Bir Mavi Okyanus başarısı...

Güventürk GÖRGÜLÜ PAZARLAMA 3.0 guventurk@portakalonline.com

Geçtiğimiz hafta perakende günlerinden söz etmiş ve alışveriş merkezleriyle ilgili panelin detaylarını aktarmıştık. Bu hafta da yine perakende günlerinden devam edelim ve bu kez de organizasyonun en renkli konuklarından biri olan Lyn Heward'tan söz edelim. Heward, W. Chan Kim ve Renee Mauborgne tarafından kaleme alınan ünlü Mavi Okyanus Stratejisi kitabında "mavi okyanus yaratma örneği" olarak incelenen Cirque du Soleil'in (Güneş Sirki) özel projeler direktörü.

Cirque du Soleil adı, günümüz pazarlama dünyası için o denli önemli ki, Kim ve Mauborgne, Mavi Okyanus'un ilk sayfasında "Bir zamanlar akordeon çalan, sırık üstünde yürüyen ve ateş yutan Guy Laliberte, şimdi Kanada'nın en büyük kültürel ihracatçılarından biri olan Cirque du Soleil'in CEO'sudur." diye söze başlıyorlar. 1984'te bir grup sokak oyuncusu tarafından kurulan Cirque du Soleil, neredeyse ölmeye yüz tutan sirk eğlencesi kavramını yeniden tanımlayarak kendine rekabet edilemez bir alan yaratmayı başarmış bir şirket... 4 bin kişiyi istihdam ediyor, yıllık cirosu 800 milyon dolara ulaşıyor ve gösterilerini şimdiye kadar 50 milyonun üzerinde kişi seyretti. Lyn Heward işte böyle bir ekip içinde yer alıyor.

Güneş Sirki'nin misyonunu "Hayal gücünü harekete geçirmek, duyuları kışkırtmak, duyguları uyandırmak" sözleriyle özetleyen Heward, başarıya giden yedi kapıdan söz etti. Birinci kapının yaratıcılık olduğunu, herkesin, içindeki yaratıcı gücü zaman zaman açığa çıkartıp kullanması gerektiğini anlatan Heward, ikinci kapıyı "Duyulara teslim olmak", üçüncüsünü ise "Define avı ve yaratıcı dönüşüm" başlıklarıyla özetledi. Duyulara teslim olmak, değişen dünyaya ayak uydurabilmek için sezgilerimizin, duyularımızın sürekli açık olması, dünyayı algılamaya ve anlamaya dönük olması anlamına geliyor. Yani dünyayı her duyumuzla hissetmemiz gerekiyor. Define avı ve yaratıcı dönüşüm ise iki aşamadan oluşuyor. Define avı aşamasında dünyanın dört bir yanında yenilikler ve yeni yetenekler aranıyor. Heward, en yetenekli sporcuları ve akrobatları bulmak için dünyanın her yerinde çalıştıklarını söylüyor. Daha sonra ise yaratıcı dönüşüme, yani bireyin içindeki gerçek yeteneğin ortaya çıkartılmasına sıra geliyor. Yaratıcı "ben"in ortaya çıkartılmasının da bazı yolları var elbette. Örneğin "kimsin/kimim?" sorusuna yanıt aramak bunlardan biri. Bireylerin, unvanlardan, başarılardan, şampiyonluklardan arınıp, içindeki gerçek kişiyi keşfetmesi gerekiyor. Rahat olanın dışına çıkmak, risk alıp farklı şeyler denemek, yapmak, kendini tekrar etmemek, günlük işlere yaratıcılık katmak yaratıcı dönüşümün bir parçası.

Son dört kapı ise daha çok takım çalışmasıyla ilgili. Heward dördüncü kapıyı "Zenginleşen çevre" başlığıyla ifadelendiriyor. Yani genişleyen çevre, yaratıcılığı da geliştiriyor. Yaratıcılık, tecrit altında, dış dünyadan soyutlanarak değil, grup içinde ve paylaşarak artıyor ki, buna "kolektif yaratıcılık" demek hiç de yanlış olmaz.

Beşinci kapı, kısıtlamalar ve zorluklarla ilgili. Müşteri beklentileri, bütçe sınırlamaları ve zorluklar yaratıcılığı harekete geçiriyor. Tasarımcılar, müşteri beklentilerini ve kısıtlamalarını kabul ettikleri anda daha yaratıcı çözümler ortaya çıkartabiliyorlar. Aslında bu durum Türkiye'de bize hiç de yabancı değil. Lyn Heward da 60 milyon dolarlık bir gösteriyi nasıl yaratıcı çözümlerle 30 milyona mal edebildikleriyle örneklendiriyor durumu.

Heward'ın yaratıcılığa giden altıncı kapısı "risk almakla" aralanıyor. Yaratıcılık, risk almak, yeni şeyler denemek ve bunu başka insanlarla paylaşmakla gelişiyor. Son kapı ise "Yenilenmekle" yani yaratılan şeyi taze tutmak, değişen şartlara göre güncellemekle geçiliyor. Lyn Heward, izleyicilerin en beğendikleri gösterilerin bile zaman içinde değişen değer yargılarıyla çelişebileceğini belirterek bu konuda uyanık olunması gerektiğinin altını çiziyor.

Konuşmasını Cirque du Soleil'in marka altyapısı piramidiyle tamamlayan Lyn Heward; piramidin en altından en üstüne doğru markalarına değer katan unsurları şöyle sıralıyor:

Çevreye ve müşteri beklentilerine dönük algısal zenginlik, beceriler, göçebe ruh, içsel gözlem yeteneği, insan merkezlilik ve tabii son olarak da yaratıcılık.

Afrika kabilelerinden, Tai Chi'ye ve Mevleviliğe kadar 60'a yakın kültürden beslendiklerini anlatan Lyn Heward kırk dakikalık sunumunda, yenilikçiliğe, yaratıcılığa ve değer yaratmaya odaklanmış bir organizasyonun başarı anahtarlarını oldukça renkli bir üslupla özetledi. Bu anahtarların pazarlama disiplini açısından ne anlama geldiğini başta yaptığımız gibi yine Chan Kim ve Renee Mauborgne'den bir alıntıyla aktararak bu haftalık da noktamızı koyalım:

"(...) Cirque du Soleil, davranışlarla ve performanslarla ilgili mevcut bilgileri veya teknolojileri yeniden birleştirerek daha iyi bir sirk sunmakla ilgilenmedi. Bunun yerine, sirkin eğlence ve heyecanını tiyatronun entelektüel karmaşıklığı ile birlikte sunan yeni bir eğlence şekli yaratmak için, mevcut alıcının değer verdiği unsurları yeniden yapılandırmayla ilgilendi."

Tüm yazılarını göster