Bir olay
Amerika'dan geldiğim yıl idi. Büyük bir holdingte çalışmaya başlamıştım. Üniversitede ders vermek için haftada yarım gün izin almıştım. Üniversitedeki dersimi çarşamba günleri öğleden sonrası seçmiştim. Hafta ortasında ayrı bir ortamda olmak çok rahatlatıcı idi. Bana verdikleri izine pişman olmasınlar diye çarşamba günü öğleden sonraya hiç iş bırakmamağa çalışırdım. Fakat her seferinde de çarşamba sabahı hep önemli ve acil işler gelirdi. O gün yine öyle olmuştu. Büyük Patron eski Amerikan Cumhurbaşkanı'na mektup yazdırmak istemişti. İyi İngilizce bilen birisini aramışlardı. Birisi benim adımı vermişti. Bana geldiler, ben de verilen bilgi doğrultusunda mektubu yazdım.
O sırada Büyük Patron rahatsızdı, evinde çalışıyordu. Mektubu Büyük Patron'a ben götüremedim; çünkü derse gidecektim. Mektubu ilgili bölüme teslim ettim. "Mektubun Türkçesi de bu. Eğer Patron bir değişiklik isterse lütfen not edin. Yarın sabah gerekli değişikliği yaparım" dedim.
Ertesi gün işe geldiğimde mektubun akibetini o bölümde çalışan bir dosta sordum. O da "Evet mektubu Büyük Patron'un evine götürdük. Bizim bölümün yöneticisi de geldi. Büyük Patron mektubu beğendi. Kim yazdı bu mektubu diye sordu. Bizim yönetici de hemen "Ben yazdım" dedi. Yani senin mektubun üstüne oturdu." dedi. Ben de "Canı sağolsun. Bir mektup alt tarafı. Atla deve değil" dedim. Bunun üzerine dostum "Olmaz Abi burası Türkiye. Yaptığın işin meyvasını başkası yemeyecek. Mütevazi olmayacaksın, kendi reklamını yapacaksın" dedi. Akademik dünyadan çıkmış
iş dünyasına yeni atılmıştım. O dostun söylediği "Mütevazi olmayacaksın, kendi reklamını yapacaksın" sözü benim iş dünyasında aldığım ilk derslerdendi.
Bir Yorum
Bir profesyoneli en küçük bir ticari şirket olarak olarak düşünebiliriz. Nasıl şirketlerin reklam ve halkla ilişkiler, pazarlama gibi bölümleri varsa, iyi bir profesyonel de bu fonksiyonları kendisi için uygulamalıdır. Bu nedenle profesyonellere bazı öneriler yapmak istedim.
• İşinizi iyi yapın. Eğer üretiminiz bozuksa bu malı iyi bir pazarlama ve reklam ile belki bir kez satabilirsiniz. Ancak mal iyi ise reklam etkili olur. Bu nedenle önce işinizi çok iyi yapın.
• Yaptığınız işle gurur duyun;gurur duyduğunuzu başkalarının duymasını da sağlayın
Yaptığınız işle gurur duyarsanız, üretiminiz güzel olur. Ancak verdiğiniz imaj da önemlidir. İşinizle gurur duyduğunuzu her fırsatta davranışınızla ve sözlü olarak da ortaya koymalısınız; başkalarına da duyurmalısınız.
• Yaptığınız işe sahip çıkın Yukarıdaki olayda anlattığım gibi yaptığınız işlere sahip çıkıp puan almak isteyenler hep çıkacaktır. Yaptığınız işe başkalarının sahip çıkmasına izin vermeyin.
• İyi yaptığınız işleri ön plana çıkarınız Bir profesyonel olarak vitrininiz düzgün olmalıdır. Bu vitrine en iyi yaptığınız işleri koymalısınız, ön plana çıkarmalısınız.
• Görünür olun Bir ürünün reklamı ne kadar çok görünürse insanların aklında kalması o kadar kolay olur. Siz de kendinizi işletme içinde ne kadar çok görünür yaparsanız reklamınız o denli akılda kalır.
• Profesyonel dayanışmaya önem verin. İşletmenizde ve işletme dışında profesyonellerden oluşan bir dayanışma ağı oluşturun veya böyle bir ağa katılınız. Böyle bir çevredeki katkılarınız ve görünürlüğünüz reklamınızı etkili kılacaktır.
• Takdir etme bütçenizi zengin tutun Kendi reklamınızı yaparken kişiliğinizi sergilersiniz. Reklamın etkili olmasında iyi insan ilişkileri çok önemli bir boyuttur. Bu nedenle başkalarının yaptığı iyi işleri de takdir etmesini bilin ki, onlar da sizi takdir edebilrsinler, sizin reklamınızı yapabilsinler.
Sonuç
Gerçi Ziya Paşa "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz" demiş. Ama şimdi lafa da bakılma zamanı. Bir profesyonel olarak kendi reklamınızı yapmaktan çekinmeyiniz.