Aza tamah etmeyenlerin hataları

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Basına yansıyan haberlere bakılır ise dünyanın önde gelen Merkez Bankaları'nın likiditeyi arttırma konusunda anlaşmaya varması, piyasalarda olumlu etki yapmış!.. Avrupa Merkez Bankası'nın piyasalara dolar cinsi likidite sağlamak üzere gelişmiş ülke merkez bankaları ile anlaşması bu saatten sonra neyi değiştirecek? Riskten kaçınanlar bu eğilimi durdurmak adına en son söz konusu kurumların benzer bir tavır ile devreye girmek zorunda kalacağını bilmiyor muydu? Eğer biliyor iseler bu yaklaşımın kısa vadeden öte bir faydasının olmayacağı, tam aksine mevcut sorunları daha da ağırlaştıracağı dikkate alıp risklerini azalma kararlılığını devam ettirmeleri gerekmiyor mu?.. Merkez bankalarına bu süreçte katlanmak zorunda kalacağı itibar kaybının sistemik risk üzerinde kırılganlığı arttırıcı etkisi yok mu? Yaklaşık üç yıldır aynı yanlışların temcit pilavı gibi önümüze gelmesi böyle devam edemeyeceği kanaatini güçlendiriyor.

Yapısal  sorunların giderek ağırlaştığı sürdürülebilir olmayan koşullarda para politikası uygulamalarından fiyat istikrarını koruyacak etkinlik beklemek hem bir hayaldir. Ancak piyasalara likidite vererek panik eğilimlerin ortaya çıkması ve yıkıcı olmasını kısa vadede engelleyebilir, sorunları çözmesi gerekenlere gerekli zaman fırsatını yaratmaya çalışabilirler. Likidite vererek sorunun büyümesini önleyemezler, fakat ağrıların artmasını engelleyerek algılamaları yapay bir şekilde ve kısa vadeli olarak farklılaştırabilirler. Merkez Bankalarının veri bağımlısı olması da sorunların ağırlaştığı ve sürdürülebilir olmayan eğilimler nedeniyle sistemik riskin artış eğiliminde olduğu bir dönemin yaşandığı anlamına gelir. Eğer sorunları çözmesi gerekenler bir şey yapamadığı için piyasalar likidite müptelası haline geldi ise, eski alışkanlıkları bir kenara bırakıp kaybetmemeye odaklanmak, taşınan riskleri asgariye indirmek en tutarlı davranış biçimi olur, bu eğilimin güçlenmesini engellemek sorunlar ağırlaşmaya devam ettiği sürece imkansızdır. Bazı yatırımcıları bir süre için aldatabilir, diğerlerini bekle-gör anlayışına ikna edebilirsiniz, ama bir süre sonra, olumsuz eğilimlerin güçlenerek geri dönmesini önleyemezsiniz.

Sebebi ne olur ise olsun rekabet koşullarının bozulması, faaliyet gelirlerinin azalması ve gelir dağılımının bozulması çok ciddi bir sorundur. Söz konusu olumsuzlukları küçük iken kalıcı olarak çözmek yerine gerçeği gizleyerek riskten kaçınma eğiliminin ortaya çıkmasını engellemek ise telafisi imkansız bir hatadır. Bu yola bir kere girildiğinde geri dönüş zaman içinde imkansızlaşır; gerçeği geniş kitlelerden gizleyerek günü kurtarmak adına daha yıkıcı hataların devreye girmesi önlenemez. Beklentiler yolu ile kısa vadede piyasaların yapay bir şekilde yönlendirilmesi, makro ekonomik göstergelerle oynayarak gerçeğin gizlenmesi, bu yanlışların küresel nitelik kazanması bugünün büyük açmazının oluşumunda etkili olmuştur. Sorunlar hem yatay hem de dikey olarak büyüyerek ağırlaşmış, siyasi iradeler ile merkez bankalarının itibarını sallamaya başlamıştır. Durumu böyle değilmiş gibi göstererek aynı yanlışları tekrar etmeyi sürdürmek, güven bunalımının oluşması ve büyümesini engelleyemez. Riskten kaçınma eğilimi dalgalı bir şekilde büyür, algılamalar olumsuzlaşarak farklılaşır... Yanlışların yaygınlaşarak küreselleşmesi, bu hataları yapmayan ekonomileri de sarar, hiç bir şey eskisi gibi olamaz... Merkez bankalarınca verilen likiditenin fiyat hareketleri yolu ile yoksulluğu azdırarak talebi daralması, sorunlu kredi hacmini yeni rekorlara taşıması önlenemez. Bu açıdan baktığımızda gelişmiş merkez bankaları arasındaki anlaşma günü kurtarmaya odaklanmış likidite bağımlısı piyasalar açısından iyi haber sayılabilir; fakat orta ve uzun vadede insanlık açısından çok daha büyük sıkıntıların yola çıkmak üzere olduğunu ifade eden felaket niteliğindedir.

2000'li yılların geneline baktığımızda fiyat hareketlerinin temel hammadde ve zorunlu ihtiyaç maddeleri lehine, menkul-gayrimenkul şeklindeki varlık değerleri aleyhine olduğunu görüyoruz. Bu olumsuzluğun temel sebeplerinden ikisi likidite bolluğu ne sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılmasıdır. Merkez bankalarının likidite vermek konusunda kronikleşmiş yanlışı tekrarlayacak oluşu da, belirsizlik ve kırılganlığı arttıran olumsuz eğilimlerin devam edeceği anlamındadır. Açıklanan makro ekonomik göstergelerin gerçeği sergilemesi bir süre daha yapay bir şekilde engellenebilir: Lehe fiyat hareketi yaşanan ürün fiyatları gizli müdahaleler ile baskı altına alınabilir veya enflasyon ve büyüme gibi verilerdeki olumsuz etkinin görünür hale gelmesi geciktirebilir. Bu tür yaklaşımlar nesiller boyu edinilen tüm deneyimlerin yok sayılması ve yanlışta ısrar edilmesi anlamındadır.

Denize düşmemek ve devamında yılına sarılarak çaresizlik bataklığında çırpınmamak için kararlı olamayanlar, kendilerine yönelik güven kaybını ve devamında yaşanacak büyük istikrarsızlığı önleyemezler. Bir birim kazanmak için birkaç kat fazlası kaybı göze almak tutarlı değildir, Merkez Bankası müdahaleleri ile bu tutarsızlığın düzeltilmesi mümkün değildir, sadece illizyondur! Dikkatli olun... Tercihleriniz, ya sorunların daha da ağırlaşmasına yada tam aksine hizmet edecek... Sonra ağlamayın!..

Tüm yazılarını göster