Büyük İstanbul Depremi mevzubahis olduğunda herkesin ödü kopuyor, “Büyük İstanbul Yangını” kimsenin ilgi alanında değil. 1660’daki İstanbul “harık-i kebir” yangınında 280 bin ev yandı, binlerce insan hayatını kaybetti şehrin üçte ikisi yok oldu.
İstanbul yanarsa, tarımdan teknolojiye, finanstan yapay zekâya Türkiye yanar. Her anlamda risk oranı bu kadar yüksek bir şehre ülkenin tüm finans kuruluşları /beyin takımı taşınır hem de aynı bölgeye konuşlandırılır mı? İstanbul’un hatta Türkiye’nin yangın risk haritası var mı? Daha dün, modern dünyanın konfor ve teknoloji unsurlarıyla örülü Kartalkaya’daki otel 10 kişiye ölüm getirdi.
Deva Parti İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, “sigorta sektörü iklim krizine bağlı artan afet risklerinin maliyetini yönetebilme kapasitesine sahip mi,” sorusunu sorarak yangınlara karşı şehirlerin kırılganlığını gündeme taşıdı. Rızvanoğlu, “İklim krizi ve artan doğal afet risklerine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yeni bir birim kurulmalı” çağrısında bulundu.
Uzmanlara göre, çocuklar gıdaların büyüme süreçlerini gördüklerinde israf azalıyor. Her okula bir çiftlik kurulamasa da dijital çiftlikler kurarak, çocukların gün gün buzağıların büyümesini, bitkilerin olgunlaşmasını/meyve vermesini, yağmur gibi çeşitli doğa olaylarını görmeleri sağlanabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı “Okulda Çiftlik” projesinin amacı çocuklara tarımı öğretmek, besinleri tanıtmak genel anlamda gezegenin canlılık unsurlarını deneyimletmek. Eğitim Yayın Dairesi Başkanı Bülent Çolakoğlu’na göre; “bahçedeki bitkilerin susuzluktan nasıl kuruduğunu görmeleri çocukların doğaya karşı daha duyarlı olmalarını sağlıyor.”
Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmaya göre, karbon ayak izi yüksek yemeklere iklim vergisi uygulanarak yılda 8,2 milyar dolarlık bir fon yaratılabilir, et/süt tüketimi azaltılabilir. Almanya’da 60 bin hanenin gelir ve tüketim kalıpları incelenerek, değişen fiyatlara göre hanelerin satın alma davranışlarına bakıldı.
Yapay zekâ kullanarak et ve süt ürünlerinin fiyatlarına iklim vergisi eklendi. Fiyatlar arttığında tüketiciler fiyatı daha uygun olan sebzelere yöneldi. Sığır et tüketiminde yüzde 47 azalma olacağı ortaya çıktı. Elde edilen bütçe düşük gelirli ailelerin beslenmesine harcandığında toplumun gelişmişlik düzeyinin artacağı ortaya çıktı. Danimarka 2030’da gıdalara “karbon vergisi” uygulayan ilk ülke olacak.
Journal Of Botany’de yayımlanan bir makaleye göre, İsviçre ormanlarında yapılan bir deneyde, gençken bol suyla beslenen yaşlı ağaçların kuraklığa daha dayanıksız olduğu, kuraklık zamanında filizlenen aynı tür ağaçların kuraklığa daha dayanıklı olduğu ortaya çıktı. Türkçe meali “öldürmeyen acı güçlendirir.”
Pfynwald ormanında yapılan deneyde, asırlık ağaçlara bir süre normalin iki katı su verildi, 10 yıl sonra su miktarı yarıya düşürüldü, ağaçların hayatta kalma mücadeleleri gözlemlendi. Ağaçların yapraklarında su hafızası olduğu ortaya çıktı. Kıtlık zamanını gören atalarımızın hayata karşı daha dayanıklı olması, bitkilerin/hayvanların ve insanlığın değişen hayata uyum yeteneği tesadüf değilmiş.
Kopenhag Üniversitesi bilim insanları, klor ve ışık kullanılarak ahırlardaki metan gazının yüzde 90’ını yok eden, cihaz üretti.
-MÜSİAD gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen, “Tarım Yatırım Ajansı” ve her şehre bir “Tarım İnovasyon Merkezi” kurulmalı, atıl köy okullarında tarımsal eğitim verilmeli” dedi.
-ABD mısır ihracatı yüksek arz, Brezilya’nın zayıf hasadı, Meksika’daki kuraklık nedeniyle son yılların en yüksek seviyesini yaşıyor. ABD’nin yıl boyunca 62,2 milyon ton mısır ihracatı yapması öngörülüyor. Çin’in “kendi kendine yeterliğe dönük gıda güvenliği yasasından” sonra Brezilya’dan aldığı mısır miktarı düştü.
-Dünyanın en büyük kooperatiflerinden CHS, tahıl fiyatlarındaki düşüşten kaynaklı azalan karlılıkla mücadele için, nakliye kapasitesini artıracak yatırımlar yapacağını açıkladı. CHS’nin 2023 kazancı 522 milyon dolardan 244 milyon dolara düştü.
Ezcümle, tarım gıda ekosistemi her gün yeni bir zorluğa/umuda gebe. Bilimle mayalandıkça ülkelerin gıda kırılganlığı azalırken çiftçilerin geliri artıyor. Yeter ki çözüm için doğru yere bakılsın.