Borç, yiğit ve kamçı… Özel sektörün dış borcu 10 yılda 5'e katlandı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Özel sektörün 2002 yılı sonunda 43 milyar dolar olan dış borç stoku, bu yılın eylül ayı sonunda 218 milyar doları aştı. Borç stokunda tam 5 kat artış var. Eylül sonundaki borç stokunun 88 milyar dolarını kısa vadeli, 130 milyar dolarını uzun vadeli borçlar oluşturuyor. Özel sektör borcunun 105 milyar doları finansal kuruluşlara, 113 milyar doları ise finansal  olmayan kuruluşlara ait.

"Bir gün ülke olarak başımıza iş açar mı, bir gün duvara toslamamıza neden olur mu, gün gelir döndürmekte sorun yaşar mıyız, şirket iflasları gündeme gelir mi" diye kaygı duymaya devam etsek de özel sektörün dış borcu istisnai dönemler dışında dur durak bilmeden artıyor. Özel sektörün dış borcu eylül sonu itibariyle 220 milyar dolara dayandı ve yaklaşık 10 yıllık dönemde 175 milyar dolarlık bir artış ortaya çıktı.

Merkez Bankası verilerine göre, özel sektörün eylül sonunda 88.5 milyar doları kısa vadeli, 129.7 milyar doları da uzun vadeli olmak üzere toplam 218.2 milyar dolar borcu bulunuyor.

Özel sektörün borcu bu yılın ilk dokuz ayında 13.5 milyarı kısa vadelilerden, 2.5 milyarı ise uzun vadelilerden kaynaklanmak üzere toplam 16 milyar dolarlık artış kaydetti.

Ancak, özel sektörün dış borcunda bu yıl dokuz ayda ortaya çıkan 16 milyar dolarlık artış, geçmişteki bazı yıllarla kıyaslandığında çok da fazla değil. Özel sektörün dış borcu, özellikle 2005'ten sonra çok hızlı bir artış göstermişti. Borç stoku, 2005'te 20.8 milyar, 2006'da 36.4 milyar, 2007'de 39.9 milyar, 2008'de 27.9 milyar dolarlık artış kaydetmişti.

Küresel krizle birlikte 2009 yılında 16.2 milyar dolar daralan borç stokunda, daha sonra yeniden artış başlamıştı. Özel sektörün kısa ve uzun vadeli dış borcu 2010 yılında 18.6 milyar, 2011 yılında 10.8 milyar dolar artmıştı. Bu yılın ilk dokuz ayındaki artış da yukarıda aktardığımız gibi 16 milyar dolar oldu.

5'e katlandı

Özel sektörün 2002 yılı sonunda 13.9 milyar doları kısa vadeli, 29.2 milyar doları da uzun vadeli olmak üzere toplam 43.1 milyar dolar dış borcu bulunuyordu. Borç stoku, 10 yılda 43.1 milyar dolardan 218.2 milyar dolara yükseldi.

Bir başka ifadeyle özel sektörün dış borcunda 2002 yılı sonundan bu yılın eylül ayı sonuna kadar geçen yaklaşık 10 yılda toplam 175.1 milyar dolarlık artış ortaya çıktı. Bu artışın 100.5 milyar doları uzun vadeli, 74.6 milyar doları kısa vadeli borçlardan kaynaklandı.

Böylece, söz konusu 10 yıllık dönemde özel sektörün borç stokunda yüzde 406 oranında artış kaydedilmiş oldu. Yani özel sektörün borç stoku yaklaşık 10 yılda 5'e katlandı.  

105 milyarı finansal kuruluşlara ait

Eylül sonunda 218.2 milyar dolar olan özel sektörün toplam dış borcunun 105.4 milyar doları finansal kuruluşlara ait bulunuyor. 105.4 milyar dolarlık borcun da 57 milyarını kısa vadeli, 48.3 milyarını uzun vadeli borçlar oluşturuyor.

