Böyle devam edemeyecek!..

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com
Son bir yıl içinde küresel ekonomi cephesinde yaşananlar belirsizlik ve kırılganlığın artmaya devam ettiğine işaret ediyor. Gelişmiş ekonomilerden sonra gelişmekte olanlarında durgunlaşmaya başlaması bu sonuçta etkili oluyor.
 
Büyüme ivmesinin kademeli olarak kaybediliyor ve olumsuzlaşan rekabet koşullarına bağlı olarak kur savaşlarını kızıştıracak parasal genişleme dalgalarına ilişkin beklentilerin güçleniyor olması olumlu düşünmeyi nerede ise imkânsızlaştırıyor.
 
Talep cephesinde daralma yönlü dalgalanmalar, sorunlu kredi hacminde tehlikeli tırmanışlar yaşanması ihtimali güçleniyor.
 
Tüm bunları sürdürülebilir olmayan eğilimlerde ısrarlı olmanın yapısal sorunlardaki ağırlaşma ve sistemik riskte çok tehlikeli artışların süreç içindeki yansımaları olarak görmek gerekiyor. Bu tablo bundan sonra yaşanabilecek riskten kaçınma dalgalarının daha tehlikeli olabileceğini düşündürüyor.
 
Hatırlanacağı gibi 2002 yılı sonrasında, gelişmiş ekonomilerdeki yetersiz büyüme ve bir daha sıkılaştırılmamak üzere gevşetilen para politikaları nedeniyle sermaye akımları oldukça güçlü bir şekilde gelişmekte olan ekonomilere yönelmişti. Bu süreçte oluşan emtia fiyatları kaynaklı ve maliyet kökenli enflasyon baskısı yanı sıra dengesiz bir şekilde yükselerek balonlaşan varlık değerleri nedeniyle 2008 yılındaki küresel kriz yaşanmıştı.
 
O günden bugüne gelişmişlerin durumu düzelmedi, fakat gelişmekte olanların durumu olumsuzlaşmaya başladı; riskten kaçınma dalgaları da kronikleşir oldu. Sermaye ve emtia piyasaları söz konusu kredi krizi öncesindeki kadar şişkin hale geldiği halde olumsuzlaşmaya devam eden rekabet koşulları nedeniyle dengesizlikler büyüdü ve sorunlar ağırlaştı.
 
Gelişmekte olan ekonomilerde getiriler hızla azalırken riskler kontrolsüz bir şekilde büyüdü. Şimdilik sorunlu kredi hacmindeki devasa boyut olabildiğince yüksek tutulan varlık değerleri ile gizleniyor, fakat böyle devam edemeyecek...
 
Sermaye hareketlerinin gelişmekte olan ekonomilere akmaya devam etmesi için herhangi bir ekonomik gerekçe kalmadı, hem getiriler çok geriledi ve varlık değerleri şişti, hem de söz konusu ekonomiler paraları daha fazla değerlenmesin ve rekabet durumu daha da bozulmasın diye istemiyor. Durum böyle olunca daha önce söz konusu bölgelere gitmiş sermayenin durumu ne olacak? Hesap çıkmalarını gerektiriyor fakat ciddi kayıpları göze almadan çıkabilmeleri pek olası görünmüyor.
 
Özetle söylemek gerekir ise durum çok kritik! Sermaye piyasalarının olumsuzlukları görmezden gelme alışkanlığının büyümesi, merkez bankalarının mevcut durumu korumak adına itibarlarını masaya sürmesi ve pozisyona bağlı siyasi tercih ve teşvikler şimdilik kırılmayı geciktiriyor.
 
Böyle bir dehşet dengesi söz konusu olunca 3 ay içinde neler olacağını veya olamayacağını öngörmek imkânsızlaşıyor, daha uzun vadeli tahminler ise temenniden veya başkalarını yönlendirme mecburiyetine dayalı kuru söylemlerden öteye gidemiyor.
 
Haberiniz olsun böyle devam edemez, bizden söylemesi... Sistemik riskin, sürdürülebilir olmayan eğilimleri ne anlama geldiğini herkes çok iyi öğrenecek!..
 
Tüm yazılarını göster