Mete Tansu'nun haberine göre, PSA (Peugeot-Citroen) Grubu'nun ürettiği sedan modeli '301', Peugeot'nun Türkiye performansını katladı.
Fransa'daki merkez, talebi karşılamak için 301'in üretildiği tesiste kapasite artışına gitti.
Geçen yıl Kasım ayında gerçekleşen lansmanından bu yana 5 bin 500 adet 301 satan Fransız marka, modelin yıllık satış hedefini 10 binden 12 bine çıkarttı. Peugeot da araç yetiştirmek için fazla mesai yapmak zorunda kalacak.
Şirket, İspanya Vigo fabrikasında üretim artışına gitme kararı aldı. Yıllık 75 bin adet hedeflenen üretim 90 bin adede yükseltildi.
Yılın ilk 4 ayında Türkiye'de otomobil ve hafif ticari pazarı yüzde 13.8 büyürken, Peugeot bu rakamı ikiye katladı. Satışlarının yüzde 40'ı 301 oldu. Peugeot 208 GTi'ın lansmanında konuşan Peugeot Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, pazarın dinamik olduğunu kaydederek, 34 binlik satış hedeflerini 36 bine yükselttiklerini belirtti. Bergeretti, "Geçen yıl yüzde 3.8 olan pazar payımızı 4.3'e çıkaracağız" diye konuştu.
Bu haberi okuyunca, önce Otomotiv Sanayicileri Derneği'nin üretim rakamlarına baktım. Türkiye'deki tüm fabrikalar Ocak-Nisan döneminde 193 bin otomobil üretmişler. Üretim geçen yıla göre yüzde 5 gerilemiş. Geçen yılın aynı dönemindeki üretim 193 bin imiş.
Daha sonra Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin perakende satış rakamlarını aradım. Ocak-Mayıs döneminde perakende piyasada 233 bin otomobil satılmış. Bunun 50 bini yerli,163 bini yabancı otomobil..
Başka ülkelerde otomobil satışları gerilerken bizde hem toplam satışlar hem de toplamdaki ithal payı büyüyor.
Sonuç olarak görülüyor ki, bizim işçiler işsiz iken, bizim fabrikalar üretimi yavaşlatırken, otomobil satın alanlarımızın yabancı otomobile ilgisi sayesinde biz İspanya'da üretimi artırıyoruz. Bizim dövizlerle İspanya'da işsiz olanlara iş imkanı yaratıyoruz.
Olan bitende bir yanlışlık var ama nerede? Bu tablo normal olmadığına göre, acaba yanlışlığa yol açan politikaların neler olduğunu tartışmamız, yanlışları bularak düzeltmemiz gerekmez mi?