Bir para en fazla ne kadar değer kaybedebilir?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Önceki akşam... Bir televizyon kanalında ekonomi haberleri. Konu Rusya ve rublenin durumu. Son dönemde rublenin dolar karşısında yüzde 140 değer yitirdiği belirtiliyor. Bir kere de değil, defalarca üstüne basa basa bu oran veriliyor. 

Düşünüyoruz; bu haberi kaleme alanlar, ceplerindeki paranın hiç yüzde 140 azaldığını gördüler mi? Bir para en fazla yüzde 100 değer yitirir, yani artık değeri sıfır demektir. Cepteki da para en fazla yüzde 100 azalır, yani artık cepte para kalmamış demektir. Yüzde 100'ü aşan oranlar da ne ola ki!

Son dönemde gelişmekte olan ülke paraları dolar karşısında değer yitirmekte olduğundan benzer hatalara çok sık düşülüyor; ama değer kayıpları yüzde 100'ü aşmadığı için bu hatalar pek dikkat çekmiyor.

Bir yıl geriye gittik adeta. 3 Eylül 2013 tarihinde bu köşede "Bir paranın değer kaybı nasıl hesaplanır" başlığıyla bu konuyu işlemiştik. Yine aynı durum söz konusuydu. Bakın bir yıl önce neler yazmışız, özetleyelim: 

"Bugünlerde özellikle gelişmekte olan ülkelerin paraları dolara karşı değer yitiriyor ya, hemen her gün, hangi ülke parasının belli bir dönemde ne kadar değer kaybına uğradığına ilişkin haberler okuyoruz. Ama, hesaplamada genellikle hata yapıyoruz. Bir paranın, başka bir paraya karşı, örneğin dolara karşı değer kaybını hesaplarken hataya düşüyoruz. 'Bu hesaplama öylesine basit ki, nerede hata yapılıyor olabilir' diye düşünebilirsiniz. Hesaplamanın çok basit olduğu doğru, ama bu hesaplamanın hemen hemen her seferinde hatalı yapıldığı da bir gerçek.

İki paranın birbirine karşı olan değer değişimini hesaplarken, genellikle değer kazanan paranın 'değer kazanma' oranını, değer kaybeden paranın 'değer kaybı' olarak ifade ediyoruz. 

Herhangi bir paranın, örneğin dolar karşısındaki değer değişimi başkadır, doların o para karşısındaki değer değişimi başkadır.

TL ve dolardan örnek verelim.

Varsayalım 1 dolar 1 TL’ye eşitti. Dolar değer kazandı, yani TL değer kaybetti ve artık 1 dolarla 1 TL değil, 2 TL alınabiliyor. 

Bu değerlere bakarak 'TL, dolara karşı yüzde 100 değer yitirdi' diyebilir miyiz? Diyemeyiz tabii ki. Ortada bir yüzde 100’lük oran var ama, bu TL’nin değer kaybı değil, doların değer artışı oranıdır.
Başlangıçta 1 TL, 1 dolara eşitti. Şimdi ise 2 TL 1 dolara eşit olduğuna göre, 1 TL de 0.5 dolara eşit demektir. Yani 1 TL ile alınabilecek dolar, 1’den 0.5’e inmiştir. Bu da TL’nin dolar karşısında yüzde 50 değer yitirdiğini gösterir. 

1 dolar 1 TL’ye eşitken, 1 dolar 2 TL’ye eşit hale gelince yapılan 'TL yüzde 100 değer yitirdi' şeklindeki değerlendirmelerin yanlışlığını görmek için zaten öyle uzun uzadıya hesap yapmaya, matematik alimi olmaya da gerek yok. 

Herhangi bir büyüklüğün yüzde 100, yani kendisi kadar değer yitirdiğinde sıfıra ineceği gerçeği ortada. Dolayısıyla yüzde 100 değer yitiren bir para da aslında sıfır olmuş demektir. Artık o paranın satınalma gücü anlamında hiçbir değeri yoktur."

İşlemi ters yapmak gerek

Bir yıl önce bunları yazmışız. Ama değişen pek bir şey yok, aynı hataya devam. "Çok mu önemli yani oranın ne olduğu" denilebilir. Elbette önemli. Tüm dünyayı ilgilendiren büyüklüklerle ilgili değerlendirme yapacak, yapmaya niyetleneceksiniz, ama küçük bir yüzde hesaplamasında hataya düşeceksiniz. Hem de mantık hatasına.

Son dönemde dolar TL karşısında 2.20'den 2.40'a çıkmışsa (2.40/2.20-1) formülüyle bulunan yüzde 9.1'lik oran, doların TL karşısındaki değer kazancıdır. TL'nin değer kaybı ise (2.20/2.40-1) formülüyle bulunan yüzde 8.3'tür. 

Doğru oranı hesaplamak için kullanılabilecek bir başka formül de şudur: Dolar 2.20 düzeyindeyken 1 TL ile (1/2.20) 0.4545 dolar alınabiliyordu. Dolar 2.40'a çıkınca 1 TL ile (1/2.40) alınabilen dolar 0.4167'ye geriledi. Yani 1 TL ile artık daha az dolar alınabiliyor. Buna göre TL dolara karşı yüzde 8.3 (0.4167/0.4545-1) değer yitirmiş oldu.  

Özel sektörün yükü 44 milyarı buldu

Bu köşede dün özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcunun ekim sonundaki düzeyini vermiş ve o tarihten 16 Aralık gününe kadar olan dönemde dolarda ortaya çıkan artışın yarattığı kur yüküne değinmiştik. Özel sektöre, yurtdışından sağladığı kredilerden kaynaklanmak üzere 38 milyar liralık bir ek yük binmişti.

Merkez Bankası dün kısa vadeli dış borç toplamını açıkladı ve bu çerçevede özel sektörün yurtiçinde yabancılara karşı oluşan ve dış borç sayılan yükümlülüklerini de görme şansımız oldu. Buna göre, özel sektörün ekim sonundaki toplam dış borcu 114.4 milyar doları kısa, 164.8 milyar doları da uzun vadeli olmak üzere 279.2 milyar dolara ulaştı. Ekim sonu için 2.2121 olan dolar kuruna göre bu borcun karşılığı 619 milyar liraydı. Dün için yine 2.3750'lik dolar kurunu dikkate alarak bir hesaplama yaptık. 279.2 milyar dolarlık borcun TL karşılığı 17 Aralık itibariyle 663.1 milyarı buluyor. Yani, TL'deki değer kaybı, özel sektöre ekim sonundaki borç stoku üzerinden bir buçuk ayda 44.1 milyar liralık bir ek yük getirmiş durumda. 

Tüm yazılarını göster