İtalya'da Como gölü kıyısında 'Villa d'Este'de 1975 yılından bu yana her yıl Ambbrosetti Forum adı verilen 3 günlük toplantılar düzenleniyor. Bu toplantılara ekonomi ve siyaset dünyasının önemli isimleri davet ediliyor. İşadamları akademisyenler katılıyor.
Toplantılarda konuşulanlar kapalı kapılar ardasında kalıyor. Kamuoyuna olan biten sadece medya açıklamaları ile duyuruluyor. Bu yıl 7-9 Eylül tarihlerinde yapılan 38'inci dönem toplantılarına Ali Babacan da katıldı.
Medyada yer alan haberlere göre Babacan, yaptığı konuşmada finans alanına yatırım için Türkiye'de düşük vergilerle iyi bir iş ortamı bulunduğunun altını çizerek, "Birçok gelişmiş ülkede vergiler er ya da geç artacak. Şu anda Avrupa çapında uygulanacak finansal aracılık vergisi ile ilgili tartışmalar var ama Türkiye'de bütçe açığımız ve kamu borcumuz iyi durumda olduğu için biz uzun bir süre daha vergileri düşük tutma lüksüne sahibiz" dedi.
Bu arada belirtmekte yarar var. Bu toplantılar yatırımcılara dönük toplantılar değil. Bu yılın toplantısının ana konusu ise "Intelligence on the World,Europa and Italy" idi.Anlaşıldığı kadarı ile dünyada olan bitenler tartışıldı. Medyaya yansıyan haberlere göre Babacan, Türkiye'de gelir dağılımının düzelmekte olduğunu, bankacılık sektörünün artık daha güçlendiğinin altını çizerek "Bir anlamda krizden önce gücümüz farklıydı, kriz sırasındaki politikalarımız farklıydı ve elde ettiğimiz sonuçlar da Avrupa'da yaşananlardan oldukça farklı oldu. Planlı, temkinli, hedefli politikalar nedeniyle Türkiye'nin bu yılki büyümesi yüzde 4 olacak. Bu hala Avrupa'da birçok ekonomideki oranlardan yüksektir" dedi.
Ekonomi konusunda son 3-4 yılda AB'nin yaptığı şeyleri yapmadıklarını anlatan Babacan, "Doğru olacağını düşündüğümüz bazı konular var ama bunları özellikle erteliyoruz çünkü henüz Türkiye için çok erken olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Babacan'ın konuşmasının medyaya yansıyan bölümleri bunlar. Medyaya yansıyan bölümde iki nokta dikkat çekiyor:
-Babacan bu yıl gerçekleşmesi beklenen yüzde 4 büyüme oranının Avrupa'da birçok ekonominin büyümesinden yüksek olduğunu söylüyor.
Evet öyledir ama, aması var. Avrupa ülkeleri büyümelerinde belli bir noktaya gelmiş durumda. Kişi başı gelirleri 25 bin doların üzerinde. Nüfus artışları durmuş. Biz 10 bin dolar kişi başı gelir ile 25 bin dolar kişi başı gelir arasındaki uçurumu kapatmak zorundayız. Nüfus artış hızımız net yüzde 1.2-1.3 oranında. Yüzde 4 büyürsek net büyüme yüzde 2'lere düşüyor.
- İkinci nokta "AB ülkelerinin 3-4 yılda yaptığı, fakat bizim yapamadığımız, ertelediğimiz tedbirler"in neler olduğudur.
AB ülkeleri 3-4 yıldır ne yapıyorlar ? Bütçe açıklarını küçültmek için, bütçedeki sosyal yükleri azaltıyorlar. Maaşları azaltıyorlar. Kamu personelinin bazılarını işten çıkarıyorlar.
Bunlar dışında AB ülkelerinin yaptığı bizim ertelediğimiz tedbir yok. Türkiye'de iktidarın en başarılı olduğu icraat sağlık reformu ile sosyal güvenlik ağının genişletilmesi. Kamu personel sayısının ve maaşlarının azaltılması söz konusu olamaz. Özelleştirme tamamlandı.
Bütün bunlara rağmen acaba Babacan ne söylemek istedi ? Acaba, AB ülkelerinin 3-4 yıldır yaptıkları, bizim ertelediğimiz tedbirler nelerdir ? Babacan önümüzdeki günlerde herhalde bu konuda kamuoyunu aydınlatacaktır.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'la birlikte Ambrosetti Forumu'nda düzenlenen panele katılan ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Avrupa Merkez Bankası'nın açıkladığı tahvil alım programının zaman kazandıracağını ama krizi çözme noktasında bölgedeki ülkelere yardımcı olmayacağını savundu. Roubini, ECB'nin yeni planının Euro bölgesindeki kamu borcu ve bankacılık sistemindeki 'balkanlaşma' sürecini durdurmayacağı düşüncesinde olduğunu ifade etti. 'Balkanlaşma' sözü ekonomi dilinde çıkarların küçük ve ulusal bakış açılarına göre bölünmesi olarak tanımlanıyor. Roubini'nin çıkışı ise Avrupa'da bankacılık sisteminin bölünmesine işaret ediyor.