Bakkalların "Uzatmaları oynuyoruz.." feryadı

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Geçtiğimiz günlerde Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'nın "1 Mayıs 2013'ten itibaren esnafın kredilerinin 1 yıla kadar vadeli olanların faiz oranı yüzde 4'e, 1 yıldan fazla olan kredilerde faiz oranını yüzde 5'e çekiyoruz" açıklamasının esnaf ve sanatkarlar tarafından nasıl algılandığını öğrenme adına bizim mahallenin (Feneryolu) en işlek sokaklarından birindeki birkaç esnafla (bakkal, tekel bayi ve şarküteri, berber ve bir pastane) konuştum.
Garip gelecek ama bir bakkal ve pastanenin dışındaki diğer esnafların bu konuda bilgileri maalesef yok.
Bilgileri olan iki esnafa bu krediden faydalanmak isteyip istemediklerini sorduğumda gülerek almak ta bir dert ödemek te bir başka dert deyip geçtiler.
Bu kez mahallemizin en eski esnaflarından Murat Bakkal ile piyasalar, özellikle bakkalların durumu hakkında derin bir sohbete koyulduk.
Alın size bir mahalle bakkalının öyküsü;
Okul arkadaşım seken bir kurşunun isabet etmesiyle ölünce babam liseyi bitiremeden beni apar topar İstanbul'a getirdi bir bakkal da çıraklık yapmaya başladım
Bir sene çıraklık yaptım biraz babam para verdi kalanını ben de borçla tamamlayarak bu sokakta bakkal dükkanımı açtım.
35 yıldır bu sokaktayım. Geldiğimde buralardaki evler genellikle bahçe içinde iki katlıydı.
Alışverişi yıllarca sokakta oturan komşularımız yapardı bahçeli evler yavaş yavaş yok oldu yerlerine 12-15 katlı 50-60 dairelik binalar yapılmaya başladı.
Mahallemiz kalabalıklaştı yeni dostlar edinmeye başladık.
Sabah ve akşam olmak üzere apartman görevlisi arkadaşlarımız servis yapmaya başlayınca eski dostlarımızı arada sırada görmeye başladık.
Dükkanımı inşaattan satın aldım, borcum bitince şimdiki evime borçlandım çok şükür borcum kalmadı.
İşlerimizin durumuna gelince 2000 yılının başına kadar Allahıma çok şükür kazancımız yerindeydi çok çalışır ancak karşılığını alırdık.
Sonra süpermarketler, hiper marketler yok gros marketler açılmaya başladı.
Vatandaşlarımız haftalık aylık bütün erzaklarını kullandığı temizlik malzemelerini hatta sütünü etini peynirini buralardan alır oldular.
Sadece bizim mahallede 1000 m çapındaki bir dairede son beş yıl içinde 6 tane süper market (Migros, Şok, Mopaş, BİM, Özkuruşlar, DiaSa) açıldı.
Mahallemizde o tarihte 10 bakkal vardı şimdi 4'e düştü.
Cirolarımız düştü sermayeyi eritmeye başladık.
Komşularımız, apartman görevlisi arkadaşlarımız bina sakinlerinin, ekmek, gazete sigara, su gibi günlük temel ihtiyaçlarını benden veya diğer bakkal arkadaşlarımdan alırlar.
Masraflarımıza gelince;
Her geçen gün yenileri eklenir örneğin yazar kasa bu yılsonuna kadar değişecek.
Odamız var senelerdir hiçbir şey yapmadılar ancak aidat alıyorlar
Organize edip ortaklıklar kurup bizlere daha iyi şartlarda mal almamızı sağlamış olsalardı, böylemi olurduk.
Kira stopaj, kimimiz basit usule tabi gelir vergisi kimimiz de gerçek usule tabi gelir vergisi mükellefiyiz.
Muhasebe ücreti, tabela vergisi, oda aidatı, tütün ve alkollü içecek için ruhsat bedeli ödemek zorunda olduğunuz giderlerimizin bazıları.
Bütün bunlara rağmen çeşidinizi azaltamazsınız sabah ezanından önce açıp gece geç saatlere kadar açık tutmak zorunda kalırsınız buna pazar ve bayram günleri de dahildir.
Gardiyan mahpushanede mahpusu bekler bir yere nasıl ayrılamazsa bizler de aynıyız bir yere gidemez dükkanınızda müşteri beklersiniz.
35 yıldır ailece doğru-dürüst tatil yapamadık, sinemaya tiyatroya gidemedik
Bu koşulları ailesine yaşatan biri olarak bakkallığı bir baba mesleği olarak çocuklarıma öneremezdim
Oğlum ortaokulu bitirdiğinde kendisine iki yol önerdim
Ya okuyacak ya da bir meslek sahibi olmak için çıraklık yapacaksın dedim.
Oğlum İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni kızım da Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdiler.
Ben emekli oldum, eşimi de sigortalı yaptım bir yıl sonra inşallah o da emekli olacak
Emekli olduğu gün dükkanımı kapatacağım, 53 yaşındayım, kısmet olursa balık tutma, dağda kırda yürüme özlemimi o zaman gidereceğim.
Sonuç olarak bakkalların durumu Türkiye'nin her yerinde aynı
Bakkallar olarak çıkmaz sokaktayız ya da oyunun sonuna geldik, yorgunuz, yılgınız çoğumuz uzatmaları oynuyoruz"
Mahallemizin en eski bakkalı Murat bakkal'ın hikayesi de özetle öyle.

Tüm yazılarını göster