Borçlanma faizindeki tırmanış 2006'yı andırıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

EKO ANALİZ / Alaattin Aktaş ala.aktas@gmail.com Hazine'nin iç borçlanmasında iskontolu ihalelerde oluşan aylık ortalama faiz bu yıl her ay düzenli olarak artış gösterdi. Ocak ayında yüzde 16.23 olan faiz, şubatta yüzde 16.72 düzeyinde gerçekleşti, martta yüzde 17.49 oldu. Nisanda yüzde 18.28'e ulaşan faiz, mayısta yüzde 19.57'yi buldu. Son olarak haziran ayında yüzde 20 sınırı geride kaldı ve iskontolu ihalelerin ortalama faizi yüzde 21.54 olarak gerçekleşti. Bu yılın ilk yarısındaki faiz eğrisi çok belirgin bir şekilde yukarı olmakla birlikte, altı ayın ortalamasındaki faiz geçen yılın altında bulunuyor. Geçen yılın ilk yarısındaki faiz, yüzde 18.52 ile yüzde 20.36 arasında oluştu, altı ayın ortalaması ise yüzde 19.43 oldu. Bu yıl ise altı ayın ortalaması yüzde 18.02 düzeyinde. Ancak, yedi ya da en geç sekiz aylık ortalamalar açısından bu yılın geçen yılı geride bırakma olasılığı yüksek görünüyor. Faize AKP davasının etkisi Faiz oranlarında gözlenen yükselmede en büyük etkenlerin başında AKP için açılan kapatma davasının geldiğini dile getirenler var. Kuşkusuz, iktidar partisi için açılan bir kapatma davası özellikle borç verenlerin davranış biçimlerini etkileyecek ve para sahipleri, ellerindeki parayı daha yüksek fiyattan, yani daha yüksek faizden satmak isteyeceklerdir. Çünkü paralarını teslim ettikleri ülkede risk artmış görünmektedir, en azından riskin artacağına ilişkin ipuçları vardır. Faizlerin yükselmesinde partisi için açılan kapatma davasının etkili olduğunu söyleyenlerin başında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Erdoğan bu görüşü dile getirirken, "Dava açılmak suretiyle ekonomik tablonun bozulmasına yol açılıyor" mu demek istiyor, bilemeyiz tabii ki. Ama, savcılar herhangi bir kişi ya da kurum için dava açarken, yargıçlar bu davaları sonuçlandırırken, dava sonucu oluşacak tabloya göre değil, yasaların amir hükümlerine göre davranmak durumunda. Dolayısıyla, faizler dava yüzünden yükseliyor olsa bile, bu durumu dava açanlara fatura etmek ne kadar doğru? Hazine'nin çok az borçlanma durumu olsaydı, kapatma davası açacak koşullar oluşmasaydı ya da dava açıldı diye partinin kapatılacağı kaygısı yaşanmasaydı, tabii ki faizlerde de bir hareketlenme olmazdı. 2006 ile benzerlik Başta da söyledik; bu yıl iskontolu ihalelerde oluşan faiz düzenli olarak yükseldi. Faizde, ocak ayıyla haziran arasında tam 5.31 puanlık fark var. Hazine mart ayında iki ihale gerçekleştirmiş, bu iki ihale de AKP için kapatma davası açılmadan önce yapılmıştı. Bu iki ihalenin ortalama faizi yüzde 17.49 düzeyinde oluştu. Yani faiz, ocaktan marta kadar, ortada dava yokken de 1.26 puan artmıştı. Hazine'nin borçlanma faizinde bu yıl ortaya çıkan artış eğilimi, 2006 yılındaki eğilimle büyük benzerlik gösteriyor. 2006 yılındaki faiz, ilk dört ay yüzde 14 dolayında adeta sabit seyretmiş, daha sonra hızlı bir çıkış başlamıştı. 