Batıda seçim yarışı ve yansımaları: Biden- Trump, Macron-Le Pen, Sunak-Starmer

2016 yılında Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Hillary Clinton ABD’nin 45. başkanı olmak için seçim yarı­şına girdiler. Seçimde Trump ipi göğüsledi ve ilk başkanlığına kavuştu.

Çağlar KİMENÇE PİYASA PERSPEKTİFİ caglar.kimence@gmail.com

2016 yılında Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Hillary Clinton ABD’nin 45. başkanı olmak için seçim yarı­şına girdiler. Seçimde Trump ipi göğüsledi ve ilk başkanlığına kavuştu.

Göreve gelme­den önce seçim sürecinde; Amerika’yı önce­likli konuma çekeceğini, iklim değişimi an­laşmalarından çıkacaklarını, Amerika’nın Avrupa, NATO, Asya ve nihayetinde Çin ile ilişkilerini sorguladığını vurgulayarak bu ilişkileri farklı noktaları taşıyacağını vadet­ti. Seçimi kazandıktan sonra vaatlerini ye­rine getirmeye başladı.

2020 yılındaki seçime ise Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Joe Biden gir­di. Seçimi Biden kazandı. Biden, Trump’ın iklim konusunda, Avrupa ile ilişkiler konu­sunda yaptıklarını telafi etme yoluna gitti. Çin ile ilişkilerde yumuşak mesajlar verdi­ler. Ancak Çin’e karşı Trump tarafından inşa edilmiş olan gümrük duvarını, Çinli teknolo­ji şirketlerinin teknolojilerini geliştirmeleri­ne, teknoloji transfer etmelerine ve globalde söz sahibi olmalarına yönelik sınırlamaları sürdürdüler. Hatta yeni kısıtlayıcı kararlara imza attılar. Trump’tan sonra Biden dış iliş­kilerde farklı bir ana yaklaşım-perspektif çizmedi. 44. Başkan Demokrat Obama idi, 45. Başkan Cumhuriyetçi Trump, 46. Başkan Demokrat Biden oldu. Başkanlık sağ sol ara­sında el değiştirdi. Ancak globalle kurulan ilişkilerde ana çerçeve değişmedi, devamlı­lık hali bozulmadı diyebiliriz.

2024 yılı, yine seçim yılı

Bu kez ABD’nin yanı sıra Avrupa ve İngil­tere’de de seçimler yapılıyor. Fransa’da se­çimin ilk turu geçtiğimiz hafta sonu yapıl­dı. İkinci tur ise 7 Temmuz’da yapılacak. İlk turda sağ kanat galip geldi. Fransa’nın Avru­pa Birliği’nden çıkabileceği (FREXIT) spe­küle ediliyor. Yukarıda ABD için yaptığımız “devamlılık” tespiti kapsamında Fransa, birlikten çıkış yapabilir mi? Teorik olarak evet diyebiliriz. Soruya Fransa’nın birlik lehine açıklamaları, “Avrupa ordusu olma­lı” söylemi, Fransa’nın birliğin Almanya ile sacayağı olduğu görüşü, birliği domine etme çabası gibi faktörleri göz önüne aldığımız­da Fransa’nın birlikten çıkmamasının daha olası olduğunu söyleyebiliriz. Seçmenin re­aksiyonu, sağı iktidara taşıyabilir. Göçmen­ler konusunda uyumlanma, entegrasyon gibi başlıklarda çizgiler belirginleşebilir. Ancak Fransa’nın birlikten yana tavrı değişmeye­bilir. Bu ise mevcut siyasi-ekonomik yapı­nın devamını mümkün kılabilir.

FREXIT-BREXIT

Piyasa, Fransa’da siyasi resmin sağa kay­masını FREXIT riski ile olumsuz algılar­ken, İngiltere’de yapılacak seçimde, siyasi resmin sola kaymasına olumlu tepki vermi­yor. BREXIT oldu bitti ve İngiltere İşçi Par­tisi’nin tekrar AB’ye katılma gibi bir söylemi yok. Fransa’daki Ulusal Birlik Partisi’nin de birlikten ayrılmak gibi bir vaadi yok. Bu se­beple İngiltere’de iktidar değişirse “İngilte­re AB’ye geri döner” sözünü speküle etme­nin arkası ne kadar boş ise aynı şekilde piya­sada oluşan FREXIT spekülasyonunun bir karşılığı olmadığını söyleyebiliriz.

Ekonomi politikalarında sürpriz

Sağlık gerekçeleri ile Biden’ın adaylığı tartışılıyor ancak Biden aday olarak kalır­sa, yarıştaki mevcut dinamik sürebilir. Bi­den’ın kondisyonu Trump’a avantaj sağ­layabilir. Biden’ın yerine başka bir aday geçerse seçim tahminleri adayın kim oldu­ğuna bağlı olarak değişebilir. Kasım ayın­daki seçimin bizi ilgilendiren tarafı ABD ekonomi politikaları ve politikadaki deği­şim ihtimali. Aynı cümleyi Fransa ve İngil­tere için de kurabiliriz. Temelde adı geçen ülkelerin ekonomi politikalarında ve dış siyasi ilişkilerinde sürpriz görmeyebiliriz. Seçim sonrası isimler-partiler değişse de ülkenin duruşunda sürpriz görülmeyebilir.

Trump’a parantez açmakta fayda var

Trump, kendine özgü bir yaklaşım sergi­liyor. Neler yapacağını ise açıkça ifade edi­yor. Sürpriz etkisi yaratmıyor. Bu sebeple zaten bir dönem pratik ettiği yaklaşımının benzerini ikinci döneminde de sürdürebi­lir. Piyasalar ise seçim tarihi yaklaştıkça, Trump’ın kazanma ihtimaline bağlı olarak vaatlerini fiyatlayabilir.

Tüm yazılarını göster