Bizler inandık, siz de inanın!

Liglere ara verilse de Avrupa Şampiyo­nası devam ediyor ve futbol ön sırada kalmaya devam ediyor. Milli takımımıza sonsuz başarılar dilerken, kulüp takımla­rında sıklıkla yinelenen tezahürat ile yazı­ya başlamak istedim. Maç istenilen sonuç ile gitmiyorsa tribünler bu söylem ile saha­daki oyuncuları motive etmeye çalışır.

Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

Liglere ara verilse de Avrupa Şampiyo­nası devam ediyor ve futbol ön sırada kalmaya devam ediyor. Milli takımımıza sonsuz başarılar dilerken, kulüp takımla­rında sıklıkla yinelenen tezahürat ile yazı­ya başlamak istedim. Maç istenilen sonuç ile gitmiyorsa tribünler bu söylem ile saha­daki oyuncuları motive etmeye çalışır.

Mevcut durumda dezenflasyon için ekonomi yönetimi tarafından sıklıkla dile getirilen söylem de bu kategoride düşünü­lebilir. Özellikle bayram tatili dolayısıyla Ege ve Akdeniz kıyılarına akın eden hal­kımız, alım gücünün nasıl düştüğünü, ön­ceki yıllarda çok kolay gelen harcamaları artık yapamadığını birinci elden görmüş oldu. Şehir hayatında belki günlük rutin içerisinde pek sosyalleşme fırsatı elde edemeyen ya da farklı tüketim malların­daki enflasyonu fark edemeyen kitleler, gerçeklerle yüz yüze geldi. Düşecek deni­len enflasyon pek o noktada değil.

Merkezi bütçe fazla verdi

Kasım ayından bu yana ilk defa fazla ve­ren merkezi yönetim bütçesinin alt detay­larına bakıldığında da, gelir vergisinden alınan payın, kurumlar vergisine göre çok daha yüksek artış kaydettiği görülüyor. İt­halat kurun yataya yakın gitmesiyle daha kolay hale geliyor ve oradan da gelen ge­lir artıyor. Üniversitede ekonomi eğitimi alanlar bilir ki, bütçe açığı sahip olmadı­ğın parayı harcıyorsun anlamına gelir ve enflasyonist bir tercihtir.

Açıklanan ta­sarruf tedbirleri toplam harcamanın %1 kısmına tekamül ediyorsa ve denge yi­ne dolaylı vergiler ile sağlanmaya çalışı­lıyorsa söyleyecek çok bir şey yok zaten. Verginin kamu maliyesinde gelir dağılı­mını dengeleyici rolünü üstlenmesi için kazancın vergilendirilmesi esastır. Çok kazanandan çok vergi al, az kazanana teş­vik ver ya da yardım et. Dolaylı vergiler kı­sa süreli iyi çözüm olsa da, dengeyi maale­sef kalıcı olarak bozuyor ve dengesizliğin yeni denge olarak algılanması ile beklenti yönetimini imkansız hale getiriyor.

Yabancının elde ettiği kâr kimin cebinden çıkıyor?

O zaman elimizde ne kalıyor, yüksek no­minal faiz ve yatay giden kur ile gelen ya­bancı yatırımcı sayesinde döviz likidite­sinde artış. Peki arada elde edecekleri ya da çoktan ettikleri kâr kimin cebinden çıkıyor hiç düşündük mü?

Tüm yazılarını göster