Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) 3-5 Aralık 2015 günlerinde Congresium Ankara’da düzenlediği, Türkiye’nin geleceğinin konuşulduğu 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nı geride bıraktık...
TBD'de geçmiş yıllarda başkanlık görevini üstlenenlerden Ali Arifoğlu, Nezih Kuleyin, Rahmi Aktepe ve Başkan İlker Tabak ile kurultay yemeğinde birlikte olduk...
Etkinliğin bitiminde, Sayın Tabak’tan Bilişim Kurultayı'na ve bilişim sektörünün geleceğine ilişkin değerlendirme yapmasını rica ettim...
İlker Bey “TBD’nin kurucularının ortaya koyduğu 'Bilişim teknikbilimini ulusal bir kalkınma aracı olarak kullanacağız' ilkesini kendisine rehber edinerek çağdaş, gönenç düzeyi yüksek, bilişim kültürünü benimsemiş bir Türkiye için büyük bir özveriyle çalışan nitelikli bilişimcilerin, yolu bilgiden, bilişimden geçenlerin 32. kez buluşmasına tanıklık ettik” sözleriyle başladığı değerlendirme ve anlatımını şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz yıl olduğu gibi Ankara Bilişim Fuarı ile birlikte 'Bilişim ve Yaşam' ana teması ile gerçekleştirildi.
Bilişim toplumuna dönüşümden, e-devlet olmaktan, daha mutlu, daha huzurlu yaşamak için çabaladığımızdan söz ediyoruz.
Bunların hepsinin gerçekleşmesi için insanların öncelikle barış içinde, kardeşçe yaşaması gerektiğinin de farkındayız.
Birlik ve beraberlik içinde, barış ve huzur dolu günlerde, daha gönençli biçimde yaşamak için bildiğimiz işimizi, bilişimi yapmayı sürdüreceğiz diyerek yola çıkan bilişimciler:
- Teknoloji üretek Türkiye için iklimi nasıl değiştireceklerini,
- Bunun için gereken altyapı yatırımlarının sürmesini sağlayacak koşulları,
- Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulmasındaki en büyük etken olan yerli yazılım endüstrisini ve 4.5G olarak bilinen yeni nesil iletişim olanaklarını,
- Ulaşım ve kent yaşamında akıllı sistemlerin durumunu,
- E-Dönüşümün neresinde olduğumuzu,
- Medya bakışı ile yeni teknolojilerin yaşama etkisini,
- Giyilebilir teknolojiler ışığında nesnelerin internetini (IoT),
- Engellilerin yaşam kalitesinin artırılmasında bilişim teknolojilerinin rolünü,
- Sosyal medya ve yaşamımıza etkilerini,
- Bilişimle sağlıklı yaşam ekseninde sağlıkta fütüristik ve yenilikçi yaklaşımları,
- Çevreci bilişim olgusu ile yaşanabilir bir dünya için bilişim katkısını,
- Bilişim toplumu olma yolunda Türkiye için bir sivil inisyatif olan 'Dijital Türkiye Platformu' çalışmalarının Avrupa Birliği olan bütünleşmeye katkısını,
- Kamu strateji belgelerinin analizini,
- Rekabet edilebilirlik açısından KOBİ’lerin teknolojiye bakışını,
- KOBİ’ler ve kamu kurumları için 'Bulut Bilişim' teknolojisinin geldiği noktayı,
- Kadın, çocuk ve aile yaşamında bilişimin etkilerini
- Siber güvenli yaşam için son gelişmeleri,
- Gençlerin girişimcilik yol harirası ve başarı öykülerini,
- Dünyayı şekillendirmede 'dijital oyunların' etkisini
gerek teknik, gerekse idari ve hukuki boyutlarıyla ele aldılar.
Geleceğin konuşulduğu yerde çocuklara yönelik bir çalışmanın olmaması düşünülemezdi.
Bilişim 2015 kapsamında 'Çocuklar İçin Bilişim Atölye Çalışması' da yapıldı.
Çocuklarımıza programlama ve üç boyutlu (3D) tasarım konusunda farkındalık eğitimleri verildi.
Akademik ve teknolojik bildirilerin de sunulduğu etkinlik 3 gün sürdü.
Ayrıca, siyasi parti temsilcileri ile bilişim sektörü Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) buluşmasında, TBD tarafından Şubat 2015’te kamuoyu ile paylaşılan 'Bilişim Sektörünün Siyasi Partilerden Beklentiler Raporu' ile bilişime ilişkin olarak '64. Hükümet Programı'nda yer alan başlıkların değerlendirilmesi yapıldı...
Raporda yer alan 47 beklentiden 30 adedinin karşılığının Hükümet Programı’nda yer alması TBD açısından başarı olarak görülmelidir.
Bu beklentilerin gerçekleşmesi konusunda tün STK’larla birlikte işbirliği içinde çalışma yapılması gerektiği de ortadadır.
4.5G teknolojisinin 2016 yılında ülkemizin büyümesine kaldıraç etkisi yaratacağını ve ülkemizin orta gelir tuzağından çıkmasına katkı sağlayacağını da belirtmek isterim.
4.5G teknolojisinin hayata geçmesiyle birlikte bilişim teknolojileri alanında yeni iş fırsatlarının doğacağını, bu durumun istihdamı artıracağını, Ar-Ge çalışmalarının hızlanacağını, eksikliği her zaman hissedilen patent sayısında artış yaşanacağına özellikle dikkat çekmek isterim...”
İlker Tabak, siber güvenlik konusunda ise siber güvenliğin yalnızca teknik önlemlerle sağlanamayacağını belirterek “Siber Güvenilir Kullanıcı' kavramı artık tartışılmalı” diyerek değerlendirmesini tamamlamış oldu...
“Rekabet Edilebilirlik Açısından KOBİ’lerin Teknolojiye Bakışı” konulu paneli yönetmenin keyfini yaşamanın yanı sıra kurultay programının mükemmelliği, değerli konuşmacıların varlığı, yoğun bir katılım başarılı bir sonucu doğurmuş.
Emeği geçenlere teşekkürler...