Bir iyi, iki kötü haber!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

İyi haber, cari açıktaki düşüşün devam ediyor olması. Kötü haberler, bütçede ekim ayında da yüklü bir açık verilmesi ve işsizlik oranında temmuz ayında başlayan yukarı doğru hızlı dönüşün ağustosta da sürmesi.

Cari açıktaki düşüşün tahminlerin de ötesine geçerek düşmeye devam etmesi tek başına elbette olumlu ve sevinilmesi gereken bir durum; ancak, bir de bu düşüşün nedenlerine eğilmek gerekiyor. O zaman karşımıza pek de hoşa gidecek bir tablo çıkmadığı açık. Türkiye'nin değişmez kaderi oldu sanki; ne zaman büyümede biraz gaza bassak cari açığımız artıyor ya da tam tersi ne zaman büyüme yavaşlarsa, örneğin bu yılki gibi, açık hızla geriliyor. Geriliyor da nereye iniyor ki, gelinecek düzey itibariyle hala GSYH'nin yüzde 7'si gibi bir büyüklükten söz ediyoruz. Tam eşeği kaybedip, uzaktan görme durumu! Henüz bulmuş bile sayılmayız çünkü.

Merkez Bankası'nın dün açıkladığı veriler, eylül ayında 2.7 milyar dolar düzeyinde cari açık verdiğimizi gösterdi. Bu rakam, tahminlerden biraz daha düşük. Kamuoyundaki beklentiler  3 milyar dolar civarındaydı, bizde bu sütunlarda 2.8 milyar ile 3.1 milyar dolar arasında, ağırlıklı olarak da 3 milyarın biraz altında bir cari açık beklediğimizi yazmıştık. Dolayısıyla 2.7 milyar gayet iyi bir rakam.
Bu arada, ağustos ayı için daha önce 1.2 milyar dolar olarak açıklanan cari açığın önemli bir revizyona uğradığını ve 1.5 milyar dolar değiştiğini belirtelim.

Eylüldeki bu gerçekleşmeyle birlikte ilk dokuz aydaki cari açık 39.3 milyar dolara çıktı. Eylül itibariyle yıllık açık ise 55.8 milyar dolara geriledi. Yıllık cari açıkta ağustos sonundaki düzeye göre 3.7 milyar dolarlık azalma oldu.

OVP hedefinin altına inildi 

2013-2015 dönemine ilişkin orta vadeli programda, bu yılın cari açık gerçekleşmesi 58.7 milyar dolar olarak tahmin edilmişti. Bu tahminin gerçekçi olmadığı, tahminin açıklandığı günlerde bile belliydi. Nitekim, dün açıklanan eylül verisiyle birlikte inilen yıllık bazdaki 55.8 milyar dolar, yıllık tahminin tutmayacağını gösterdi.

Kuşkusuz, son çeyrekte ithalatın birden hızlanması ve bu yüzden dış ticaret açığı ve bağlı olarak cari açığın yönünü yeniden yukarı çevirmesi hiç mümkün olmayacak bir durum değil. Ama kabul etmeli ki bu çok zayıf bir olasılık.

Geçen yıl son üç ayda toplam 16.5 milyar dolar cari açık verilmişti. Bu yıl aynı dönemde geçen yılkinden bir miktar daha düşük açık verilmesi ve böylece yılın da 52-53 milyar dolar civarında bir açıkla kapatılması şaşırtıcı olmaz.

Yazımızın bütçeyle ilgili kısmında değineceğiz; ancak, yeri gelmişken belirtelim, ekim ayında ithalata dayalı vergilerde dikkati çeken bir artış söz konusu. Hele hele önceki aylarda geçen yılın bile altında kalan ithalde alınan KDV, ekimde yüzde 13 artmış durumda. Bu durum ithalatı ve cari açığı ne kadar etkileyecek, gözlemekte yarar var.