Finansal kuruluşların taşıdığı dış borcun hemen hemen tümünün bankalara ait olduğunu hatırlatalım. Bankacılık kesiminin yurtdışından görece daha ucuz kaynak bulduğu için dış krediye ağırlık vermesi, bu borcun artması sonucunu doğuruyor. 
Finansal olmayan kuruluşlara ait dış borç toplamı ise 112.8 milyar dolar düzeyinde. Bu borcun 81.4 milyar doları uzun, 31.5 milyar doları kısa vadeli. 

Kısa vadeli borç 100 milyara dayandı

Bu arada, kamu ve özel sektöre ait toplam kısa vadeli dış borç stoku eylül sonu itibariyle 99.4 milyar dolarla yeni bir rekor kırdı. Vadesi bir yılın altında olan söz konusu borçlar, yılın ilk dokuz ayında 16.1 milyar dolarlık artış kaydetmiş oldu. Dokuz aydaki artışın oranı yüzde 19'u aştı.

Özel sektörün kısa vadeli dış borcunun düzeyini verdik; 88.5 milyar dolar. Aynı tarih itibariyle kamunun 9.7 milyar, Merkez Bankası'nın ise 1.1 milyar dolar kısa vadeli dış borcu bulunuyor. Kamunun dış borcu içinde kamu bankalarının borcunun olduğunu hatırlatmakta yarar var.

142 milyar dolar ödenecek

Merkez Bankası'nın açıklamasına göre, eylül ayı itibariyle önümüzdeki bir yılda vadesi gelecek borç 141.8 milyar dolar.

Bu rakama, uzun vadeli olarak temin edildiği halde vadesine bir yıldan daha az kalan borçlar da dahil bulunuyor. Hem zaten bir yıla kadar vadeli toplam borç stoku 99.4 milyar dolarken, bir yıl içinde ödenmesi gereken borcun 142 milyar düzeyinde bulunması başka türlü izah edilemezdi.

Eylülden itibaren bir yılda gerçekleştirilecek 141.8 milyar dolarlık borç ödemesinde özel sektörün payı 122.6 milyar dolar düzeyinde. Bu dönemde kamunun yapacağı ödeme 15.1 milyar, Merkez Bankası'nın ödemesi 4.1 milyar.

Özel sektörün yapacağı ödemenin 61 milyarını bankalar, 8.5 milyarını bankalar dışındaki finansal kuruluşlar, 53.1 milyarını ise finansal olmayan kuruluşlar gerçekleştirecek.

Kamu bankalarının yapacağı 9.9 milyar dolarlık ödemeyle birlikte bankacılık kesiminin toplam ödemesi 70.9 milyar doları bulacak.

Çark dönüyor!

Özel sektör yurtdışından borçlanıyor. Özellikle bankalar dış kaynağı daha çok "seviyor", tercih ediyor. Yurtiçinden toplanan mevduata göre daha ucuz bir kaynak niteliğindeki dış kredi kaynak maliyeti açısından avantaj oluşturuyor.

Mevduat faizi ne kadar düşmüş olursa olsun, dış kaynağın cazibesi daha fazla. Öyle olduğu sürece de bankacılık kesimi dış krediyle kaynak yaratmaya devam edecek ve bunun etkisiyle dış borç stoku da artmayı sürdürecek.

Ayrıca dış kaynağın tek cazibesi maliyetinin düşük olması da değil. Mevduatın ortalama vadesinin ne kadar kısa olduğu ortada. Oysa kredide vade mevduatla kıyaslanmayacak ölçüde uzun. Dolayısıyla yurtdışından gerçekleştirilen borçlanmanın vadesinin uzun olması da bankalar için bir başka tercih nedeni.

Kur riski bir gün sorun yaratabilir, bu olasılık hep var. Ama, şimdilik zincirde zayıf bir halka görünmediğine göre, sorun yok, demektir.

Bu arada yeri gelmişken mevduatta vadeyi uzatmak üzere yapılan çalışmalarda sona yaklaşıldığını, uzun vadeli mevduatın faizindeki stopajın düşürülmesi başta olmak üzere bir dizi önlem üzerinde çalışmalar yapıldığını bir kez daha hatırlatalım. 

Tüm yazılarını göster