2006'da, iç siyasette herhangi bir sorun yoktu; tümüyle dış etkenlerden kaynaklanan bir sorun yaşanıyordu, dışarıdaki dalgalanma bizi de etkilemişti. Yabancılar hızla çıkma eğilimine girmişti, Merkez Bankası dövize satış yönünde müdahalede bulunmak, ayrıca faiz oranlarını hızla artırmak zorunda kalmıştı. Nisan ayında yüzde 13.88 olan faiz, mayısta yüzde 14.98'e çıkmış, haziranda yüzde 18.11'e, temmuzda ise yüzde 21.51'e fırlamıştı. Yüzdenin yüzdesi olarak ifade etmek çok doğru değilse de, faiz yüzde 13.88'den yüzde 21.51'e çıkarken yüzde 55 gibi çok büyük bir artış göstermişti. Bu yılın faiz artışında elbette AKP için açılan davanın bir ölçüde de olsa etkisi var. Ancak asıl etki, uluslararası alandaki sorunlar ve bu sorunların bize yansıması. Tüm dünyayı kasıp kavuran ve hangi boyuta ulaşacağı, nerede duracağı belli olmayan bir sorunun içindeyiz. İyimserlerin dediği gibi sorunun artık sonuna mı yaklaştık, yoksa tam göbeğinde mi sayılırız, kimse bilmiyor. Bunun etkisiyle, bizim gibi siyasi riski de bulunan ülkelere para satanlar, kendi açılarından haklı olarak daha çok faiz talep ediyorlar. Üstelik, faiz yükselirken Hazine'nin çok büyük borçlanma gereği de söz konusu değildi. Mayıs ayında yalnızca 2.6 milyar YTL borçlanıldı, henüz açıklanmadığı için kesinleşmeyen haziran borçlanması ise 3.5 milyar YTL dolayında. Oysa, temmuz ve ağustosta bizi çok büyük borçlanma ve ödemeler bekliyor. Hazine, temmuzda 15.9, ağustosta 12.2 milyar YTL düzeyinde iç borçlanmaya gidecek. Bu aylardaki ödeme ise faiz artı anapara olarak 24.2 milyar ve 18.2 milyar YTL. Bu yüklü borçlanma rakamları, haziranda yüzde 22'ye yaklaşan faizi arayacağımızın ipuçlarını veriyor adeta. Zaten haziran ayında oluşan yüzde 21.54'lük faiz, son iki buçuk yılın ekim 2006'daki yüzde 21.96'lık faizinden sonraki ikinci en yüksek oran. Kurt puslu havayı severmiş Hazine'nin temmuz ve ağustosta çok yüklü ödemeleri ve bağlı olarak yüklü borçlanma gereği olduğu bilinen bir gerçekti. Yabancıların da, bu yüklü borçlanma ve ödeme rakamlarına göre pozisyon aldıkları ve Hazine'nin son dönemdeki ihalelerine, yükselmiş olmakla birlikte daha da yükseleceğini düşündükleri faize göre hesap yaparak fazla ilgi göstermedikleri belirtiliyordu. Tüm dikkatler temmuz ve ağustosa çevrilmiş, tüm hazırlıklar bu aylar için yapılmıştı. Müsteşarlık geçen hafta sonu temmuz ve ağustosa ilişkin resmi açıklamayı yaptı. Üstelik bu kez değişik bir açıklama söz konusuydu. Hazine'nin açıklamasında da vurgulandığı gibi daha önce aylık bazda yapılan iç borçlanma stratejine ilişkin açıklama, bu kez temmuz-ağustos ayları için yüklü itfalar dikkate alınarak iki aylık olarak yapıldı. Hazine, iki ayda 28 milyar YTL'yi aşkın iç borçlanmaya gidecek. Altı ayda yaklaşık 40 milyar YTL olan iç borçlanmaya karşılık, iki ayda 28 milyar YTL borçlanma... Yani, aylık ortalama 6.5 milyar YTL'den, 14 milyar YTL'ye... Uzmanlık sorusu şu: Faizi tırmandıracak temel etken aylık ortalama 6.5 milyar borçlanmadan 14 milyara çıkılması mıdır, başka etkenler midir? İç Borçlanma, Ödeme ve Faiz Nasıl Seyrediyor? Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık İç 2006 10.248 12.501 8.375 12.041 12.384 6.442 13.350 10.775 13.607 9.277 12.061 4.516 Borçlanma 2007 16.703 8.508 12.809 8.494 9.378 11.087 12.833 3.302 14.708 7.670 6.896 5.644 (Milyon YTL) 2008 7.609 7.376 6.885 11.728 2.648 3.500 (*) 15.900(**) 12.200(**) İç Borç 2006 12.923 15.567 10.352 15.404 12.516 10.394 17.660 13.621 17.494 11.627 12.806 7.183 Ödemesi 2007 16.799 6.746 15.611 12.159 16.941 19.112 15.404 5.318 20.085 9.905 9.073 8.580 (Milyon YTL) 2008 8.073 8.168 5.715 13.328 11.550 5.791(*) 24.221(**) 18.180(**) İskontolu 2006 14,02 13,97 13,89 13,88 14,98 18,11 21,51 20,47 21,11 21,96 20,85 21,47 İhalelerin 2007 20,36 18,85 19,81 19,10 18,81 18,52 17,56 18,58 18,25 16,40 16,21 16,52 Faizi (%) 2008 16,23 16,72 17,49 18,28 19,57 21,54 (*) Program, gerçekleşme rakamları henüz açıklanmadı. (**) Program.

Tüm yazılarını göster