Borsa

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Eskiden sokakta görenler "Hocam, döviz alayım mı, satayım mı?" diye sorarlardı. Şimdilerde  "Altın alayım mı satayım mı?" muhabbeti  ile "borsada para kaybedenlerin" yakınmaları öne çıktı.

Son günlerde, özelikle İstanbul dışındaki şehirlerde, Anadolu'nun değişik şehirlerinde, sokakta yürürken selam verenler, kahvede çay içerken merhaba diyenler "Hisse senedine yatırım yaptıkları için ne kadar kayba uğradıklarını" anlatmaya başladı.

Halbuki Borsa İstanbul'da genelde işler iyi gidiyor.

Dert dinlemekten dert sahibi olunur derler ya... İşte o biçim... "Ben borsa işinden anlamam..." diyorum. Onlar içlerini dökmeyi sürdürüyor. "Biz başımıza geleni anlatıyoruz. Başkalarına duyurun ki, bizim gibi yanmasınlar" diyorlar.

Soruyorum "Hangi şirketlerin hisse senetlerini satın aldınız? Şirketlerin ne olduğunu bilerek mi, yoksa tavsiye ile mi  hisse senedine para bağladınız?" Cevaplar genelde aynı "Borsaya yeni giren şirketlerin hisselerinin fiyatı çok artar dediler, o hisselerden aldık."  "O şirket küçük ama, yakında hisse senetleri tavan yapacak dediler, o hisseleri aldık..."

Dertlilerin büyük kısmı, birikimlerini isimleri az bilinen, borsada hisse senetleri yeni işlem gören veya az işlem gören hisse senetlerini satın alarak büyük fiyat artışı bekleyişine girenler ile taraftarı oldukları futbol kulüplerinin hisse senedini satın alanlar oluşturuyor.
Gerçekçi olalım... Halkı borsadan soğutan, halkı "istismar eder". (veya Abdurrahman Yıldırım'ın deyimi ile "Keriz Silkeleyen") iki grup var.

-Sermayelerinin bir bölümü halka açılan bazı şirketlerde hakim aile grupları, borsadaki hisse senetleri fiyatlarıyla istedikleri gibi oynamakla kalmıyor, kârlı işletmelerde bile temettü dağıtmayarak hisse sahiplerini inletiyorlar.

-Borsanın kurtları (yabancılar bunlara spekülatör diyorlar) piyasada derinliği olmayan (işlem hacmi küçük) hisse senetlerinde "manipülasyon" (yönlendirme/oyun) ile fiyatları kısa süreden indirip çıkartarak küçük yatırımcıların paralarını iç ediyorlar. Bugüne kadar SPK ve Borsa Yönetimi bu olumsuz tabloyu düzeltememiş ise, ayıp, bugüne kadar bu kuruluşlarda sorumluluk alanlarındır.

Çok kişi unuttu. Yıllar önce birçok yatırımın finansmanı, yatırım öncesi hisse senetlerinin belli bölümünün halka arz edilmesi ile gerçekleştirilmişti. Borsa'nın "fazileti /önemi" yatırıma, üretime, gelişmeye fon sağlamasındadır.

Bizde borsa, bazı aile şirketlerinde, hiçbir işe yaramayan hisse senetlerinin, halka arz edilerek nakde dönüştürülmesine imkan veriyor... Bazı sorunlu şirketlerde vitrin (bilanço) süslemesiyle halka arz edilen hisse senetleri satışından toplanan para, şirketleri batıranların cebine giriyor.

Sonuç: Küçük birikimi olanlardan borsaya girenler üzgün, girmeyenler korkudan hisse senedi satın alamıyor.

Şu günlerde borsaya saygınlık kazandırmanın önemi arttı. Küçük tasarruf sahipleri nereye yatırım yapacağını bilemiyor. Mevduatta negatif faiz var. Döviz, altın yatırımları hem riskli hem getirisi yok. İnsanlar borsaya yönelmek istiyor.

Tüm yazılarını göster