transferine konu olmaları 1870 sonrasına rastlamaktadır, ki bu dönem kolonicilikten farklı olarak ilgili literatür açısından Hobson'un isim babalığını yaptığı emperyalizm dönemi olmaktadır. Ne oluyordu?

Gümrük Birliği ve Fransa-Prusya savaşı sonrası birleşerek bir ulus haline gelen Almanya ikinci devrim sürecinde Avrupa'nın önde gelen sanayi gücü olarak İngiltere'nin yerini almaya başlıyordu. Tanınmış iktisat tarihçisi ve çok yönlü akademisyen Alexander Gershenkron'un meşhur ifadesiyle "gecikmişliğin avantajı" Almanya'nın işine yarıyor ve ileri teknolojiyi derhal transfer ederek uygulamaya başlayan, araştırma-geliştirmeye büyük yatırım yapan ve kartel sistemiyle sermayeyi yönlendiren-yoğunlaştıran Almanya hızla öne çıkıyordu. ABD'de ise, İkinci Sanayi Devrimi önce Thomas Alva Edison, Nikola Tesla ve George Westinghouse gibi isimlerle özdeşleşen elektrik devrimine, sonra da otomotivin yükselişine tanıklık etmiştir. Dönem aynı zamanda siyasi ve toplumsal ideolojilerin de hızla yaygınlaştığı ve evrenselleştiği bir düşünce üretimi dönemi olarak bilinmektedir. Bu dönemin gözden kaçabilen en önemli özelliklerinden birisi buhar gücünün basım teknolojisine uygulanması, kitap ve gazete satışlarının hızla artması ve dünyanın çeşitli bölgelerine yayılması oldu. Hem 1828'de ABD'de erkek nüfusa tümden oy hakkı tanınması ve ABD dış politikasında bir akıma adını veren Andrew Jackson'un 1828'de ilk defa bu kadar büyük bir seçmen kitlesi tarafından Başkan seçilmesi, hem Fransa'da 1830 Temmuz Devrimi sonrasında, hem de İngiltere'de Reform Act 1832 değişiklikleriyle seçmenliğin yaygınlaşması ve siyasi partilerin modern anlamıyla oluşmaya başlaması ilk sanayi devriminin doğrudan sonuçları oluyor. Pek çok sömürge ve kolonide milliyetçi düşüncelerin ve İngiltere, İspanya gibi sömürgeci imparatorluklardan ayrılma fikrinin belirginleşmesi doğrudan doğruya basımevlerinin yaygınlaşması ve Avrupa'dan doğan ulusalcı cereyanların yayılmasına bağlanmaktadır. Bu konuda, 1980 ve 1990'larda çok etkili olmuş, sosyal bilimlerde uzun süre oldukça popüler bir alt alan başlatmış olan Benedict Anderson'un çalışmaları referans oluşturmaktadır. Anderson, imgelerin popülerliği ve yaygınlığı olmaksızın yeni üretim ilişkilerinin sembolik dile yansıması ve o düzeyde yeniden üretiminin mümkün olmadığını ifade etmekteydi. Üç Bayrak Altında kitabıysa Anderson'un belki de ilkinden de etkileyici çalışması sayılabilir. 

Bu nedenle kitle üretimine, kitle toplumuna yol açan ve popüler kültürün erken imgelerini -otomatikleştirilmiş üretim hatları ve modern fabrika şehirleri, asri zamanların yaşam tarzını yansıtan "otomotiv sevdası", 1930'larda Nazi Almanya'sında geliştirilen "halk arabası" (Volkswagen) ve otoyollar, 1930'ların Sovyetler Birliği'nde geliştirilemeyen ama arzulanan "Sovyet halk arabası", askeri mekanizasyon ve orduların modernleşmesinde mekanize birliklerin, kamyon ve tankların ve diğer otomotiv ürünlerinin rolü gibi konuların hepsinin mümkün olmasını sağlayan köken ikinci sanayi devriminde bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı harcamaları hızla sivil sektörlere yayılarak özellikle Amerikan akademiasını değiştirdi ve teknolojik ilerlemenin yaygın kullanımına yol açtı.

Son globalleşme dalgasındaysa vurgu enformasyon teknolojisi, internet, bilişim, iletişim gibi anahtar kelimelerdeydi. Buradan hiçbir yere çıkılamadığı ve iş çevriminin "normalliğinin" bozulduğu görülüyor. ABD'nin 1991 sonrası geri döndürülemez biçimde tek hegemonik güç olmak istediği açık. Ancak, Amerikan siyasi iradesi ve arzusunun tam olarak gerçekleşmesi için ciddi bir ekonomik üstünlüğe de ihtiyacı vardı. 1980'lerde SCCB'yi çözülüşe iten süreçte ABD ekonomisi sürekli dış ticaret açığı verirken zaman zaman ciddi bütçe açıkları da verdi. Clinton döneminde bütçe fazla vermeye başladı ama cari denge açığı devam etti. ABD'nin dış ticaret açığı vermesi dünya ticaretini sürüklemesi ve Meksika, Asya, Rusya krizi gibi şoklardan sonra gelişmekte olan ülkelerin ihracat talebini emmesi açısından bir düzenleyici oluyor ve açık vermenin bu açıdan dünya ticareti için olumlu etkisi olduğu söylenebilir. Clinton'un ikinci döneminde bütçe fazla vermeye başladı ve büyüme/istihdam inanılmaz biçimde arttı. Bu dönemin enformasyon teknolojisindeki patlamaya denk düşmesi bu kaynaktan gelen kalıcı bir verimlilik artışına işaret eder gibi göründü. Bu o kadar şaşırtıcı bir "kırılma" anı gibiydi ki, daha önce 20 yıl boyunca %6 oranındaki bir işsizliğin "doğal" olduğunu savunan iktisatçılar işsizlik oranının hızla azaldığını gördüler. Bir an için ABD ekonomisi askeri gücünün mukayese edilemez üstünlüğüne denk bir yapısal güç ve stabiliteye kavuşabilir gibi göründü. Ancak son 10 yıldır bu perspektifin bir yanılsama olduğu giderek daha net biçimde görülüyor. Çıkış mı? Hangi sektör, hangi yeni teknoloji, hangi yeni ürün? Sorular bunlar. 

Tüm yazılarını göster