Bütçe iki ayda 10 milyar açık verdi

Bütçe, yılı 21.1 milyar lira açıkla kapatacak şekilde bağlanmıştı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Ekonomi yavaşladıkça vergi gelirlerindeki artış çok düşük kaldı; ithalde alınan vergiler (ekim hariç) çok az arttı, hatta kimi aylarda geriledi. Bütün bunlar Maliye'yi vergi konusunda yeni adımlar atmak zorunda bıraktı.
Ekim, yeni vergilerin uygulamaya konulduğu bir ay oldu. Otomotiv ve akaryakıtta ÖTV artışına gidildi. Ayrıca doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar da dolaylı biçimde vergi hasılatının artmasını sağladı.

Vergi düzenlemelerinin de etkisiyle ekim ayında vergi gelirleri yüzde 23'e yakın arttı. Toplam gelirlerdeki artış da yüzde 21'i buldu. Ancak giderdeki artış yüzde 29'a ulaşınca açık büyüyüverdi. Eylüldeki 5.8 milyar liradan sonra ekimde de 4.4 milyar lira gibi önemli bir açık verildi. Öyle ki, ilk on ayda oluşan 18.8 milyar liralık açığın 10 milyarla yarıdan fazlası son iki ayda sığdı.

Harcamaların özellikle aralık ayında zirve yaptığı bilinen bir gerçek. Dolayısıyla yıl tamamlandığında çok büyük bir açıkla karşı karşıya kalınması sürpriz olmayacak.

2011 aralık verileri revize edildi

Bütçe verilerinde revizyona gidilmesi pek sık rastlanan bir durum değil. Ancak bu kez geçen yılın aralık ayına ilişkin verilerde önemli düzeyde revizyon yapıldığı görüldü.
Aralık ayının genel bütçe geliri daha önce açıklanan düzeyin 961 milyon lira üstüne çıkarılarak 24 milyar 57 milyon lira olarak değiştirildi. Harcamadaki revizyon daha büyük boyutlu oldu. Geçen yılın aralık ayına ilişkin harcama tutarı 1 milyar 305 milyon lira artırılarak 42 milyar 279 milyon lira düzeyinde açıklandı.

Bu değerlere göre aralık ayı için daha önce 17 milyar 878 milyon lira olan açık 18 milyar 222 milyon liraya çıktı. 2011 yılının tümüne ilişkin açık da 17 milyar 440 milyon liradan 17 milyar 783 milyon liraya çıkmış oldu.

İşsizlik düşük ama, hızlı artıyor

Ağustos ayında yüzde 8.8 olarak belirlenen işsizlik oranı, düzey olarak gayet iyi bir noktaya, ancak son aylardaki artış hızı olarak bakıldığında kaygı verici bir gelişmeye işaret ediyor.

Haziran ayında yüzde 8'e inen ve artık daha da gerilemesi mümkün görülmeyen işsizlik oranı, temmuzda yüzde 8.4'e çıktığında da, bu artışın sert olduğu yorumları yapılmıştı. Bu kez temmuzdan ağustosa geçişte yine 0.4 puanlık bir artış yaşandı.
Geride kalan yıllarda da temmuz-ağustos geçişlerinde benzer artışlar var; ancak özellikle kriz yıllarındaki artışları örnek alarak değerlendirme yapmak pek doğru olmasa gerek.

Bu arada, ağustosun haziran ve mayısla kıyaslanması da durumun pek iç açıcı olmadığını ortaya koyuyor.

Mevsimsel etkenlerle ve istihdamın sektörel dağılımının etkisiyle bizde işsizliğin çanak eğrisi çizmesi normal. Bu etkinin olmadığı durumu görebilmek için mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakmak gerekiyor. TÜİK, bu veriyi de açıklıyor ve görüyoruz ki mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı eylülde bu yılın en yüksek düzeyine çıkmış durumda.

Kabul, diğer aylara göre arada öyle çok büyük fark yok; ama yine de bir fark olduğu ortada. İlk sekiz ayda yüzde 8.9 ile yüzde 9.1 arasında salınan mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı eylülde yüzde 9.2'ye çıktı.

En büyük ekonomik sorunumuz işsizlik ve bu konuda ne yazık ki durum pek parlak görünmüyor.

Tüm yazılarını göster