Başbakan ekonomi takımını değiştirdi

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Başbakan ekonomi takımını değiştirdi. Gelenler gidenleri aratır mı, aratmaz mı zaman gösterecek.

Gelenler ile gidenler arasındaki fark gelenlerin daha genç ve deneyimsiz olması, gidenlerin daha görmüş ve geçirmiş ve daha deneyimli olmasıdır.

Acaba bu değişimin arkasında ne vardı?

- Eski kadro başarısız oldu, yeni bir kadro arayışı mı var?

- Eski kadro Başbakan'a zorluk çıkarıyordu, karşı gelmese bile yapılamayacaklardan söz ediyordu, bu nedenle "yes man" (evet efendimci) bir kadro arayışı mı ortaya çıktı?

- Kabine değişikliğinin arkasında parti içi güçlenme arayışı mı var, yoksa ekonomiyi güçlendirme arayışı mı var?

Gelenler arasında genel kabul görecek isim Ali Babacan'dır. Ali Babacan geçmiş dönemdeki ekonomi ve Hazine yönetimi deneyimi ile ve de bürokrasiyi tanımasıyla başarılı olacaktır.

Ali Babacan Dışişleri Bakanlığı'na ısınamamıştı. Bu yeni görev alanında kamuoyunu, iş çevrelerini, iç ve dış piyasayı tatmin edecektir. Sakin ve güven verici açıklamalarına şu günlerde ülkenin ihtiyacı vardır.

Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanlığı'nı nasıl yürüteceğini daha doğrusu yürütüp yürütemeyeceğini zaman gösterecek. Maliye Bakanlığı kendi içinde kurumsallaşmış, geleneği, kültürü olan bir bakanlıktır. Mehmet Şimşek Maliye Bakanlığı yapısına ve iç piyasaya yabancıdır. Maliye Bakanlığı gibi kıvraklık isteyen, gelir ve harcama kalemlerinde yaratıcılık bekleyen bir görev ve sorumluluk alanında zorlanacaktır.

Bu iki görev alanı dışında ekonomi için ağırlığı olan bakanlıklar, AB İlişkilerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ile Bayındırlık Bakanlığı'dır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı etkili bir sorumluluk alanı değildir.

AB'den Sorumlu Devlet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı'nda değişiklik olmamıştır.

Önemli icracı (para harcayıcı) bakanlıklardan olan Enerji Bakanlığı ile Bayındırlık ve İmar bakanlıklarına atanan Mustafa Demir ile Taner Yılmaz'ın icraatını görmeden değerleme yapmak imkansızdır.

Gidenlere gelince… Kemal Unakatan'ın Maliye Bakanlığı'ndaki başarısı aranacaktır. Gerçekçi olalım. Çocukları ile ilgili eleştiriler bir yana, Kemal Unakıtan çok başarılı bir Maliye Bakanı olmuştur. Piyasanın içinden gelmesi, kıvraklığı, çabuk ve kesin karar verme yeteneği ile hükümete ve ekonomiye yarar sağlamıştır. Yerini doldurmak güçtür.

Hilmi Güler de değişik eleştirilere rağmen içeride ve dışarıda enerji politikasını yürütmede başarılı olmuştur. Elektrik ve doğalgaz konusundaki yanlış politikaların günahını üstlenmiş ama ülkeyi elektriksiz ve doğalgazsız bırakmamıştır.

Dış Ticaretten Sorumlu Kürşad Tüzmen, özel yaşamına ilişkin eleştirilere rağmen ihracatın geliştirilmesinde, dış ülke pazarlarının büyütülmesinde otoritesinin ötesinde kişisel zorlamalarla önemli kazanımlar sağlamıştır.

Kabine dışında kalması sürpriz olan bir önemli isim de Nazım Ekren'dir. Başbakan'a yakınlığı bilinen Nazım Erken özellikle kriz dönemi sonunda ekonominin koordinasyonu konusunda olağanüstü bir çaba göstermiş, ekonomideki dağınıklığı derleyip toparlanmada öne çıkmıştır. Sakin ve inandırıcı açıklamalar ile kamuoyunun da güvenini kazanan ve kabinenin ekonomi sözcüsü haline gelen Nazım Ekren'in kabine dışında kalması, ekonomideki başarısızlıkların günah keçisi haline geldiği şüphesine yol açmaktadır.

Bakanlıklardaki değişme sonunda ekonomi ve maliye politikalarında kısa sürede büyük değişiklikler olması beklenmemelidir.

Yeni yapısı ile Bakanlar Kurulu'nda tek söz sahibi Başbakan olacaktır. Eskiden de Başbakan tek söz sahibi idi ama, Bakanlar Kurulu'nda Başbakan'ın sözünü dinlediği "ağabey" veya "hoca" diye hitap ettiği bakanlar vardı. Onların yerine gelenler genelde üstlendikleri sorunluluk alanındaki devlet yapısına, bürokratik yapıya yabancı olduklarından Başbakan'ın emirlerinin yanlışını doğrusunu uyarmada cesur olamayacaklardır.

Başbakan bu değişiklikler ile kendi yükünü, bilerek ve isteyerek artırmıştır.

Tüm yazılarını göster