Son yıllarda seni en mutlu eden ne derseniz, çalışmak diye yanıtlarım... Daha çok, daha çok, daha çok işleri üzerime alıp yoğun bir tempoyla koşuşturmak, okumak, yazmak; yani, kendimle başbaşa kalacak zamanların oluşmasına asla izin vermemek... Yalnızca iş düşünerek, yorularak, hatta bitap hâle düşerek çalışmaktan yatağa kıvrılıp uyumak, ertesi gün aynı süratle devam etmek...
İşte o ertesi günlerden birinde, Metro Group'un gastronomlar için verdiği özel bir yemeğe davetliydim. 1923 yılında Balkanlardan Türkiye'ye gelerek yerleşen mübadillerin ve sonraki kuşakların büyük zenginlik taşıyan, ancak ne yazık ki yeterince korunamayan mutfak lezzetlerinden bazılarını tattık o yemekte...
İzmir'deki Mutfak Girit'in ödüllü sahibesi Huriye Bakay bu etkinlik için İstanbul'a geldi, Gülhan Kara'nın Chef's İstanbul mutfak atölyesinde bizler için pişirdi. Kendisi de bir mübadil olan yazar-gazeteci Nedim Atilla da mübadiller ve yemek kültürleri hakkında bilgiler verdi.
Zeytinyağının bol kullanıldığı, her tür yeşil otun, taze sebzelerin ağırlıkta olduğu bir yemek yedik. Isırgan, kazayağı, ebegümeci, kuzuotu, arapsaçı, şevket-i bostan, eşek helvası gibi İzmir'den taze getirilmiş otlar, sofranın başköşesindeydi. Kabak pabucaki, çiporta, kuzu etli şevket-i bostan, yoğurtlu et (elbasan tava), patlıcanlı böreğin de aralarında bulunduğu muhteşem lezzetler tattık. Yemeğin sonunda ise tatlı niyetine, nefis bir lor kurabiyesi geldi.
Hemen ertesinde haftasonunda, Ankara yolcusuydum. Efes Dark tarafından düzenlenen Rock'n Dark'ın Ankara ayağına katıldım. Ekip, maNga ve geçen yılın birincisi Gizli Özne'nin katılımıyla yarın Çanakkale etabını gerçekleştirecek. Seçmeler, önümüzdeki haftalarda Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, İstanbul, Mersin'de sürdürülecek.
Amatör müzisyenleri rock dünyasına kazandırmak amacıyla düzenlenen Rock'n Dark Müzik Yarışması elemelerinde birinci olacak amatör rockçılar, nisan ayında İstanbul'da gerçekleşecek büyük finale katılmaya hak kazanacaklar. Yarışma sonucunda seçilen ‘en iyi grup'a hem single kaydı gerçekleşecek hem de çekilen klipleri MTV'de yayınlanacak.
Ankara'yı ve rock müzik dinlemeyi özlediğimi fark ettiğim o gecenin ertesinde, İstanbul'a döndüğümde beni, yeni bir yolculuk bekliyordu... Bu kez, ETİ Çocuk Tiyatrosu'nu Antakya'da izleyecektim. Çocukların kültürel ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla 9 yıl once kurulan ETİ Çocuk Tiyatrosu, bugüne kadar Türkiye'nin dört bir köşesindeki 1 milyonu aşkın çocuğa ulaşmıştı. Bu arada ülkemizi 6 kez dolaşmışlardı ve bu sezon, 45 farklı ildeki 120 bin çocuğa daha ulaşmayı hedefliyorlardı.
"Pinokyo" isimli oyunun sergileneceği Hatay Kültür Merkezi, ilköğretim okullarından gelen çocukların cıvıltıları ile bir kuş yuvası gibiydi. Çocuklar için yapılacak her şeyi desteklemeyi bir görev olarak kabul ettiğimden, başarılı bir biçimde yorumlanan oyun kadar seyreden çocukları da izledim, onların coşkularıyla mutlu oldum. ETİ Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Kanatlı Derbil de çocukları keyifle seyredenler arasındaydı. Ve diyordu ki:
"Türkiye'nin bugününe ve geleceğine hizmet etmek için önceliğimiz, uzun soluklu ve sürdürülebilir projelere destek vermek. Bu nedenle, Türkiye'nin çağdaş yarınlarını oluşturacak çocuklarımız için eğitim ve kültür konularında bilinç ve gelişim yaratan projelerde yer alıyoruz. Çocuk tiyatrosu projesi de bu yaklaşımın önemli bir parçasıdır."
Çocuklarla şenlenen ruhum, kitaplara kavuşmak üzere çıktığım Antakya-Adana yolculuğunda mutluluk ışıkları saçtığından, her yere uğrayan otobüste geçen 3 saati fark etmedi bile. TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş., Türkiye Yayıncılar Birliği ve Çufaş Çukurova Fuarcılık A.Ş. işbirliğiyle, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Altın Koza'nın katkılarıyla düzenlenen Çukurova 3. Kitap Fuarı, 3. Yurtiçi-Yurtdışı Eğitim Kurumları ve Eğitim Gereçleri Fuarı ile eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor.
162 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla 17 Ocak'a kadar sürecek olan Çukurova 3. Kitap Fuarı kapsamında panel, söyleşi, şiir dinletisi ve çocuk etkinlikleri gibi 69 kültür etkinliğinde ve imza günlerinde 300 yazar kitapseverlerle buluşuyor. Bu satırların yazarı da tüm kitapseverleri orada beklerken, her zaman kitaplı kalın diyor...